30 Ağustos 2013

#DamlaninPlakları 2

Aslında bugün için kendi plaklarımdan bir kayıt ve mini bir hikayem vardı. Hala var , taslaklarda beklesin.

Bugün 30 Ağustos... Atam'ızı anmak istedim ...


Ben geceden beri Atatürk'ün en sevdiği şarkılardan birini benim plak koleksiyonumda bulur muyum diye arıyorum ama nafile :(
Bundan sebep bugünkü şarkımız Youtube dan alıntıdır.

Atamın en sevdiklerinden ve hatta en sevdiği ...   Bülbülüm Altın Kafeste 


Hissedebilen herkesin 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI kutlu olsun!

28 Ağustos 2013

Kadın Şoför Olmak Üzerine

Yıllar yıllar önce "Büyük Gün Bugün" adlı yazım ile trafiğe çıkışımı duyurmuş ve hepinizi uyarmıştım.
Ben ehliyetimi alalı 3 seneye yakın zaman oldu , aile içinde şoför Nebahat olarak lakabım bile var.
Mutlu muyum ? Hayır...
Ehliyet bana mutluluğun kapılarını açacak sandım , başım göklere erecek sandım.
Yanıldım...
Birileri bir yerden mi alınacak "Damla'nın ehliyeti var artık"
Birisi bir yere mi götürelecek " Damla sizi bırakır yaw"
Eskiden haftasonu yapılan market alışverişleri mesela " sen işten çıkınca halledersin hayatım be , altında araba var "  a dönüştü. Tabi hallederim de o arabaya kim taşıyacak torbaları , eve kim çıkaracak kimsenin umurunda değil!
Bir zaman sonra şunlar başladı " sabahki diş randevusuna anne - oğul baş başa gidersiniz di mi ? Altınızda arabanız var , beni uyandırmayın be çok geç geldim"
Bir de şu türler var " Abla be beni metrobüse atsana beee" ve hatta "sabah 4 de x de olucam sen kıyamazsın şimdi kardeşine be " niye kıymayayım arkadaşım yahu! diyerek cinnet geçirmişliğim çok.
Ve hatta " x pazarına yıl oldu gitmedik , ben gelince beni bi götür be kızım" Anne x pazarına neden gitmiyoruz sence yıllardır? Çok uzak di mi? "evet" hıh ben de bunu duymak istemiştim v.s.

Tamam kabul ilk başlarda çok zevkli idi. iki araba arasına düz girmekten başka bişi yapamazken, geceleri pek zeki eşim cebindeki mini el feneri ile arabanın etrafında hasa kontrolü yaparken  mutluydum.
Çünkü o zamanlar güvenip kimse arabama binmiyordu :)
Neyse ,
Geçen hafta sonu benzinimin bitmesine yakın  " aşkım sen arabayla git bugün işe yahu " demiş bir bayan olarak dur ben bunun bir listesin yapayım diye düşünmüştüm.
Engin tecrübelerime dayanarak objektif olarak bir kadın şoför  ne yapmaz  listesi hazırlamak istedim. :)


YAPMAZ /YAPAMAZ 

  • Araba yıkatmaz. En azından erkekler gibi haftada 3 kere yıkatmaz. Bir araba yıkama en az 25 tl haberiniz var mı ? O paraya ben 2 kitap alırım.  Ne umutlarla aldığı arabasını kirli gören erkek kişisi dayanamaz yıkatır zaten. 
               Bak bu madde favorim
  • Benzin almaz.( Evli bayanlar için geçerli madde) Benzinin bitmesine yakın araç eşe teslim edilir. Arabayı asla çeyrek depo ile kullanmayan erkek kişisi aracı eşine teslim ederken depo full teslim eder. 
  • Oldu da benzin aldı. Benzinci abiler öyle cam suyuymuş, motor yağıymış sormayın bizi bağlamaz. 
  • Oto Servisinin yolunu bilmez. Bilse de randevu eş tarafından alınmıştır, sadece aracı servise bırakma konusuna destek verir.
  • Bir otoparkda Vale hizmeti var ise aracı kendi park etmez. Ama eş'e belli edilmez. 
  • Oldu da aracın bir yerini çizdi , o an o kadar insan önünde asla inip bakmaz. Cool görünmeye çalışır. Eve gelir araçtan iner, tırsarak çizdiği yere bakar ve ağlayarak eşini arar :))) ( yaptım ,biliyorum)
  • İzlendiği bir noktada ise asla geri geri ve paralel gibi beceri gerektiren park stillerini denemez. 
  • Ağır hasarlı kaza yapmaz. (Allah Korusun)  Çünkü aşırı dikkatlidir. Hatta Sigorta şirketleri bile ruhsat sahibi kadın ise arabayı daha ucuza sigortalar . 
  • He bir de yayalara inatla yol verirken inatla arkadan homurdanan öküzlere aldırış etmez.  
  • Her kadın şoförün park edemediği bir stil vardır. Bunu sorun yapmaz. Park edebiliyormuş gibi yapar. Zaten anlarsınız :) Ben mesela Paralel park edemem , ama edebiliyormuş gibi yaparım. Kaldırım ile arabamın arasında kalan 38 cm den de anlaşılır :))
Yeteri kadar dalga geçtiyseniz dağılabilirsiniz , ama uslu bir çocuk olursanız bir gün benimle trafikde karşılaşabilirsiniz :)

