Facebook hayran sayfamda -kime göre neye göre- bu yazıya "Günlerden bir Pazartesi 5 aylık bir hamile ,bir kafadan üşütük ki ben oluyorum ve tek ayağı alçıda sekerekten bir sakat aynı uçağa binerler.... " diye başlayacağımı yazmıştım.
Gülmeyin ,izin verin şu sevimli Perşembe gününde Egomu erişilemez duruma getireyim zira pek de muhteşem geçmeyen tatilimi yazıya dökmek başka türlü mümkün olmayacak.
Meraklı gözlere önemli not: Parasızlıkdan başka şort mu alamadı la bu kız diyen olur diye söylüyorum 15 günlük tatilimi aynı şort ile tamamladım,tavsiye ederim :) Böylece valiz hamallığı yapmaz yurtdışından dönerkene valizi bilumum eşya ile doldurabilirsiniz :) Ayrıca çok ayıp öyle şeyler düşünmeyin tamam mı?
Gizo’nun hamileliği pek süpriz olmasa da kendisinden daha sorunlu bir tatil beklediğimizi söylemeden geçemeyeceğim. Ama “azimle *ıçan taşı delermiş” misali hepimizi şaşırttı. Bir ara düz duvara bile tırmandı yani o kadar… O çocuk bi doğsun hepimize bu tatilin hesabını soracak kesin :)
Asıl süprizi tatilden bir gün önce ayak bileğinin bağlarını kopartmayı başarmış seyahatimizin sakatlıkdan sorumlu baş danışmanı Merwisko yaşatmış olsa da ,tek sağlam benden daha fazla yürüdü, daha fazla zıpladı ve daha fazla yaşadı fazla fazla fazla yani… Dönüşte yataktan kalkamamış olmasının sebebi bu olabilir BELKİ :)
Sonuçta tavsiye ederim yanınızda Robocop Girl biri ile fütursuzca “buralar bizden sorulur aga” yürüyüşü yapabiliyorsunuz. :)
Bana gelince ; ben ve Barselona pek anlaşamadık. Birbirimizi pek de sevdiğimiz söylenemez,bundandır ki grupdaki osuruk tozu bendim. Neyseki bununda bir kaç çaresi var ;)
Barselonaya sırf beni bu bira ile tanıştırdığı için minnettar olabilirim. A.K.DAMM süper bir bira henüz Türkiyede yok (kesin bilgi) :) , denemeniz şiddetle tavsiye edilir.
Tamam farkındayım konuyu çok dağıttım. Şimdi asıl ayrıntılara giriyorum.
Barselonaya gitmeden o kadar çok bilgi topladım ki uçaktan indiğimde ÖSS sınavına girecek yavru ceylan gibi “allahım hiçbir şey hatırlayamazsam ne yaparız “diyerek ufak çaplı panik yaşadım. Ama öyle olmadı , dersime sıkı çalışmışım :)
Başlıklar ile “kısa kısa”(yalannn) anlatacağım.
ULAŞIM – KONAKLAMA
AEROBUS
Tipik bizim Havaş, havalimanından kalkan Aerobus lar ile şehir merkezine ulaşmanız çok kolay. Tek dikkat etmeniz gereken havalimanı T1 ve T2 olarak ikiye ayrılıyor. Hangisinde indiyseniz yine aynı terminalden döneceksiniz demektir. Dönüşünüzde karışıklık yaşamamak için hangi Areobus a bineceğiniz aklınızda olsun. Kişi başı tek yön 5,90 ödeyerek istediğiniz durakta inebiliyorsunuz. Bizim otelimiz Barselonanın Nişantaşı’sı denilen (ki alakası yok) Passeig de Garcia üzerinde olduğundan Plaza Catalunya da indik ve kısa bir yürüme mesefesi ile otelimize ulaştık.
OTEL
Otelimiz çok merkezi ,temiz ve konforlu olduğundan belki işinize yarar diye yazmak istedim. Otelimizin adı HCC.ST MORİTZ idi. Merkezi olması zaten en büyük avantajımızdı. Tek sevmediğimiz yani çıkarken aldıkları turist vergisi kılıklı şeydi. Ama bu onların değil Barselonanın öküzlüğü…
BUS TURİSTİC
Hamiş bir bayan olunca yanımızda metro ile dolaşmaktansa bu turistik otobüler ile gezmek daha bir mantıklı göründü hepimize. Hem planımızda olmayan yerleri de görürüz merak ettiklerimiz olur ise o duraklarda ineriz diye düşündük. Çok da iyi yapmışız, gayet pratik bir gezi idi.
