29 Aralık 2014

Buyuk Konusmak

Agzimizi boyle kocaman kocaman acip
En bilmis halimiz ile
Belki de en cok sevdiklerimiz hakkinda
Kimi zaman hic tanimadiklarimiz hakkinda
Koca koca laflar ediyoruz.

Yilbasi dolayisi ile bircok kisiye hediye yolladim. Oyle zorunluluktan falan degil, istedim ki bir gulumseme yaratabileyim sevdiklerimin yuzlerinde.
Yaptim , yapamadim o ayri.
Tum paketleri tek tek ellerimle hazirladim.
Hepsine ozenle notlar yazdim.
Elcagizlarimla kargoya verdim.
Uyanigim ya , kargo posetlerinin uzerlerine ismimi -adresimi yazmadim.
Boylece paketi alanlar uzerinde adresimi bulamayacaklar  dolayisi ile bana hediye yollamak gibi bir zorunluluk hissetmeyeceklerdi.
Bence cok iyi dusunmustum , nazikceydi.

Paketlerden biri canim 2balik1kedi Esra'ya gitti.
Esra benim kargomu yolladigimin ertesi gunu 'gizemli bir paket aldim. Sahibi belli degil , kim yolladiysa tesekkurler' kivamli bir yazi yazdi.
Bir kere benim paketimin ustunde olmasa da icinde notlarim vardi. Onun icin hic uzerime alinmadim.
Hatta saydirdim
Ne duyarsiz , ne ozensiz insanlar vardi. 
Esra dedi ki ; oyle deme Damla yaaa , unutmustur belki.
Ne demek unutmus, koskoca paket yolluyorsun icine bir isim yazmak bu kadar zor olmamali
dedim. Soylemedigimi birakmadim.

Aradan bir kac gun gecti.
Esra'dan whatsapp mesaji geldi. Sanirim beni kargo posetinin uzerine yazdigim cep telefonu numarasindan bulmustu.


Evet ; o yerin dibine soktugum , demedigimi birakmadigim, saydirdikca saydirdigim sorumsuz , dikkatsiz insan bendim.

Icine koydugum karta iyi dileklerimi yazmis ama ne akla hizmetse ismimi yazmayi unutmustum.

Esraaa cok salagim ben , affet beni :))

Ama siz de gulmeyin ama :)

 

23 Aralık 2014

KARMA


"Sen iyi karmaya mı inanıyorsun , kötü karmaya mı anne? " diye sordu çocuk. 

Bu çocuk karma ne demek nereden öğrendi?
Ben karmaya inanır mıyım?
Kötü not aldı da onu mu kötü karmaya bağlayacak acaba ?
Secret diye salak bir kitap okumuştum , o sayılır mı ?
Ying Yang tabiri bana daha akla yakın gelir hep.
Ying Yang desem onu da bilir mi ?
Kabartma tozu pastayı ne kadar kabartır?

Anne tüm bu sorulara dalıp gitmişti halbuki.

"Ben kötü Karneye inanıyorum ! " diye atıldı baba kişisi. 


Karma biraz da kendi kalene gol atmak değil miydi? :))

Günaydın güzel insanlar ...

22 Aralık 2014

Bir yılbaşı masalı: Pakmaya ile Pembe Pasta

Yılbaşı yemeğini şöyle şahane, masal gibi bir pasta ile bitirmeyi kim istemez?

Ben de şimdiden farklı bir tarif aramaya, denemeye başladım. Size nefis keşfimi anlatayım: Pakmaya ile Pembe Pasta. Pakmaya Çilekli Puding ve Krem Şanti kullanılıyor. Pandispanyası hazırlandıktan sonra üstü pembe rüyaları çağrıştıran kremasıyla kaplanıyor. Görünümü güzel, tadı şahane. Misafirlerim de öyle söylüyor... Doğrusu içim rahat, ben seçimimi yaptım. Yılbaşı yemeğimizin zevki Pakmaya Pembe Pasta ile zirveye çıkacak... Yeni, lezzetli, özgün bir pasta tarifi arıyorsanız size de 1 numaralı önerim...