23 Ağustos 2013

#damlaninplaklari 1

Bugünden itibaren her Cuma #damlaninplaklari günü ey okuyan canlar :) Bu hafta klasiklerden seçtim ...
(Kayıt görüntü kalitesinde hala sorunlar yaşadığım için  siz müziği dinlerken yazımı okuyun olur mu? )

                                      Zeki Müren - Aşkımız Eski Bir Roman


Eski ahşap parkeler eşyaların boşaltılması ile daha bir eski gözüktü gözüne. Evde bir o bir de salonun ortasında upuzun kablosu ile yerde duran eski tip tuşlu bir ev telefonu kalmıştı. Her an çalabilir diye gözünü saatlerdir telefondan ayırmamıştı. Zaten evde bakacak bir şey de kalmamıştı. Kablolar , telefon, parkeler, kapı kolları ..
Ah o kapı kolları dedi içinden -her şeye mana yüklemeyi pek severdi- siz de  gördünüz ama di mi ne mutlu günler yaşadık O'nunla burada ...
Nakliye kamyonunun homurtuları duyuluyordu dışarıdan bir de "hadi ama "hamalların söylenmeleri.

"Umurumda değil! Bu evde neler bıraktığımı hayal bile edemezsiniz"

Sırtını duvara iyice yasladı, hani biraz daha güçlü yaslansa ev ile bir bütün olacak gibi , gitmek zorunda kalmayacakmış gibi.

"Anlayamazsınız! İlk aşkım o benim , en çok gözyaşı döktüğüm. Arar birazdan gitme der"

Ayaklarını göğsüne doğru iyice çekti, sanki inatçı bir çocuk...

" Ben bu evde intihar ettim , onun için! Beni sevsin diye değil ha ... Ben onsuz yaşamak istemiyorum diye... Beni kurtaran yine O'ydu , bu sefer de gelecek"

Bekledi... Telefonu kucağına aldı öyle bekledi. O telefon hiç çalmadı ...

Kapıyı çekerken hamallardan biri seslendi "telefonu almıyor muyuz abla?"

"Kalsın dedi , belki çalar. "

Umut etmek olmasa aşk neye yarardı ki ...

                                                                                                            

22 Ağustos 2013

Can’ın Pipi Partisi

Aslında davetiyeye de bu başlığı atacaktım ama izin vermediler :)
Yumurtanın yarısı ,gitti ..ümün yarısı da yazacaktım ona da yuh dediler:)
Amann eskiler ne güzelmiş be!
Can okulların kapandığı hafta sünnet oldu ama derdi pek tabi bana düştü . Aylarca sünnet yaptırılabilecek mantıklı bir yer aradım. Özel hastanenin birinden “sünnet +genel anestezi toplam 7980 tl canımmm” gibi bir yanıt almamla 2. çocuk planlarının kafamdan uçması aynı ana denk geldi. Aaaa ne tesadüf !
Aklıma birçoklarımızın fenomen ismi Kemal Özkan geldi. Yavrum biz küçükkene öyle sosyal medya fenomeni mi vardı ? Bir Fenomen Kemal Özkan diğeri de Medyum Memiş di :)
Gittik ,görüştük ve fiyat ve ortam karşılaştırmamızı da yaptık içimiz rahatladı. Sünneti kendisinin yapmadığını öğrenince daha bir rahatladık dememe gerek var mı bilmem :)
Ve sünnet günü keyifle gittiğimiz yerden yine aynı keyifle çıktık. Nasıl geçti anlamadım,akşama doğru  ağrı kesicilerin etkisi geçince biraz huysuzlansa da  korktuğum gibi olmadı.
IMG_3471

