26 Mart 2016

Bahar Okuma Senligi Listesi

Pes etmek yok. Kis okuma senliginde basarisiz olduysak bunun bahari var. 
Haydi siz de Pinar'in blogunu ziyaret edin ve senlige katilin, yarisalim :)

1. Kategori (10 puan): Olayların bahar mevsiminde geçtiği veya baharı, çiçekleri, börtü böceği çağrıştıran bir kitap.
Sarah Jio - Mart Menekseleri 336 df. 

2. Kategori (10 puan): Bir çizgi roman veya manga veya foto roman.

3. Kategori (10 puan): Yaşanmış bir savaşı anlatan bir tarih kitabı veya olayların yaşanmış bir savaş döneminde geçtiği kurgusal bir roman.
John Boyne - Oldugun Yerde Kal 256 sf.

4. Kategori (10 puan): Anti-kahraman bir karaktere sahip bir kitap. (Öneriye ihtiyacınız varsa goodreads sayfalarına buradan veya buradan ulaşabilirsiniz)
Scott Lync - Locke Lamora'nin Yalanlari 584 sf. 

5. Kategori (10 puan): Evde okunmayı bekleyen veya elinizde olmasa da okumak isteyeceğin 10 kitaptan kurayla belirleyeceğin bir kitap.

6. Kategori (10 puan): Yasaklanmış bir kitap.
George Orwell - 1984  352 sf. 

7. Kategori (10 puan): "Kadın" temalı bir kitap.
Jane Austen- Emma 468 sf. 

8. Kategori (10 puan): İşlenen suçun cinayet olmadığı polisiye/gerilim türünde bir kitap.

9. Kategori (10 puan): Gilmore Girls listesinden bir kitap. (Listeye buradan erişebilirsiniz)
Aldous Huxley- Cesur Yeni Dunya 272 sf. 

10. Kategori (10 puan): Normalde okumayacağınız veya uzak duracağınız türde bir kitap.
Halit Kakinc - Struma 232 sf. 

11. Kategori (10 puan): Mektup veya anı veya biyografi veya otobiyografi türünde bir kitap.

12. Kategori (10 puan): Kitap Ağacı'nın aylık kitaplarından veya herhangi bir Kitap Ağacı Kulübü tarafından Bahar Okuma Şenliği sırasında okunacak bir kitap.

13. Kategori (10 puan): Basılı tek bir kitabı olan bir yazardan bir kitap.
Zeki Muren- Bildircin Yagmuru 

14. Kategori (10 puan): Hayvanların ana karakterlerden biri olduğu bir kitap.
George Orwell - Hayvan Ciftligi 160 sf.

15. Kategori (10 puan): Genç yetişkin türünde bir kitap.
Leah Thomas - Benimle Asla Tanisamayacaksin 400 sf.
16. Kategori (10 puan): Olayların Güney Yarımkürede geçtiği bir kitap.

17. Kategori (10 puan): Kendi ülkesinde yaşamayan / yaşamamış bir yazardan bir kitap.
Nazim Hikmet ya da Zulfu Livaneli - henuz belli degil

18. Kategori (Her kitap 10 puan, 3 kitabı da okuyana ekstradan 20 puan, toplam 50 puan)Olayların geçtiği yerin kitabın isminde yer aldığı üç kitap.
Yasar Kemal - Agri Dagi Efsanesi 130 sf. 
Paula Hawkins - Trendeki Kiz  360 sf. 

19. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplam 60 puan): Kapağındaki baskın rengin kırmızı ve mavi ve yeşil olduğu birer kitap. (Her renkten bir kitap okumanız gerekiyor).
Mavi- R.J. Placio Mucize 336 sf. 
Yesil- Alper Caniguz - Ogullar ve Rencide Ruhlar 204 sf. 
Kirmizi- Murat Gulsoy - Yalnizlar Icin Cok Ozel Hizmet 208 sf. 

20. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 20 puan, toplamda 60 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.
Ayse Erbulak- Dokuz Oda Cinayetleri 216 sf. 
Tarik Tufan - Ve Sen Kus Olur Gidersin 127 sf. 
Moliere- Cimri 130 sf. 
Ursula K. Le Guin - Yerdeniz Buyucusu 192 sf.
21. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): Ölmeden Önce Okunacak 1001 Kitap Listesinden dört kitap. (Listeye buradan erişebilirsiniz)
Goethe - Genc Werther'in Acilari 126 sf. 
John Fowles - Buyucu 672 sf. 
Iain Banks - Esekarisi Fabrikasi 256 sf. 
Virginia Woolf - Deniz Feneri 224 sf.

22. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): Kendinizin belirleyeceği bir temaya uyan dört kitap.
Stefan Zweig dan 4 kitap 

Satranc 77 sf.
Bilinmeyen Bir Kadinin Mektubu  68 sf.
Bir Kadinin Yasamindan 24 saat  80 sf.
Clarissa 184 sf. 

21 Mart 2016

2015 Kis Okuma Senligi - Kapanis

 2015 Kis Okuma Senligi  icin rezil listemi yayinlamaktan gururla karisik utanc duyuyorum. 

Is isten gecti gerci, onumuzdeki maclara bakacagiz. Misal 2016 Bahar Okuma Senligi ;)

1. Yabancı Yayınları'ndan çıkmış bir kitap. (10 puan)
Dokuz Gun , Gilly Macmillan, Yabancı Yayınları, 496 sf.

4. Kaç şenliktir listenize alıp alıp okuyamadığınız bir kitap. (10 puan)
Anayurt Oteli,   Yusuf Atılgan,  Yapi Kredi Yayinlari,  108 sf.

9. 2015 yılında çıkmış bir kitap. (10 puan)
Gunduz Kelebegi,   Dilek Nese Aciker,   Yitik Ulke Yayinlari,  326 sf.

17. Size hediye gelen bir kitap. (10 puan)
Olum Bir Varmis Bir Yokmus,  Jose Saramago,  Kirmizi Kedi Yayinlari, 208 sf

18. 150 sayfadan kısa 4 kitap. (Her kitap 5 puan, hepsi okunursa ekstra 20 puan, toplamda 40 puan)
Nevrotik,  Gurgen Oz,  Yitik Ulke Yayinlari,   132 sf.

19. İsminde aynı kelimenin geçtiği 3 kitap. (Her kitap 10 puan, hepsi okunursa ekstra 30 puan, toplamda 60 puan)
Kara Kitap,   Orhan Pamuk,  YKY,  476 sf. 

20. Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı ve bir kadın, bir erkek olacak şekilde. (Her kitap 10 puan, hepsi okunursa ekstra 20 puan, toplamda 60 puan)
Türk Erkek: Ciplak Ceset, Celil Oker, Altin Kitaplar, 144 sf.

21. Birinin isminin bir kelimeden, diğerinin iki, diğerinin üç, diğerinin dört, diğerinin 5 veya daha fazla kelimeden oluştuğu 5 kitap. (Her kitap 10 puan, ekstradan 40 puan, toplamda 90 puan)
Agackakan,    Tom Robbins,    Ayrinti,  256 sf.
Ruya Yolcusu, Nazli Eray, Everest Yayinlari, 248 sf.
Sana Soyleyemedigim Her Sey,  Celeste NG, Marti Yayinlari, 336 sf. 

10+10+5+10+10+10+10+ 10+10 +10= 95
Okudugum sayfa sayisi = 2730 - 27 puan 

Toplam: 95+27= 122
Evet , hala rezilim :S 

10 Mart 2016

Olum Bir Varmis Bir Yokmus \ Jose Saramago

Adi, yeri  bilinmeyen bir ulke dusunun. Hayatlari hicbirimizden farksiz ilerlerken bir gun gelir ölüm artik can almaktan vazgecer. Kimsenin olmedigi bir ulkede neler yasanabilir yaziyi okumaya devam etmeden bir durup dusunun.

Ben de kitaba baslamadan ayni sizin gibi durup dusundum. Aklima cok daha guzel bir ulke gelmisti, sonucta bu olayin bence negatif oldugu kadar pozitif de bircok getirisi olabilirdi. Ama yazarimiz negatif kismini ele almaya karar vermis.