Pakmaya ile Pembe Pasta ve daha pek çok özel tarif için mutfaginyildizi.com ve Mutfağın Yıldızı Facebook sayfasını takip etmenizi mutlaka öneririm.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

19 Aralık 2014

#DamlaninPlaklari 51


Rüçhan Çamay YAVAŞ YAVAŞ from DAMLA ŞAHİN on Vimeo.

Bundan bir kac yil once Manisa'da bir ciflige gitmisti.
Adam kendine bildigin sato yapmis dedi.
Evin altinda sarap mahzeni , verandasinda yerden isiklandirmalar , bahcede gizli hoparlorler , her yerde guvenlik , etraf yemyesil , upuzun bir masa , sohbet guzeldi dedi.  -Adam bilmemne bankasi eski CEO su , gommus yani tabiri caizse zamaninda-

Yok efendim artik bu sehirde yasanmazmis.
Vay efendim ne varsa Ege'de varmis.
Neymis herkes guneye kacmayi dusunecekmis yakinda.
Bi dusunseymisim ya , ne guzel olurmus.
Kafamiz rahatlarmis bir kere.
Dert olmazmis , tasa mi o da neymis ki.
Herkes ayni seyi dusunuyormus.
Etrafimizdaki tum arkadaslarimiz isyandaymis , Istanbul'dan tek yaka silken bizimki degilmis...
MIS...
MUS...

Ne olacak biz gidince?
Yaptik diyelim bizim "Sahinler Satosu"nu. PEH!
Borcu bitene kadar olmedik diyelim hadi!
Yine para kazanmak icin sabah 8 aksam 5 calismayacak misin?
Yine eve isten yorgun donmeyecek misin?
Yine bir suru gereksiz insan ile muhatap olmak zorunda kalmayacak misin?
Klozetin içinde bile hoparlör olsa ne olcak ?


Arkadasim biz kucuk yerde yasiyoruz sen bugun istedigin zaman ugra ise mi diyecek patronun?
Ev sahibin "Yavrum , evladim gerek yok para odemene biz egede kira odemeyiz " mi diyecek?
Oksijen yerine olumlu enerji mi soluyacaksin Istanbul'dan gidince?
"Sato"ya dogalgaz , elektrik , su faturalari gelmeyecek mi?
O çamaşırlar beklemeyecek mi yıkanmayı?
Emekli maasimizla mi yapacagiz her aksam raki baligi?

Demem o ki durdurabilecek misin zamani?
Durduramazsin.
Ama istersen , istedigin yerde yavaslatabilirsin!
Yavas bir hafta sonu dilerim...

Tuvalet kavgasi vardi az once evde
-Askim soyle ciksin artik sıkıştım ben dedi.
* Ah be aşkım egede şatomuz olsa bu derdımız de olmazdı , ne guzel gider bahçemizde cozerdin bu sorunu ! dedim
Misal yani
Hak etti ama :)





17 Aralık 2014

Sivri Zeka

Bundan yaklasik 1 yil once gitmistim yine ayni D&R'a. 
Magazada gezerken iceride calan muzik oyle hosuma gitmisti ki , INFO masasinin tam icinde duran uniformali gorevliye bu calan muzigin ne oldugunu , hangi albumse almak istedigimi soylemis 
Yalniz ben bilmiyorum , ben sadece yabanci muzik dinlerim. Cogunlukla da Almanca
cevabini almistim.
Hayat garip , insanlar daha garip!
Bu konusma resmen bir savas halini almis , sinir harbimiz magaza mudurunun calan cd yi getirmesi ile son bulmustu.
O cd 'Efkan Sesen' in 'Soluk Soluga 25 Yil' albumuydu.