Hazırlıkların en heyecan verici kısmı Davetiye tasarımı idi. Son ana kadar ne yapsam ne yapsam diye kıvranan ben ,sonunda istediğimin gözümün önünde olduğuna karar verdim ve Biricik ŞuŞu’nun Öyküsü nün kapısına dadandım ( çalmadım resmen dadandım).  Siz siz olun benim yaptığımı yapmayın , canım Şule davetiyeyi yetiştireceğim diye çok sıkıştı benim yüzümden :( Adam  gibi önceden iletişiminizi sağlayın ,kadına da yazık. ( eşekliğimin farkında olmak da bişi di mi ?)
Ama sonuç pek tabi mutluluk verici oldu. Herkes davetiyelere ba-yıl-dı!  Buradan da teşekkür etmiş olayım kendisine…
face
Bir de hediyelerimize vs. yapıştırmak için sticker yüzü yapmıştı ama stickerlar yetişmedi maalesef , doğum gününde kullanmayı düşünüyorum :)
can davetiye sticker 
Sünnet Düğün tarzında olmayacağından sünnet kıyafeti yerine daha rahat edebileceği şeyler giydirmeyi tercih ettim. Cafcaflı sünnet kıyafetlerini sadece Sünnet Mevlüdünde giydi :)  Sünnet gömleği, asası ve şapkası ile işi bitirdik. Hepsini Sünnet Sarayı’ndan online olarak aldım. Çok da yardımcı oldular sağolsunlar. Kıyafet peşinde koşmamış oldum. Sonuç pek de kötü durmadı.
IMG_0403
Fotoğraf çekimleri için Hatıra Perdemiz vardı, asıldığı yer biraz kısa kaldığından biz pek sağlıklı faydalanamasak bile Can poz üstüne poz verdi. Perdemizi PartyMinny den Pınar hanım hazırladı.. 
DSC_0752
Sünnetden bir kaç hafta önce sonrasında telaş olmaması için bir Eminönü çıkartması yaptık. Sünnet ile alakalı herşeyin bir sokakta toplanmış olması işimizi çok kolaylaştırdı. Almak istediklerimi de çok öncesinden listelediğim için bir kaç saatte Eminönü terk ettik ,neyse ki. Ben pek sevmem çok kalabalık yerleri ,çalıştığım için de sadece Cumartesi günü gidebildim siz düşünün kalabalığı…

Sünnet de vereceğimiz şeker, hatıra vs herşeyin kullanılabilir olmasını istedim. Öyle nikah şekerleri vs bana göre değil. Bunun için de Sünnet Partisinin yapılacağı gün dağıtacağımız sünnet şekerlerini minik kovalara Bonibon doldurarak hazırladık. Herkes eve dönerken kovasındaki bonibonları yesin ve mutlu olsun istedim :)
Yaparken de çok eğlendik , düşünsenize kutu kutu bonibon içindesiniz :)
IMG_3493
Şeker kovalarımızı 12 tanesini 10 tl ye aldık yanlış hatırlamıyorsam.İçlerini doldurup mavi tüller ile süsleyip maşallah yazılı kurdelalar ile ağızlarını bağladık.  Şu şekilde;
IMG_3221 Ve sonuç :            DSC_0682

Partiyi sitemizin çardağında yaptık. Orası olmasa böyle kolay atlatır mıydım bilemiyorum.
DSC_0506 (2)

Çocuklara en büyük yuvarlak masayı ayırdık ve üzerine ilgilerini çekebilecekleri herşeyi bıraktık;
DSC_0947
Biraz da Palyaço ;
DSC_0836
Pamuk Şekercimiz bile vardı …
DSC_0993
Ve Çocukları bir görüp bir görmemizi sağlayan zıp zıp ımız  :)
DSC_0777

Sağ salim indi ya oradan ,başka bişi istemedim …
Bir de Langırtımız vardı ki acayip talep gördü :)
DSC_0787

Sonuç olarak Ortam düğünlük değil tam partilikdi . Bunun için ay sosyete olcam diye Sünnet Düğünü demek ağrına gitti diyen olmasın :) Daha çok Can’ın eğlenmesi amaçlandığından Doğum Günü partisinden hallice bir ortam vardı.
Yüzler Boyandı ;
DSC_0039
En sevilen arkadaşlar ile fotoğraflar çektirildi ;
DSC_0168
Kocaman bir açık büfe yaptık, herkes yemeğini buradan aldı. Kimse aç kalmadı, sanırım. Aç kalan da unutmuştur sanırım bugüne kadar rezilliğimizi :)
DSC_0867
  
Biraz da müzik ;
DSC_0840
Bize gelince ben Memoyu gördüğümü hatırlamıyorum , o da beni :) Bir ara fotoğraf bile çektirmişiz ama kafaların başka yerde olduğu çok belli değil mi ?
DSC_0180
Öyle bir koşturduk ki bana sorsanız hiçbir şey istediğim kıvamda olmadı ve yetişmedi , bir ara ağlamayı düşünürken “Battı Balık Yan Gider” diye bir vahi indi bana gökten. İşte o andan itibaren ben de eğlenmeye başladım :)
DSC_0017