Olumun artik var olmamasi ulkeyi ciddi sekilde karistiracak, cenaze isleri yapanlar, sigorta sirketleri vs. batma noktasina gelecek, hastaneler komadaki hastalar sebebiyle kapasitelerini dolduracaklar. Ve siz bunu Saramago'nun duz yazi olarak yazdigi, konusmalarin dusuncelerden, anlatimin diyalogdan ayrilamadigi bir sekilde okuyacaksiniz. Ve eger benim gibi bir okursaniz cok zorlanacaksiniz.
Sanki yazar duz metin olarak yaziyi yazmis, yayinevine yollamis. Yayinevi de amannn okusunlar iste boyle diye onumuze koymus gibiydi.
Ilk Saramago okumam oldugu icin diger kitaplari da boyle mi bilmiyorum ama eger boyleyse isimiz var :)

Neyse, adam sonucta Saramago.

Kitabin ikinci bolumunde kaostan biraz olsun uzaklasiyor ve olumun gozunden bu kaosun nedenlerini gormeye. olumun ruh halini solumaya ve hatta olumun nasil calistigini gormeye basliyorsunuz.
Bence kitabin en keyifli kisimlari bu bolumleriydi. Ama sonunu ask hikayesi gibi kapatan yazar yine benim keyfimi yerle bir etti.

Kapagini kapatirken ' Ne alaka simdi ya' dedigimi net hatirliyorum.

Sonus olarak ben kitabi pek sevemedim. Aranizda Saramago severler varsa eger rica edecegim yanlis kitapla mi basladim yoksa Saramago'nun tarzi bu mu beni aydinlatsin.

Videosu da yayinda :)

04 Mart 2016

Gunduz Kelebegi

Gunduz Kelebegi'ni 9 gunde okudum, boylesi uzun sureli okudugum nadir kitaplardan oldu.
Ve ben ne zaman bir kitabi bu kadar uzun surede okusam cok seviyorum. Sanirim sindire sindire okudugumdan bu hissim. 

Gunduz Kelebegi Tuyap Kitap Fuarinda Yitik Ulke standindan hem kendi merakim hem de onlarin tavsiyesi ile aldigim bi kitapti. 
Okumaya baslar baslamaz yazarin huzurlu dili ile hikaye beni icine aldi.



Hikaye iki donemli olarak anlatilmis. Kah Mukaddes hanimin gencligini okuyor kah gunumuze adaya Ali ve gizemli ana karakterimizin hikayesine donuyorsunuz.

Mukaddes, gencliginde babasinin cay bahcesinde calisirken siyasi islere bulasmis, adini bile bilmedigi, yakisikli universite ogrencisine asik oluyor.  Ve kader aglarini orerken biz de istedigimiz seye sahip olmanin  bizi gercekten mutlu etmeye yetip yetmeyecegini okuyoruz.

Yillar sonra Mukaddes hanim adadaki evinde oglu Ali ile karsimiza cikiyor. Bu despot, dedigim dedik kadinin yillar boyunca yasadiklarini satir aralarinda okurken hikayeye buyuk bir gizem de dahil oluyor.

Adadaki tepede buyuk beyaz evi sagir ve dilsiz bir kadin satin aliyor ve esi ile burada yasamaya basliyorlar. Yalniz ada halki bu iste bir terslik oldugunu fark ediyor cunku adam hicbir zaman adada gecelemiyor, kadin da asla ve asla evden disari cikmiyor.

Ada gibi kucuk yerde pek tabi turlu teoriler uretilirken biz o kadinin hikayesine sahit olmaya, aklindan gecenleri anlamaya ve hayatinin gercekleri ile yuzlesmeye basliyoruz.

Sonrasini anlatmayacagim ama ilginc bir hikaye cikti altindan, beklenmeyecek turden hem de.

Biraz Turk filmi tadinda aksa da ben buyuk keyifle okudum. O kadini o eve, o hayata tikan Fuat'dan nefret ettim, acidim, empati kurdum.

Hikayede her karakterin kendi hikayesini kendi dilinden okumak cok keyifliydi. Yazar ile alakali tek elestirim; Hikayedeki erkek karakterlerin derinine inememis oldugunu hissetmemdi. Kitap fazlasiyle kadin agirlikli olmus. Buna da nazar der gecerim :)

Dilek Nese Aciker ismini not ettim, yeni kitaplarini da merakla bekleyecegim.

Bu arada kitapta beni benden alan, yuregime dokunan en onemli karakter neredeyse bir gorunup kaybolmus olan Bordo Kadife sapkali Sandalye Kadin'di. Bir karakter ancak bu kadar guzel bir gosterilip cekilebilirdi, tadi damagimda huznu yuregimde kaldi.

