31 Ocak 2015

Peki sevdigimiz yazarlar neler okur hic merak ettiniz mi?

Kitap okumayi cok seviyorum. Hobi olarak degil de hani dus almayi sevmek gibi biraz.
Her insanin yapmasinin gerektigi isleri severek yapmak gibi ... 

Kitaplara gomuldugum bir gun sevdigimiz sarkicilarin , oyuncularin ve hatta ressamlarin bile hayatlarina dair bir cok bilgimiz olmasina ragmen yazarlar hakkinda ne kadar az sey bildigimizi dusundum. 
Edebiyatin bir gerekliligi olarak mi gorulmustu yoksa yazarlarin mi tercihiydi bilemiyorum. Bildigim bir sey var ki sevdigim yazarlarin hayat seruvenlerini , okuduklari , sevdikleri ve hatta ilham aldiklari yazarlari , kitaplari bilmek isterim.
Hayir yani dunya kadar magazin programi varken neden edebiyata, yazarlara dair bir  programimiz yok ki!
Eger siz de benim gibi dusunuyorsaniz sahane 4 tavsiyem olacak. Buyurun ;

NTV Calisma Odam 
Bu benim ilk kesfim. Maalesef eskisi kadar aktif degil ama simdiye kadar cok guzel insanlarin calisma odalarini gezme firsati buldum.
Benim favorim pek tabi ki Yekta Kopan'in Calisma Odasi oldu.


Dipnot TV Yazarlar ve Okurlar 
Dipnot Tv'nin yazarlar ve okurlar ile internet uzerinden yaptigi bir tur bulusma bu program. Aslinda oyle bir programmis dune kadar benim de haberim yoktu , bir tesaduf eseri Youtube'da videolari ile karsilastim. Ve sanirim artik yeni bolumleri cekilmiyor zira en yeni video 2013 den kalma.
Benim favorim Ahmet Umit ve Buket Uzuner oldu. Henuz izlemediklerim var arasinda ama sanirim oyle de kalacak gibi.



Tum videolari incelemek isterseniz Yazarlar ve Okurlar

Cine5  Bibliyofil  
Bu program her Carsamba aksami 22:15 de Cine5 de yayinlaniyormus. Dun aksam uzun saatlerimi aldi ama neredeyse tum gecmis bolumlerini Youtube'dan izledim.
Yazarlarin yazma seruvenlerine nasil basladiklari , nelerden etkilendikleri , favori yazar ve kitaplarini ogrenebilecegimiz cok dogru sorularin yoneltildigi guzel bir program olmus.
Her yazardan istenen en etkilendigi 10 kitap ve 1 basucu kitabi listesinin oldugu bolum en sevdigim bolum.
Buyuk on yargilar ile okumaktan sogudugum Ayse Kulin'in katildigi program gercekten en severek izledigim ve en cok etkilendigim program oldu. Kendisine sarilasim geldi izlerken.
Bundan sonra her hafta merakla takip edecegim.



Eski bolumleri izlemek isteyenler olur ise  Bibliyofil 

BookSerf  Yazarlar ve Kutuphaneleri

Benim en severek takip ettigim , yeni bir bolum hazirlayip yayinlasalar da izlesem diye sabirsizlandigin bir olusum bu. Cunku direk yazarlerin kutuphaneleri onunde cekim yapip , sadece sozu kendilerine birakiyorlar. Keske cok daha fazla yayinlar yapabilseler.
Bu videolari izlemekten buyuk haz duyuyorum. Yukarida onerdigim seceneklerin icerisinde en verimlisi onlar bence. Birebir yazarin dunyasinin icine daliyorsunuz, onun da aslinda cogu zaman unuttugumuz  'okur' kimligini  hatirliyorsunuz.
Simdiye kadar sadece 4 yazar ile cekim yaptilar ama eminim cok daha fazlasi icin calisiyorlardir. Umarim hizla devam ederler.
Kendileri ayni zamanda bookserf adli bir sitede farkli projeler de uretiyorlar. Konu ile profesyonel bilgim olmadigindan soz edemeyecegim ama incelmenizi tavsiye ederim.
Tum videolar icin Bookserf 


Bu arada Pelin Batu'lu bolume benim gibi burun kiviranlar olabilir ama sizi sasirtacagina emin olabilirsiniz.

Benim arastirip bulabildigim kanallardi bunlar , eger sizin bildiginiz baskalari var ise yorum kismina yazmayi unutmayin olur mu?