Bir ara Beyaz Şapkalılar onlara ayırdığımız “loca”larını akın akın terk etmeye başladılar
DSC_0047

bizim “ne oluyor yaw”  dememize kalmadan bir gümbürtü kopmaya başladı ….  Buyrun kendiniz izleyin :)



Sonuç olarak  siteden kovulmadık çok Şükür!
Herşey pek yakışıklı (bu kıyağımı unutma) ölümüne  Fenerbahçeli kardeşimin yeğenine süpriziymiş…
DSC_0537

Ve ayrılırken tüm çocuklara Can dan birer hediye vermek istiyordum. Çok düşündüm , işe yarar birşey olsun istedim ve Bunları buldum.  Bütün yaz Çim adamlarını büyütsünler diye hepsine birer çim adam hediye ettik.
Can’ın da arkadaşlarının da çok hoşuna gitti bu fikir :)
Ve bir sürü Çim adam poşetimiz ;
DSC_0601
Bu arada bu kadar koşuşturma içerisinde pek tabi tek kare fotoğraf çekemedim , fotoğrafların hepsi canım Merve’me aittir. Kendisi ailemizin fotoğrafçısı olmaya çoktan hak kazanmıştır :)

En VIP Teşekkür ise tüm maddi, manevi , lojistik ,psikolojik ve hatta travmatik ve hatta ultra hiper sonik destekleri için Erdem’e. Partinin asıl mimarı o’ydu. Biz de figüranlık yapıp partinin tadını çıkarttık.
 Sonuç Olarak ; ŞİMDİ KIZLAR DÜŞÜNSÜN Dil çıkaran gülümseme

DSC_0115

21 Ağustos 2013

Sadece Ben



Sadece ben;

kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum

gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım

yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum.

öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım...
J.J. Rousseau


Fotoğraf Pinterest den alıntıdır.

16 Ağustos 2013

#DamlaBarselonada 2

Evet “mini” yazımın2. ve son bölümü huzurlarınızda. 

ALIŞVERİŞ

 

Bir kere adım başı Zara var Barselonada ve emin olun Türkiyedeki fiyatlardan çok daha pahalı. Bu yüzden ay ben İspanyaya gidiyorum Zara, Massimo, Pulland Bear, İntimissi beni bekler falan gibi hayallere kapılmamanızı şiddetler öneririm.

Ama bir alternatifiniz var o da Primark.Araştırmalarımzı sonucunda L’İLLA diye bir alışveriş merkezinde bulunduğunu öğrenip binbir katakulli ile kendimizi buraya attık.

Primak ciddi ucuz br mağaza bence , H&M in bir tık altı diyebiliriz. 2-3 € a tişörtler , 5-9 € çantalar bulabiliyorsunuz. Jeanler 12-20€ civarı ve ciddi güzel modeller vardı. Vardı diyorum çünkü deneyemedim. Sepetime henüz 1 çanta ,4 tşört, 8 çorap(ucuzdu,ne var), 1 pijama takımı atmışken tam jeanlere elim gitti ki arkama döndüğümde şu manzara ile karşılaştım  ;

IMG_3824

Buradan kendisini tekrar kınıyorum!

Klasik magnet ,kupa, anahtarlık v.b hediyelik alışverişimizi meydandaki en büyük El Corte Ingles den yaptık.Burası bizim Boyner ,YKM mağazaları gibi içerisinde her marka ve her ürünü bulabiliyorsunuz. Bu arada Alışverişinizi bitirmeden önce müşteri hizmetlerinize Pasaportunuz ile danışmayı unutmayın , size %10 luk bir indirim çeki verecekler. Ki ispanya gibi pahalı bir ülkede ciddi bir indirim Türk Lirası olarak düşünürseniz. 

Biz mağazanın teknoloji kısmını da gezdik , Türkiye’ye göre ciddi komik fiyatlar var. Mesela XBOX’ı için Pes 2013 isteyen Can bey’e DR da 189 tl olan oyunu 19 € a aldık. He İspanyolca ama olsun :))) Sahi nasıl İngilizce yaparız acaba bilen var mı ?

La Rambla da yürürken yol üzerinde çok güzel mini dükkanlar var , buralara da bakmayı unutmayın bence. Çok güzel anahtarlıklar ,kartpostallar vs. bulduk biz buralarda.