Otobüslere günlük ya da 2 günlük bilet alabiliyorsunuz. Her durakta görevli birileri var ama otobüs tek yön çalıştığı için ilk duraktan binmek daha mantıklı. Yani bu durakta inmeyelim sonra döneriz gibi bir şansınız yok , otobüs kocaman bir yuvarlakta şehir turu atıyor. Görülmesi gereken bir çok durakta duruyor. En meşhur yerler mavi hatta bunun haricinde 2 hat daha var. Otobüslerin üzeinde bir çok dilde hangi hat olduğu yazıyor, hatta karışıklığı ortadan kaldırmak için her hatta ayrı durak yapmışlar aralarında 3-4 mt. var.
Biletler kişi başı günlük 26 € . Şu şekilde ;
Biletle birlikde bir de içinde birçok yerde kullanabileceğiniz indirim kuponları olan bir kitapçık ve otobüs içersinde yapılan tanıtıcı ve bilgilendirici anonslar için kulaklık veriliyor.
Ama maalesef Barselona’nın hiç bir turistik uygulamasında Türkçe dil seçeneği yok. Hem de elini sallasan Türk Turiste rastlarken.
GEZME – TOZMA
LA RAMBLA
Gitmeden yaptığım araştırmalarda buradan hep “İstiklal Caddesi gibi “ olarak bahsediliyordu. Bir açıdan mantıklı ama İstiklal daha bohem kalıyor bana sorarsanız. Ama yine de Barselonada hayat La Rambla da gibi ama 23:00 itibari ile tüm tezgahlar ve mağazalar kapanıyor. Cadde sessizliğe bürünüyor. En azından gündüz herkes orada, ilk gün değişik gelse de 2.,3. gidişinde insanı sıkabiliyor. Dümdüz ve Upuzun gayet geniş bir cadde düşünün ortasından hesiyelik eşya dükkanları caddenin iki yanında da cafe ve restaurantlar mevcut. Kendinize güveniyorsanız caddenin bitimine yürüyüp Kolomb heykeli ile karşılaşabilirsiniz , ya da 5-6 € taksiye binerek gidebilirsiniz. Tatilin huysuz şirini olarak ben 2. yolu seçtim.
MERCAT DE LA BOQUERİA
Burası da ismini sık duyacağınız Meyve pazarı ,La Rambla üzerinde sağda kalıyor. Bilmediğimiz birşey yok. Resimler ile ispat edebilirim,abartmıyorum. Abartan biri var ise onlar. Neyi mi? Tabi ki fiyatları. Fiyatlar şöyle bir kase kiraz 2,5 € , bir bardak taze sıkılmış olduğunu iddia ettikleri ama orada hazırda bulunan meyvesuları 2,5€ , 3 dilim karpuz 2€ , 6 parça Passion Fruit 2€ v.s. Hani öyle dünyanın en orjinal meyvalarını yiyeceğim falan diye düşünmeyin. Bizde bulunmayan bir şey görmedik.
CASA BATTLO
Şahsen Barselona ya gitmeden önce yaptığım araştırmalarda okuduğum ilk şey Casa Battlo’nun gereksiz fahiş fiyatlı olduğuydu. Ki haksız da sayılmazlar bence , Biz de kendisini dışardan görmekle yetindik zaten. Çıkanlardan duyduklarımız çok şey kaybetmediğimiz yönünde. Ama Gaudi nin hakkını yemeyelim dış mimari ciddi ilgi uyandırıcıydı.
CASA MİA
İnsan oğlunun üreyebilme mucizesine minnettar kaldığımız yer :)
Müzelerin önündeki sıra muazzam sayın seyirciler bunun için Barselonaya giderken yanınızda götürmeniz gerekenler arasında Hamile bir arkadaş mutlaka olsun :) Zira kendisi 2 müzede bize öncelik hakkı tanıtmış olup gönlümüzü feth etmeyi başardı :)
Tarhi ve teknik ayrıntılara girmiyorum ama burayı görmelisiniz… Casa Battlo 20.35 € idi kişi başı , burası 16,50 €.