Keske Ayfer Tunc , Zulfu Livaneli, Hamdi Koc, Iclal Aydin , Ece Temelkuran , Oya Baydar gibi isimlerin de kutuphanelerini karistirabilsek.

Sahi, boyle bir secme hakkiniz olsa siz hangi secerdiniz?

Kitap Askina ...

15 Ocak 2015

Issız Bir Ada ve Firavunlar

Arkeoloji okuyacaktım halbuki!

Kafamda beni Mısır'ın yakıcı güneşinden koruyacak kocaman kovboy şapkam , üzerimde beyaz keten gömleğim olmazsa olmaz kanvas hardal rengi şortum olacaktı. İndiana Jones da neymişti...

Bulunamayan tüm mezarları hatta varlığından şüphe edilen o son piramiti ben keşfedecektim.
Belki piramidin yanlış bir yerine dokunacak , gizli mahsenlerde tıkılı kalacak ama kimseyi kendime inandıramayacaktım.
Her şey çok ilginç , heyecanlı ve havalı olacaktı.

Olmadı ...

Peki biz olmadığını nereden anlıyoruz?

A) Henüz Mısır'a ayak basamamış olmamdan
B) Bir kovboy şapkamın bile olmayışından
C) Ne ilginçtir ki Arkeoloji okumamış olmamdan
D) Birazdan vereceğim bilgi ile uygarlığın farklı bir dalına giriş yapacağımdan

Geçenlerde aklıma dünya tarihinin en geyik sorusu geldi.
 Issız bir adaya düşseniz yanınıza alacağınız 3 şey nedir?
Nesiller boyu hiçbirimiz bu sorunun saçmalığını sorgulamadan cevap verdik. Kimse de " Yavrum düşeceğimizi biliyorsak önceden önlem alırız , manyak mıyız biz" demedi.
Hadi ama , şimdi sorulsa hepinizin 3 maddesi hazır değil mi yani?

Benim hazır.
  1. Kulak Çubuğu 
  2. Kulak Çubuğu 
  3. Daha çok Kulak Çubuğu 
Hayatta eksikliğine tahammül edemeyeceğim nadir nesnelerin en başında gelir kendisi. 

Ben de merak ettim sizin için araştırdım, bu ulvi nesneyi icat eden şahsı tarihin tozlu sayfalarından çıkarttım. Bir nevi kazı yaptım işte! Hevesimi kırmayın, şaşırmış gibi yapın.  Firavun bulamıyoruz dediysek icatçı da bulamayız demedik di mi ama ! - icatçı ne ya- 

İşte karşınızda pek sevgili LEO GERSTENZANG

Peki manyak mı bu adam durduk yere kulağımıza çukuk sokturtuyor , nereden çıkmış bu iş derseniz ;

Q-tips, Polonya asıllı bir Amerikalı olan Leo Gerstenzang tarafından 1920'de icat edilmiş. Leo' nun güzel ve titiz karısı her banyodan sonra bebeğinin kulaklarını kürdana sardığı ufak bir pamuk parçasıyla temizlermiş, fakat en büyük problem kürdanın kırılıp veya pamuğun çıkıp kulak içinde kalmasıymış.


Hele hele bir gün annenin yanlış bir hareketi sonucu bebeğin kulağında zedelenme ve kanama olunca, Leo daha az riskli bir temizleyici yaratmayı aklına koymuş. Derken bildiğimiz pamuklu çubuğu bulmuş. icat ettiği bu nesneye de ingilizce'deki Quality (Kalite) kelimesinin baş harfini koyarak "Q-tips" (Kaliteli Uçlar) adını vermiş.  *Alıntıdır


Yazımı bitirmeden kendisine şükranlarımı sunar , bir sonraki absürd kişilikler yazıma kadar hepinizi öperim.
Gitmeden yorum kısmına " ISSIZ BİR ADAYA DÜŞSENİZ YANINIZA ALACAĞINIZ 3 ŞEY" nedir yazmayı unutmayın :)

Merak edeniniz var ise daha önce de şu her tersliği ondan bildiğimiz MURPHY 'i araştırmış , yazmıştım.

13 Ocak 2015

Hadi o zaman öptüm, kib, by...

Annelik ile ilgili atıp tutacak kadar aklı başında bir anne olmasam da , 8 yıllık velilik kariyerime dayanarak söylüyorum ;
Yaklaşın size bir şeyler anlatacağım...

İşin içinde kadın olup da rekabetin es geçildiği bir alan hayal bile edemiyorum. Siz böyle bir dünya düşünebiliyorsanız bence henüz ya anne olmadınız ya da veli.