YEME – İÇME 

 

Araştırdığımız ve önerilen her yere gitmeye çalıştık.

PAELLA

İspanyolların Tapas dan sonra tarafımızca bilinen en önemli yemeği. Genellikle kaç kişilik ise o kadar hazırlanıp ortaya servis ediliyor. Çoğumuz tarafından sevilen paella Gizo tarafından pek beğenilmedi. Kendisine bir dahaki seyahatimizde makarna haşlayıp yanımızda taşıyacağız :)

paella

CAVA

Yine derin araştırmalar yaparken “içmeden dönmeyin” çağrısına kulak verdiğim ama ekşi sözlükde okuduğum “ katalanlarin ''sampanyanin asli budur, biz daha önce bulduk iste bize ne'' diye çirpindiklari, patenti elinde tutan fransizlarin onlara uzaktan nanik yapmasina neden olan katalan sampanyasi.” yorumunuda hesaba katarak denediğim Proseccodan hallice İspanyol şampanyası. Sudan ucuz olması sebebi ile vücudumuzun 3 de 2 sinin Cava olmasına sebep oldu :) Çok bir numarası yok ama ben diyim…

IMG_0811

 

TXAPELA

Burası lezzet ve fiyat açısından benden tam not alırken servis konusundan sınıfta kaldı. Aslında ben sınıfta kaldığını düşünüyordum , ilerleyen zamanlarda İspanyolların genelinin asık suratlı ,yardımsevmeyen ve umursamaz olduklarını öğrenecektim.

Yolunuz buraya düşer ise önünüzdeki amerikan servislerde menü mevcut, tapasların numaralarını söylerek sipariş veriyorsunuz. Hepsi birer birer geliyor. Bunun için 2 kişilik isterseniz iki adet sipariş vermeniz gerekli.

tapaslar txapela

Tapaslarını ben beğendim, gayet lezzetlilerdi. Ama Sangria yı ilk kez deneyecekseniz tanışacağınız yer burası olmasın. Hiç birimiz bu muhteşem meyveli şarapdan hem de anavatanında nefret etmenizi istemeyiz değil mi?

6 kişi tıkabasa yediğimiz tapaslarımız ve içeceklerimize toplamda 74.05€ verdik. Kişi başına böldüğümüzde gayet makul bir tutar diye düşünüyorum.

CERVECERİA

IMG_1055

İlk gün gitmek istediğimizde burun kıvıran bir çok arkadaşın burada yemek yedikten sonra “şaka maka en güzeli burası idi” itirafında bulunmasını sağlayan mekan sizi böyle bir vitrin ile karşılıyor.Gerisi hayalgücünüze kalmış …Ben garsona tüm “deniz mahsullerini getir birader “ dediğim hatırlıyorum sadece :D

IMG_0998   IMG_1001  IMG_0999

Burası diğer gezdiğimiz tapasçılar içerisinde en pahalısı idi, sanırım en meşhuru olduğundan. 4 kişi 135€ hesap ödedik.

 

BOADAS COCKTAILS

Eşinizin mesleği Barmenlik ise yurtdışına çıktığınızda –maalesef- garip molalar vermeniz gerekebiliyor.  İşte burası da bunlardan biri.

Anlatmakla olmaz yaşamanız lazım diyeceğim ama kötülük yapmış olurum. En iyisi siz burası yokmuş gibi davranın. Çünkü biz çok korktuk burada. Neden mi ?

Girişte sizi buz gibi yapay bir hava karşılıyor, içerisi full rutubet kokuyor. Barda şöyle dedeler ve amcalar var ;

Boadas-001

Menü yok hep klasik kokteyller…

Şöyle bir aynanın önüne oturuyorsunuz ;

 IMG_1013 içeride bizde başka 2 müşteri daha vardı. Dolu oluyor mudur bilmiyorum ama ben sanki bar aslında yıllar öncede kalmış ve bu kapıdan içeri girdiğinde ölüler diyarındaymışsın gibi hissettim. Dalga geçmeyi herkes öyle hissetmiş. Hayalet Gemi gibi ,hani ordada şöyle bir abla vardı şarkı söylerkene…

350px-Ghost_ship_ss

neyse anlatmayayım izleyen oldu ise ama heh işte tam öyle. Sanki herkes ölmüş ama bize çaktırmıyor gibi bir durum vardı :s Memo nun hatrına kokteylleri içtik ve kaçarak uzaklaştık.