Ama bu albumun konumuzda ilgisi yok :)


Bugun yine o D&R'a gittim.
Iletisim Yayinlari'nin Resimli Turkce Edebiyat Takvimi cikti birkac gun once , bilmeyen kalmamistir ya zaten.
Aklimca nokta atisi yapacagim.
Hic dolanmadan sordum kasadaki gorevliye, Iletisim Yayinlari dedim , edebiyat takvimi dedim , 2015 dedim , hani dedim siyah kapakli sari yaprakli vs. Yok , tik yok!
Neyse sistemden baktilar . Biri dedi ki "Hatirladim , kasada duruyordu hani"

Digeri;
Vallahi o kadar cok sey var ki magazada ben artik takip edemiyorum... 
Sonra bir sivri zeka geldi.  Yahu biz o takvimlerin hepsini geri yolladik, ters basilmis hepsi. Masaya koyunca ters , ayakta durmuyordu.

Pes ettim. Inkilap Kitabevi var bir ust katta , kendimi gercek bir kitapciya atma ihtiyaci doldu icime.

Girdim kapidan ;
-Resimli Edebiyat Takvimini ariyorum
+Iletisim Yayinlarinin olan degil mi?
-Evet
+Hemen getiriyorum
-Yalniz D&R dan uyardilar , onlarin takvimlerinin hepsi ters basim cikmis. Iade etmisler hepsini.
+Takvimler ters basim degil hanimefendi , sadece masa uzerinde yatay durmasi icin tasarlanmis, dikey degil.

Beni aldi mi bir gulmek!
Siz de gulun diye hemen fotografini cektim , boyle de dusunceli bloggerim :))
Sen yatay duran takvimi dikey duracak san , iade et! Koca D&R! Bir de musterine de ki "Inkilap'a gidiyorsunuz ama aldiginiz takvime dikkat edin ,onlarinki de ters olmasin".

Zaten olabildigince dikkat ederdim fakat artik asla gercek kitabevlerinin oldugu yerlerde D&R'a ayak basmam.

Not: Donuste gidip ' Yavrum , siz salak misiniz?' diyip elimde takvim Hababam sinifinda tek ayak ceza sirasindakilere gulen o cocuk gibi gulmek istedim ama yapmadim.
Bozmadim cizgimi , henuz ...

08 Aralık 2014

Gülümseyin , çekiyoruz :)

Bir sohbet esnasında  çekmecelerin dibinde unuttuğumuz eski fotoğraf makinamız gün yüzüne çıktı.
Hani şu içine 36 lık film koyup , tek tek geri saydığımız.
Ay az poz kaldı diye özenle kullandığımız.
Fotoğrafları fotoğrafçıda bastırdığımız.
Hani görebilmek için belki de 1 hafta beklediğimiz.

Arkadaşımız içindeki filmi karanlık odasında basabileceğini söyelyip filmi sarmaya başladığında Can'ın gözleri dehşetle açıldı :)
Sonrasında Can için içine 36'lık yeni bir film taktı.
Ve başladı anlatmaya ;


-Bak Can şuraya gözünü dayayıp çekeceğin fotoğrafa karar vereceksin.
-Flaş yerine ve objektife elini koymamalısın
-Çektiğin pozların sayısını şuradan takip edebilirsin , haydi şimdi çek bir tane.

Can ilk fotoğrafını çekti...

- Evet , şimdi kaldı 35 poz. Böyle böyle bitecek bunlar.

Can : Nasıl yani! Beğenmediklerimizi silemiyor muyuz? 
Çok güldük tabi biz bu yoruma , kendisi bir süre şoku atlamadı hahahhaha :)
Alışması , idrak etmesi zaman aldı ama artık nereye gitse  makinesini yanında taşıyor gözü gibi bakıyor.
Hatta çoğu zaman " bunu sen çek anne, benim pozlarım bitmesin" diye pazarlık bile yapıyor.



Ve makinenin içinden çıkan ilk poz yine Can beyden geldi , ne kadar küçükmüş değil mi ;)

06 Aralık 2014

Simdi Uzaklardasin ...


Ayak numarası 38'dir , gözlük camı astigmat 1.50 'dir.
Bedia Muvahhit, Mualla Gökçay, Cahide Sonku, Melahat İçli, Malatyalı Fahri, Nevzat Akay gibi sanatkarların taklitlerini çok güzel yapar.
Sabah kahvaltısı yapmaz, sabahları sadece bir bardak meyve suyu içer.
Hayatında maydanoz tatmamıştır. 
Sevdikleri ile konuşurken "Hayatım, Şekerim, Tatlım" tabirlerini çok kullanır. Sevmedikleri ile zaten konuşmaz.
Gök gürlemesi ile çakan şimşekten vahşi bir zevk alır.
Babasının her akşam içtiği rakı, Zeki Müren'in ömrü boyunca en sevmediği içki oldu. Anasonlu çöreğe bile tahammülü yoktu. 
diyor sergi kataloğunda.