Aslına bakarsanız bu seneye kadar her şey güzeldi.
Kreş , ana sınıfı zaten lay lya lom ile geçti. En fazla büyük gururla gittiğimiz veli toplantılarımdan "Can çok sosyal bir çocuk, mahşallah" sözü ile içimdeki tribün ruhunu gizli gizli çoşturmaya başlamıştım. "Gördün mü , gördün mü Pısırık , içine kapanık çocuğun annesi gördün müüüüü" ile olayı geçiştirdik.

Ben hep öyle saf , hep öyle içimizden tribüncü kalacağız sanarken ne zaman ki ilkokul başladı işte o zaman işin rengi değişti.
İlk  kimin çocuğu  okumayı söktüyse zannedersin o annenin içine Bülent Ersoy kaçtı. Aman Allahım o laf çarpmalar , iki arada bir derede lafı okumaya getirmeler. O nabersiniz dünya çirkinleriiii tavırları falan :)
Telefonlar çalmaya başladı o sıralar.
- aa seninki sökemedi mi hala , olsun üzülme ya halleder
baba babababbaba lafa bak , dost görünecek ama aslında senin üzerinden egosunu şişirecek.
Kapat telefonu ; Hadi o zaman  öptüm ,kib,by ....

Sonra hadi okuduk , yazdık ,çizdik bu sefer geldi çattı çarpım tablosu. Hıh işte şimdi bittin sen ezik veli. Oldu da oldu senin ki daha geç ezberlerse çarpım tablosunu ;
- Ay vallahi biz de inanamadık bir anda ezberledi hepsini , matematik zekası gelişti herhal
- Yaa evet seninki daha ezberleyememiş ,takılıyormuş di mi sorularda.(baaakk bir de gizliden takip ediyor)
-Olsun yaaa , demek ki Sosyal konulara yatkın olacak , takılma....
Sakince kapat telefonu ; Hadi o zaman öptüm , kib ,by.... 

Derken yuvarlandık , koştuk , düştük , hopladık, eğlendik derken geldik 4. sınıfa.
4. Sınıf ne demek , sınavlar başladı demek.
Yani kısaca işte şimdi sıçtın demek!
Eskiden eh işte diye geçiştirdiğin şeylerin birer rakama dönüşmesi demek.

-Ay Damla , çalıştınız mı Sosyal sınavına? demek
+ Niye? Çalışalım ki ? Beni de mi sınav yapacak yarın öğretmen dediğinde
- Ay yaaa olur mu? Çocuk nasıl çalışsın tek başına , yok benim içim rahat etmez. Biz kaç haftadır bu sınava çalışıyoruz gece gündüz , vallahi ezberledik hepsini.
+Benimki de okuyor , çalışıyor şimdi odasında. Hayırlısı artık.
Hadi o zaman  öptüm ,kib,by ....

Ertesi gün okuldan alırsın çocuğu, ilk iş sınavını sorarsın. 77 aldım der, mutlu olursun yüzün güler vs.
Az sonra çalar telefonun ama , izin vermez iki gıdım gurur duy çocukla ;
-Damla, ay ben öldüreceğim bu çocuğu günlerce çalıştık , her şeyi ezberledik. Yine kaç alıp gelmiş  eve yahu. Can'ın da sınavı kötüymüş arkadaşım ,der.
Yok  yahu , çok da kötü sayılmaz diyemezsin tabi
Belli belirsiz bir inilti çıkar sadece.
Sonra aklına gelir sormak
+Üstüne gitme bu kadar çocuğun olsun düzeltir. Kaç almış ki?
-Yok be , neyini düzeltecek sen tüm kağıdı yap eksiksiz ,takıl bir soruda! Gitti tabi 4 puan ! 96 ile gelmiş eve!

Hadi o zaman öptüm , kib ,by...

Sen mutlu bir çocuk olsun , hırslarına kurban gitmesin, hayatın tek gayesinin derslerinden yüksek notlar almak olmadığının farkına varsın , sosyal olsun , okusun ama çok okusun , kendine güvenen , saygılı ve en çok da vicdanlı bir çocuk olsun diye totonu yırtarken izin vermezler sayın veli! 
Sen bile bir yere kadar sabreder , o son telefonu kapattığında çocuğu yanına çağırır 
- X'in çocuğu kaç almış sınavdan , sen neden 77 aldın? Neden çalışmıyorsun , dikkat etmiyorsun oğlum derslerine! Biz boşuna mı çalışıyoruz ulen kaç saat , sen oku adam ol diye! 
diyecekken şöyle kocamanından sarılır ;
-Hangi soruları yapamadığını hatırlıyor musun , çalışalım bir dahakine yapamadığın konuları dersin.
O an sana nasıl yapamadığını , neyi yapamadığını , hangisini karıştırdığını anlatırken ki suratına bakar bir kez daha sağlıklı olduğu için şükredersin.