WOK TO WALK

Bir blogda o kadar bahsedilmişti ki Barselona gibi tapas cenneti bir mekanda bi öğünümüzü burada heba ettik. Burası La Ramblas ın üzerinde minicik bir noodle cı. Önünde ciddi bir sıra var. Kasaya varabildiğinizde menüde  işaretlediğiniz ilaveler hesaplanıyor , 3 aşçı makinalı tüfek gibi sürekli gözünüzün önünde noodle yapıyor. Bir noodle ı pişirmeleri 2 dk. larını almadığından sebzelerin pişmiş olmasını beklemeyin. En çok çiğ mantar yemiş olmam ve bunun için 15 € ödemiş olmam içime dokundu ya neyse. Dönün Türkiye ye Gidin Wagamama da adam gibi yiyin Noodle ı ben uyarmış olayım. 

Yeme-içme konusunda zorlanacağınızı sanmıyorum kısacası en kötü adım başı Burger King, KFC vs. var her yerde.

 

FLAMENCO

Barselonada son akşamımızı Flamenco izlemek için ayırdık. Ve Hiç birimiz bu kadar iyi olabileceğini düşünmemişti sanırım. Sokaklarda gezerken adım başı ilanlar ,indirimler vs. dağıtılıyor zaten ama bizim ilgimizi eski dış  görüntüsü ve tanıdık bir isim ( CARMEN ) ile TEATRE TİVOLİ çekti.

Oyun saatinden önce içeriye girdiğimizde doğru bir seçim yaptığımız anlamıştık.  Oyun kötü bile olsa ortam çok güzeldi ki oyun da muhteşemdi .

IMG_1063

Ve dışarısı ;

IMG_1064

Bir gece önce bu tiyatronun önünden geçerken bizim Türk olduğumuzu anlamayan bir grup Türk genç “eyleme eyleme” diyerekten sokak ortasında dans ediyorlardı. Ah gençler Turist psikolojisi nasılsa söylediğimizi kimse anlamıyor sandınız ama yanıldınız.Çok eğlendik sayenizde :D

Sonuçta tatilin iyisi kötüsü olmaz. Ama risklisi olur :) 6 farklı fikir bir tatili tek parça ve kimseyi üzmeden kırmadan döndük. Yani ben öyle düşünüyorum ,bilemiyorum :D En azından biri hala yürüyebiliyor diğeri henüz doğurmadığına  e ben de genel olarak huysuz biri olduğuma göre iyiyiz demektir.

ARTI ; kocam ile bütün güzel fotoğraflarımızın mimarı canım Merve’me de ayrıca çok çok teşekkür eder, son tavsiyemi yapar giderim. http://instagram.com/merveayer

DSC_0099

Benden bu kadar gençler … Buraya kadar gelebilmiş kimse varsa tabi… Ben bile yoruldum.

Aslında ben size İtalya tatilimizi de mi yazsam ki ? Ama katlanabilir misiniz bilemedim ki şimdi :))

15 Ağustos 2013

#DamlaBarselonada

Facebook hayran  sayfamda -kime göre neye göre-  bu yazıya "Günlerden bir Pazartesi 5 aylık bir hamile ,bir kafadan üşütük ki ben oluyorum ve tek ayağı alçıda sekerekten bir sakat aynı uçağa binerler.... " diye başlayacağımı yazmıştım.

Gülmeyin ,izin verin şu sevimli Perşembe gününde Egomu erişilemez duruma getireyim zira pek de muhteşem geçmeyen tatilimi yazıya dökmek başka türlü mümkün olmayacak.

Meraklı gözlere önemli not: Parasızlıkdan başka şort mu alamadı la bu kız diyen olur diye söylüyorum 15 günlük tatilimi aynı şort ile tamamladım,tavsiye ederim :) Böylece valiz hamallığı yapmaz yurtdışından dönerkene valizi bilumum eşya ile doldurabilirsiniz :) Ayrıca çok ayıp öyle şeyler düşünmeyin tamam mı?

Gizo’nun hamileliği pek süpriz olmasa da kendisinden daha sorunlu bir tatil beklediğimizi söylemeden geçemeyeceğim. Ama “azimle *ıçan taşı delermiş” misali hepimizi şaşırttı. Bir ara düz duvara bile tırmandı yani o kadar… O çocuk bi doğsun hepimize bu tatilin hesabını soracak kesin :)

DSCF0230

 

Asıl süprizi tatilden bir gün önce ayak bileğinin bağlarını kopartmayı başarmış seyahatimizin sakatlıkdan sorumlu baş danışmanı Merwisko yaşatmış olsa da ,tek sağlam benden daha fazla yürüdü, daha fazla zıpladı ve daha fazla yaşadı fazla fazla fazla yani… Dönüşte yataktan kalkamamış olmasının sebebi bu olabilir BELKİ :)

Sonuçta  tavsiye ederim yanınızda Robocop Girl biri ile fütursuzca “buralar bizden sorulur aga” yürüyüşü yapabiliyorsunuz. :)

DSCF9862

Bana gelince ; ben ve Barselona pek anlaşamadık. Birbirimizi pek de sevdiğimiz söylenemez,bundandır ki grupdaki osuruk tozu bendim. Neyseki bununda bir kaç çaresi var ;)

DSCF0347 

Barselonaya sırf beni bu bira ile tanıştırdığı için minnettar olabilirim. A.K.DAMM süper bir bira henüz Türkiyede yok (kesin bilgi) :) , denemeniz şiddetle tavsiye edilir.