Okuyun yani, daha ne diyeyim ki?

Videosu da burada :)

03 Mart 2016

Yoldan Cikan Oyun

Gectigimiz hafta annemlerin Istanbul'da olmasi sebebiyle izleyebilecegimiz bir oyun arayisina girdik.
Inat gibi neredeyse tum ozel tiyatrolar turnedeydi, devlet ve sehir tiyatrolarinda da bu kadar yakin tarih icin yer bulmak imkansiz.
Buldugum birkac alternatif de Can'in yasina uygun degildi vs. , sansimizi zorlamadim ve aramaktan vazgectim.

Gectigimiz Cuma aksami Zorlu'da yemek yerken bir afis gordum, oyunu daha ince internette incelemistim fakat hem yeni oldugundan hem de oyunculari fazla tanidik oldugundan bu secenegi elemistim.

Seytan durttu sanirim ki bizimkileri masada birakip bir kosu PSM Gise de aldim solugu. En son sirada yer kaldigini ogrendigimde neredeyse vazgeciyordum ama gise gorevlisi beni goruntu konusunda sıkıntı yasamayacagima ikna etti , kaptim biletleri.


Iyiki de kapmisim! Uzun zamandir bir oyuna, filme ya da herhangi bir seye bu kadar gulmemistim. Cenemin agrisi 2 gun gecmedi. Oyunu her hatirladigimda suratimda aptal bir ifadenin belirmesi ise bence asla gecmeyecek :)

Oyunun adi basliktan da anlayacaginiz uzere ' Yoldan Çıkan Oyun'

Konusuna gelirsek; Eksik kadrolu, eksik butceli, beceriksiz, amator bir tiyatro grubunun bir oyunu sergile-mesi-meye calışmasını muhtemeşem bir doğallık ve ilk dakikadan son dakikaya kadar düşmeyen bir tempo ile izliyorsunuz.

Oyunun resmi tanıtım metni ise soyle ;


Bu oyunda bir terslik var!

Hayatta her şeyin ters gittiği anlar vardır. "Devamı çorap söküğü gibi geldi…" tanımının en bahtsız hali diyebileceğimiz bu durum, biri bitmeden diğerinin başladığı talihsizliklerin her zaman can sıkıcı bir şekilde hayatımızda yer edeceğini kanıtlamaz. Dört bir yanınızın kaosla çevrili oluşu, karnınız ağrıyana kadar güleceğiniz anları da beraberinde getirebilir. 23 Kasım'dan itibaren Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde sahnelenecek Yoldan Çıkan Oyun'da, her şeyin ters gitmesinden dolayı çok memnun olacaksınız. 
Lerzan Pamir'in yönettiği, Mehmet Ergen'in ise yapımcılığını üstlendiği Yoldan Çıkan Oyun'un çok ilginç bir hikayesi var.
İngiltere'nin meşhur mu meşhur West End sahnesinin son dönemlerdeki en başarılı oyunlarından biri olan Yoldan Çıkan Oyun, galasını 2014 yılında West End Duchess Theater'da yaptı. Fakat oyunun geçmişi biraz daha eskiye dayanıyor…
Cornley Polytechnic Drama Society isimli tiyatro grubunun, 1920'lerde yaşanmış bir cinayet hikayesini sahnelemek istemesiyle başlayan olay örgüsü, oyunun karakterlerinin başına zor gelecek sonsuz terslikleri getiriyor. Bu terslikler, oyunun karakterlerini zorluklarla dolu bir serüvene doğru iterken, Yoldan Çıkan Oyun izleyicileri ise bu birbirinden komik tersliklere kahkahayla karşılık vermek durumunda kalıyorlar.
Bu yıl Laurunce Olivier Ödülleri'nden En İyi Komedi ödülüyle dönen, whatsonstage.com'un 2014 yılında En İyi Yeni Komedi seçtiği Yoldan Çıkan Oyun, Tom Hardy ve J.J. Abrams'ın da aralarında bulunduğu birbirinden ünlü isimleri tiyatro salonuna çekmeyi başardı.
Yoldan Çıkan Oyun'u yakın çekime alarak bu hikayenin adımlarını anlatalım.
- Henry Lewis, Jonathan Sayer ve Henry Shields üçlüsünün yaratıcısı olduğu oyunun kökleri bir pub'ın üst katında sergilenen oyuna dayanıyor.
- Bir gecede iki seans sergilenen oyunun başarısı, o günlerde çağrı merkezi, bar ve Gourmet Burger Kitchen'da çalışan üçlüyü ilgi odağı haline getiriyor.
- Bu başarı, Yoldan Çıkan Oyun'u bir pub'ın üst katındaki odadan prestijli West End sahnesine taşıyor.
- Michael Green'in 1964 tarihli kitabı The Art of Coarse Acting'den ilham alınarak hayata geçen oyunun etkilendiği karakterler ise; Buster Keaton, Charlie Chaplie ve Mr. Bean.