Dışı seni ;
İçi beni ;
Terası hepimizi yakar –hava çok sıcaktı
LA SAGRADA FAMİLİA
İşte hayatın acı gerçekleri ile karşılaştığımız yer tam da burası. Hayır hayır Gaudi şaheserine bakmak isterken ezilmiş hikayesi yüzünden değil, ortalama 1 saat kuyruk beklediğim için. Kuyruk öyle uzundu ki burada bir hamiş var demeye korktuk. Mazallah linç ederler adamı o sıcakta. Pek çok fedakar insan olarakdan hepsini yakınlarda bir cafe ye yollayıp sırayı birbaşıma muhsun ve hüzünlü bekledim :P Bunların acısını elbet çıkartacağım tarihe not olsun!
Girişt hem kilisenin içi için hem de asansörle kulesine çıkmak için bilet alabilirsiniz.Giriş için kişi başı 13.50 € ,kuleye çıkış için ayrıca 4,5 € ödedik. Yalnız biletinizde yazan asansör saatini beklemeniz gerekli. Bizim asansör saatine 1 saat vardı , Bu arada biz kilisenin içinde bolca gezdik.
Büyük not: tüm uyarılara rağmen online ticket almadan gittim. Ne kadar bekleyebilirim ki yaw diye ukalalık yaptım. Ben ettim siz etmeyin. Alın online biletinizi ,beklemeden elinizi kolunuzu sallayarak içeri girin. Sonra da bana dua edin, mum yakın falan …
İçeri de çok büyük hayranlık verici şeyler beklemiyor sizi , bence asıl arka avlusunda olağanüstü herşey …
Her ayrıntıda bir heykel,figür, hikaye dikkatinizi çekecek. Zaten yapmaya çalıştıkları İncilde geçen hikayeleri anlatmakmış.
Ve Mahşerin üç atlısı :) ;
Büyük heyecan ile beklediğimiz asansör yolculuğumuzdan sonra kendimizi 25 metrede bulduk. Aşağıya iniş yolunu gördüğümüzde bi çıtır içimiz hoplamadı değil. Şöyle ki;
Nasıl ? Sonu görünmüyor değil mi :D
Ama yukarıda göreceğinz manzara bu merdivenlere değer gerçekten.
Yine de bu 8958 tane(attım) dik merdiveni döne döne indiğinizde ayakta durabileceğiniz anlamına gelmiyor… Şekil 1 a. herkes pert!
PARC GÜELL
Bus Turistic ile Parc Guell duragında indiğinizde karşınızdaki her sokak sizi Parc Guell e çıkartacak. Burası için ciddi bir yokuş vara vs. diye okumuştum ama yok öyle bir şey ben diyim.
Sokakların kalabalığını izlerseniz kendinizi işte tam bu kapıda bulacaksınız;
27 yıl oldu şu kıza resmi çeken kişiye bakmasını öğretemedim ya yanarım ona yanarım.
Masallardaki şeker evleri gerçek yapmış Gaudi amca. Zaten Gaudi olmasa Barselona bomboş ,anlamsız bir şehir olurmuş bence. Yatsınlar kalksınlar Gaudiye dua etsinler.
Parkın girişinde ki meşhurrr Kertenkeleye acıdım yemin ederim. Resmen izdiham vardı önünde. Gitmeden izlediğim bir video da çocuk “yakında yumurtlarsa şaşırmam” demişti , haksız sayılmaz gerçekten :D
Tabi bu bizim kendisi ile fotoğraf çektirmediğimiz anlamına gelmiyor …
Ve şimdi fark ettim ve açıklamak isterim ki biz eşlerimizle gittik Barselonaya , hayır fotoğraflarda hep Gizo ben varız garipsemeyin yani. Eşler alıştı siz de alışın :)
Parc Guell i ben çok sevdim , burayı görmeden Barselonadan ayrılmayın derim.
He bu arada şu duvardaki kovuklara oturmayanı dövüyorlarmış… Kapısında da Hamile ve sakatlar oturamaz yazmayınca sonuç biraz tuhaflaştı tabi…
Parc Güell de bolca yürüyebilirsiniz, ferah ve bir o kadar keyifli… Meşhur moziklerden yapılmış upuzun bankda oturup şehre şöyle bir kuşbakışı bakın bakalım. (sanki söylemesem kimse bakmayacak, bu gezi postu işi bana göre değil mi ne? )
Hayır ben mutlu olsum siz de olun diye uğraşıyorum çok mu ?