İnşallah ileride evleneceğim. Kızım da olsa, oğlum da olsa ismini Vefa koymak 
istiyorum. Dünyada Vefa'dan daha değerli ne olabilir ki. 
demiş vefat etmeden tam 30 yıl önce. Belki gerçek olmamış hayalleri ama en tükenmez 'Vefa'yı ona sevenleri vermiş yıllarca.



O vefat ettiginde sadece 10 yaşındaydım ben.
Cenaze törenini izlediğimizi dün gibi hatırlıyorum. 
O zamanlar pek birsey ifade etmiyordu belki ama yıllar sonra yokluğuna böylesi derinden üzüleceğimi düşünmezdim.

Dostlarımı çabuk eskittiğimden midir nedir bilmem sanırım en çok Eskimeyen Dost u sever
En çok o Mihrabım Diyerek derken , ben ona son ses eşlik eder 
Bir Demet Yasemen ıle yasemen kokularını burnumda hisseder 
Seninle Aşkımız Eski Bir Roman' ı hep çok yaralı söylediğini düşünür en fazla ondan etkilenir ,
Şimdi Uzaklardasın 'ı biz onu bu şarkı ile analım diye yazıp bize miras bıraktığına inanırım.


6 Aralık 1931 de yani tam bugün doğmuş Zeki Müren.
Yaşasaymis kaba bir hesap ile 83 yaşında olacakmış.- Cok da değilmiş hani- 

Hemen herkesin bildiği gibi Yapı Kredi Kültür Merkezinde bir süredir İŞTE BENİM ZEKİ MÜREN  sergisi ziyaretçilerini ağırlıyor. 
Aldığım duyumlara göre sergi ziyaretçi rekorlarına  gidiyormuş
Bu da Zeki Müren in herkesin hayatında özel bir yeri olduğunun en büyük kanıtı bence
Mesela Can ın bile


Biz de Can ile geçen Pazar günü gittik sergiye. Yazısını yazmak için doğum gününü bekledim. 
Ama sergiden size çok bahsetmek istemiyorum. 
Açıkçası sergi o kadar güzel ki onu anlatabileceğim cümleler yetersiz kalır diye korkuyorum.
Belki çektiğimiz birkaç fotoğraf ile gidemeyenlere fikir verebilirim. 















Sadece şu tüyoları vermek isterim ki ; 
Sergide daha önce hiç görmediğiniz Zeki Müren fotoğrafları ile karşılaşacaksınız.

Yaşamının her evresine ait bir anekdot bulacaksınız.



























Ve en önemlisi keşke bir o kadar daha olsa diye düşünerek tadı damağınızda sergiyi terk edeceksiniz.

Serginin cok ayrıntılı bir kataloğunu da yapmış Yapı Kredi Yayınları.  Online kitap sitelerinden bile satın alabilir sergiyi gezmiş kadar olabilirsiniz.  İçinde o kadar güzel fotoğraflar var ki kesin edinmelisiniz hatta! 

Sergi için 21 Aralık a kadar vaktiniz var.  

Geçtiğimiz yaz Zeki Müren in Bodrumdaki evini ziyaret etmiş ayrıntılarıyla bu yazıyı paylaşmıştım. 
Evini gezmiş olanlar için sergi biraz hafif kalıyor sanki ama yine de görülmeye birçok şey var. 

Kısa kesmek için ne çok satır sildim bir bilseniz... 
İstedim ki hatırlayalım analım ve en çok değer verdiği şey Vefa'yı ondan eksik etmeyelim. 

*Fotograflarin tumu sergide cekilmistir , uzerlerine tiklayarak buyutebilirsiniz. 







Special design for Keşke Gerçek Olsa by GeCe