Işler durmadan karışıyor ve siz daha ne olabilirki derken çok daha icinden cikilmaz şeyler oluyor. O sahnenin her santimetresini nasil kullandilar, nasil bir yerlerine bir sey olmadan oyunu bitirdiler gercekten ben takip etmekten yoruldum.

Yani Oyun gercekten Yoldan Cikti!

Dedigim gibi oyuncular cok cok tanidik olunca ozellikle Sarp Apak gibi cok goze batan bir isim olunca ben cok onyargili izlemeye basladim. Ama Oner Erkan, Bartu Kucukcaglayan vs. cok iyilerdi.

Sarp Apak da Sarp Apak'ti. Oner Erkan mesela usakti, Bartu K. kardes rolundeydi falan ama Sarp Apak, Sarp Apak'ti. Bilmem derdimi anlatabildim mi?

Oyunun yıldızı ise kesinlikle Bartu Küçükçağlayan idi.



Bir Avrupa Yakasi ve Yalan Dunya ozurlusu olarak bu üçlü'nün orada da birlikte oynadiklari yeni ogrenmis olsam da bu da burada dip not olarak dursun :S

Eger yakin zamanda oyun izleme planiniz varsa ve henuz kararinizi vermediyseniz, hayattan guzel bir 2 saat calmak ve uzun zamandir atmadiginiz kahkahalari atmak icin Yoldan Çıkan Oyun'u kesinlikle izleyin. Pişman olmazsınız! Hatta 2 bilet alin birlikte izleyelim :))

Zorlu Performans Sanatlari Sahnesinin buyuk salonunda bircok kez gosteri izledim fakat Drama sahnesini ilk kez deneyimledim. En arka sirada olmamiza ragmen gerek ses, gerekse goruntu acisindan hic kaybiniz olmuyor. Bunu da buraya not edelim.

Filtrelerden Mesaj Var!

Instagram’ın hayatımıza girmesiyle neredeyse fotoğrafçılığın da tanımı değişti. Artık herkes birer “photographer”. Bu durum her ne kadar profesyonel fotoğrafçıları kızdırsa da zaman geçtikçe çok başarılı işler çıkaran amatör mobil fotoğrafçılar da çoğaldı. Yoksa filtreler mi demeliyiz? :)

En sık kullandığınız filtrenin, aslında takipçilerinize yaşamınızla ilgili minik ipuçları verdiğinin farkında mısınız?

Gingham:

Neşelisiniz, enerjinizi gün ışığından alıyorsunuz.

Moon:

Sanata aşık, iflah olmaz bir romantiksiniz.

Lark:

Muzipliklerinizle nam salmışsınız.

Reyes:

Entelektüel bir kişiliksiniz.

Slumber:

Doğa ve şehir manzaralarını seviyorsunuz.

Crema:

Yemeye içmeye bayılıyorsunuz.

Ludwig:

Kendinizi seviyorsunuz, Selfie sizin işiniz.

Perpetua:

Kapalı mekanlarda daha fazla zaman geçiriyorsunuz.

Amaro:

En sevdiğiniz soru: “Akşama planın var mı?”

Mayfair:

Doğa gezileri, yaz tatilleri sizden sorulur.

Hudson:

Şehri ve sokakların ruhunu keşfetmek sizi heyecanlandırıyor.

X-Pro II:

Eve kapanmak hiç size göre değil.

Hefe:

Sizin için mutluluk doğada!

Filtre kullanmaktan hoşlanmıyorsanız, “Sevdiklerimi de filtresiz, olduğu gibi takip etmek en güzeli” diyorsanız henüz seçenekler bitmedi:




Bir boomads advertorial içeriğidir.


Special design for Keşke Gerçek Olsa by GeCe