Park da dolaşırken minik bir ev çıkacak karşınıza ,atatürk ilk öğretimi geçince solda , ıyhhh tamam özür dilerim. Burası işte Meşhurrr Gaudi nin evi imiş. Biz Sagrada Familia da bilet alırken seçenekler arasında buranın da bileti vardı. Ama girip girmeyeceğimiz belli olmadığından almamıştık. Burada kişi başı 5€ verdik, ama Sagrada Familia da toplu bilet alsak daha ekonomik olabilirdi.
Sonuca gelirsek Boş yere 5€ vermeyin derim. Terzii kensi söküğünü dikemezmiş misal Gaudi çalışmaktan evine vakit ayıramamış sanırım. İçeride size “vay anasını Gaudi amca” dedirtecek tek çöp yok.
Bir ayna,bolca sandalye ,bembeyaz duvarlar ,mermer merdivenler,bomboş bir yatak odası ;
O kadar fotoğrafını çekecek bir şey bulamadık ki son halimiz içler açısı, kim kimi neden ve niçin çekiyor belli değil ;
Parc Güell de bolca seyyar satıcı vardı. Ama o kadar hızlı ve çeviklerki geçerken alırız demeyin sakın aynı yerde bulmak imkansız. Sürekli mekan değiştiriyorlar. Zira bizim boşanma sebebimiz olabilirlerdi kendileri.
-Hakim bey amca bi gün park güell de geziyoruz , bir tane magnet beğendim bu deyyus dedi ki dönüşte alırız. Dönüşte bi baktık yerinde yeller esiyor. :D
Bu amcayı görünce seyyar satıcıları unuttum ya dua etsin Memo bey bence …
Adam sanat yapıyor orada bizimkisi “eşek”. Vallahi bu fotoğrafı görüyorsan sanatçı bey amca şahsen ben kendisi eşek kardeşim adına özür dilerim :D
Ve an itibari ile GEZME-TOZMA kısmının sonuna gelmiş bulunuyoruz… Yarın ALIŞVERİŞ ve YEME-İÇME var. Hala bu satırları okuyan sabır küpleri varsa tabi :)) Tamam uzun oldu biraz farkındayım…
Farkında olmak da birşey ama di mi?
yok cok guzel olmus keyifle okudum :)
YanıtlaSilama iste damla benim barcelona yazimi da okumus olsaydin onca seyin icinde Gaudinin evine girmezdiniz kesin :) Ben hic anlamadim o evi niye bu kadar bakimsiz bir muze yapmislar. Yahu boyle malzeme varken evlerinde Gaudinin evi yani o muzenin hali ne.
Katiliyorum sana ve ikinci yaziyi merakla bekliyorum :)
Gulcin; Aaaaa vallahi görmedimki ben senin yazını:(
YanıtlaSilGeç olsun güç olmasın demişler, hemen okumaya geliyorum :))
Tatlım benim ne sandınız beni siz,benden bi barcelona daha çıkardı ama neyse :)) ama bir daha barcelona yollarına düşüceğimi pek zannetmiyorum onları domuz etleriyle baş başa bırakalım biz :p ıyyy birdaha ki yurtdışı serüvenimde pek aç kalmak istemiyorum duyrulur :))) bak hamişlerde işe yarıyomuş dimi :) ben olmasam napardınız ahh ahh :)
YanıtlaSilDedim ya, basarili bir gezi olmus sizinki. Ayipladim ben bizi performansimizi :P
YanıtlaSilwalla sonuna kadar da okudum gayet :)
YanıtlaSilkeşke bu gezi yazıları böyle ayrıntılı olsa senin anlattığın gibi, nereye gideceğimizi niye gideceğimizi nasıl gideceğimizi bizzat gidip görenlerden duymak en güzeli çünkü ama o Gaudi'nin eserlerine hayran kaldım o nasıl bir mimaridir öyle yaw, zaten instagramda bakarkende çok beğenmiştim, eline sağlık çok güzel bir yazı olmuş kuzum.