Tamam farkındayım konuyu çok dağıttım. Şimdi asıl ayrıntılara giriyorum.

Barselonaya gitmeden o kadar çok bilgi topladım ki uçaktan indiğimde ÖSS sınavına girecek yavru ceylan gibi “allahım hiçbir şey hatırlayamazsam ne yaparız  “diyerek ufak çaplı panik yaşadım. Ama öyle olmadı , dersime sıkı çalışmışım :)

Başlıklar ile “kısa kısa”(yalannn) anlatacağım.

ULAŞIM – KONAKLAMA

AEROBUS

Tipik bizim Havaş, havalimanından kalkan Aerobus lar ile şehir merkezine ulaşmanız çok  kolay. Tek dikkat etmeniz gereken havalimanı T1 ve T2 olarak ikiye ayrılıyor. Hangisinde indiyseniz yine aynı terminalden döneceksiniz demektir. Dönüşünüzde karışıklık yaşamamak için hangi Areobus a bineceğiniz aklınızda olsun. Kişi başı tek yön 5,90 ödeyerek istediğiniz durakta inebiliyorsunuz. Bizim otelimiz Barselonanın  Nişantaşı’sı denilen (ki alakası yok) Passeig de Garcia üzerinde olduğundan Plaza Catalunya da indik ve kısa bir yürüme mesefesi ile otelimize ulaştık.

OTEL

Otelimiz çok merkezi ,temiz ve konforlu olduğundan belki işinize yarar diye yazmak istedim. Otelimizin adı HCC.ST MORİTZ idi. Merkezi olması zaten en büyük avantajımızdı. Tek sevmediğimiz yani çıkarken aldıkları turist vergisi kılıklı şeydi. Ama bu onların değil Barselonanın öküzlüğü…

BUS TURİSTİC

Hamiş bir bayan olunca yanımızda metro ile dolaşmaktansa bu turistik otobüler ile gezmek daha bir mantıklı göründü hepimize. Hem planımızda olmayan yerleri de görürüz merak ettiklerimiz olur ise o duraklarda ineriz diye düşündük. Çok da iyi yapmışız, gayet pratik bir gezi idi.

Otobüslere günlük ya da 2 günlük bilet alabiliyorsunuz. Her durakta görevli birileri var ama otobüs tek yön çalıştığı için ilk duraktan binmek daha mantıklı. Yani bu durakta inmeyelim sonra döneriz gibi bir şansınız yok , otobüs kocaman bir yuvarlakta şehir turu atıyor. Görülmesi gereken bir çok durakta duruyor. En meşhur yerler mavi hatta bunun haricinde  2 hat daha var. Otobüslerin üzeinde bir çok dilde hangi hat olduğu yazıyor, hatta karışıklığı ortadan kaldırmak için her hatta ayrı durak yapmışlar aralarında 3-4 mt. var.

Biletler kişi başı günlük 26 € . Şu şekilde ;

DSCF9884 

Biletle birlikde bir de içinde birçok yerde kullanabileceğiniz indirim kuponları olan bir kitapçık ve otobüs içersinde yapılan tanıtıcı ve bilgilendirici anonslar için kulaklık veriliyor.

DSCF9881

Ama  maalesef Barselona’nın hiç bir turistik uygulamasında Türkçe dil seçeneği yok. Hem de elini sallasan Türk Turiste rastlarken. 

GEZME – TOZMA

LA RAMBLA

Gitmeden yaptığım araştırmalarda buradan hep “İstiklal Caddesi gibi “ olarak bahsediliyordu. Bir açıdan mantıklı ama İstiklal daha bohem kalıyor bana sorarsanız. Ama yine de Barselonada hayat La Rambla da gibi ama 23:00 itibari ile tüm tezgahlar ve mağazalar kapanıyor. Cadde sessizliğe bürünüyor. En azından gündüz  herkes orada, ilk gün değişik gelse de 2.,3. gidişinde insanı sıkabiliyor. Dümdüz ve Upuzun gayet geniş bir cadde düşünün  ortasından hesiyelik eşya dükkanları caddenin iki yanında da cafe ve restaurantlar mevcut. Kendinize güveniyorsanız caddenin bitimine yürüyüp  Kolomb heykeli ile karşılaşabilirsiniz , ya da 5-6 € taksiye binerek gidebilirsiniz. Tatilin huysuz şirini olarak ben 2. yolu seçtim.