Evet ben Damla , oğlum Fen'den 77 aldı ,mutluyuz...
Hadi o zaman öptüm , kib ,by...

10 Ocak 2015

Sana Asik Degilim

Diyorsa kesin asiktir bence diyerek basladim yilin ilk kitabina.

Kitap enfes kitap yorumlari ile kalbimi fetheden verdigi spoilerlar ile kalbime indiren canim Seyhan'in yilbasi hediyesi idi. 

Daha once Vefa Enver okumamistim ama Seyhan'in kitap yorumlarina gonulden guvendigim icin bu kitabin da bos cikmayacagina emindim. 

Ve tahminim beni yaniltmadi. 

Kitapta ask , entrika, ihanet , arkadaslik ne ararsan dozunda mevcut. Her sayfayi sirada ne olacak acaba diyerek ceviriyorsunuz. Kitap akip gidiyor resmen. 
Biraz bahsetmem gerekirse ; 

Lal 13 yasina kadar sosyetenin parmakla gosterdigi sasaali bir hayat yasamis , ummadigi anda ummadigi sekilde tum yasami alt ust olmustur. 
Yillar boyunca , bir gun tum bu yasadiklarinin sorumlusu olan adamdan alacagi intikamin hirsi ile yasar. Ve zamani geldiginde planladigi tum isler tam da istedigi gibi gitmeye baslamistir , fakat nereye kadar ? 

Cok detaya girmek istemiyorum , yazacagim her kelime kitabin heyecanini dusurur diye korkuyorum acikcasi. 
Hani boyle su gibi aksin , kafami dagitsin , bittiginde uzerinde dusundurmeye gerek yok ,pembe dizi izler gibi okuyayim derseniz siddetle tavsiye ederim. 

Az once baska Vefa Enver kitabi okumus mu acaba diye Seyhan'in  bloguna gittim. Pek tabi okumustu , hatta Vefa Enver'i tanitan bir de yazi yazmisti. 
Yazinin linkini koca kitabi benim gibi Vefa Enver'in bir erkek oldugunu dusunerek okumayin  diye tam burada paylasiyorum , kendime de kitabin arka kulakcigindaki Vefa Enver fotografini bile fark etmedigim icin 'yuh' diyorum :)) 

Siz dusunun artik kitap nasil hizli bitti ki , arka sayfalari incelemeden kaldirmisim rafa ... 

Tekrar cok tesekkur ederim Seyhan'cim. 





09 Ocak 2015

Rutin

Her gün yaptıklarım , belirli günlerde yaptıklarım, nadiren yaptıklarım.
Her gün hayatıma dahil olanlar, belirli günlerde dahil olanlar, nadiren dahil olanlar.

Bu ara hepsi birbirine girdi. Karman çorman oldu.
Yılbaşı tatili , yılbaşı öncesi ortalık sakin tatili, yılbaşı sonrası hafta sonu tatili, kar yağdı tatili, don oldu tatili derken okurken sinir bastı di mi ?
Beni de güzel okuyan beni de yaşarken sinir bastı.

Ben rutinleri ile mutlu , işine gelmeyi seven , çalışmaktan şikayet etmeyen bir insanken günlerimi her Allahın günü yatılan yatakları toplamakla , yenen yemekleri öncesinde pişirmek sonrasında sindirmek ve daha sindirim bitmeden mutfaktaki dağınıklığı temizlekle , o koca koltuk minderlerinin bir önceki akşam nasıl hunharca dağıldığına akıl sır erdirememekle geçiren bir ev annesi oldum.

Yok efendim bana afakanlar basıyor!

Hani Vali deseydi ki Cuma da tatil , yemin ederim şakkadanakk bayılacaktım koltukta. Nefesimi tutmuş bekliyordum ama neyse ki ben bu satırları size oğlumun okulla olduğu şu dakikalarda sessiz sakin , sevimli ,canım , minnoş  ofisimden yazıyorum.

Rutinler iyidir efenim , sevin onları ...



Special design for Keşke Gerçek Olsa by GeCe