MERCAT DE LA BOQUERİA

Burası da ismini sık duyacağınız Meyve pazarı ,La Rambla üzerinde sağda kalıyor. Bilmediğimiz birşey yok. Resimler ile ispat edebilirim,abartmıyorum. Abartan biri var ise onlar. Neyi mi? Tabi ki fiyatları. Fiyatlar şöyle bir kase kiraz 2,5 € , bir bardak taze sıkılmış olduğunu iddia ettikleri ama orada hazırda bulunan meyvesuları 2,5€ , 3 dilim karpuz 2€ , 6 parça Passion Fruit 2€ v.s. Hani öyle dünyanın en orjinal meyvalarını yiyeceğim falan diye düşünmeyin. Bizde bulunmayan bir şey görmedik.

DSC_0288 DSC_0278

 

CASA BATTLO

Şahsen Barselona ya gitmeden önce yaptığım araştırmalarda okuduğum ilk şey Casa Battlo’nun gereksiz fahiş fiyatlı olduğuydu. Ki haksız da sayılmazlar bence , Biz de kendisini dışardan görmekle yetindik zaten. Çıkanlardan duyduklarımız çok şey kaybetmediğimiz yönünde. Ama Gaudi nin hakkını yemeyelim dış mimari ciddi ilgi uyandırıcıydı.

DSCF9903 DSCF9893 DSCF9896

 

CASA MİA

İnsan oğlunun üreyebilme mucizesine minnettar kaldığımız yer :)

Müzelerin önündeki sıra muazzam sayın seyirciler bunun için Barselonaya giderken  yanınızda götürmeniz gerekenler arasında Hamile bir arkadaş mutlaka olsun :) Zira kendisi 2 müzede bize öncelik hakkı tanıtmış  olup gönlümüzü feth etmeyi başardı :)

Tarhi ve teknik ayrıntılara girmiyorum ama burayı görmelisiniz… Casa Battlo 20.35 € idi kişi başı , burası 16,50 €.

Dışı seni ;

DSCF9909

İçi beni ;

DSCF9924 DSCF9925 DSCF9928

Terası hepimizi yakar –hava çok sıcaktı DSCF9949  

LA SAGRADA FAMİLİA

İşte hayatın acı gerçekleri ile karşılaştığımız yer tam da burası. Hayır hayır Gaudi şaheserine bakmak isterken ezilmiş hikayesi yüzünden değil, ortalama 1 saat kuyruk beklediğim için. Kuyruk öyle uzundu ki burada bir hamiş var demeye korktuk. Mazallah linç ederler adamı o sıcakta. Pek çok fedakar insan olarakdan hepsini yakınlarda bir cafe ye yollayıp sırayı birbaşıma muhsun ve hüzünlü bekledim :P Bunların acısını elbet çıkartacağım tarihe not olsun!

DSCF0056

Girişt hem kilisenin içi için hem de asansörle kulesine çıkmak için bilet alabilirsiniz.Giriş için kişi başı 13.50 € ,kuleye çıkış için ayrıca 4,5 € ödedik.  Yalnız biletinizde yazan asansör saatini beklemeniz gerekli. Bizim asansör saatine 1 saat vardı , Bu arada biz kilisenin içinde bolca gezdik.

Büyük not: tüm uyarılara rağmen online ticket almadan gittim. Ne kadar bekleyebilirim ki yaw diye ukalalık yaptım. Ben ettim siz etmeyin. Alın online biletinizi ,beklemeden elinizi kolunuzu sallayarak içeri girin.  Sonra da bana dua edin, mum yakın falan …

İçeri de çok büyük hayranlık verici şeyler beklemiyor sizi , bence asıl arka avlusunda olağanüstü herşey …

DSCF0125

Her ayrıntıda bir heykel,figür, hikaye dikkatinizi çekecek. Zaten yapmaya çalıştıkları İncilde geçen hikayeleri anlatmakmış.

DSCF0121  DSCF0126 DSCF0127

Ve Mahşerin üç atlısı :) ;

DSCF0155

Büyük heyecan ile beklediğimiz asansör yolculuğumuzdan sonra kendimizi 25 metrede bulduk. Aşağıya iniş yolunu gördüğümüzde bi çıtır içimiz hoplamadı değil. Şöyle ki;

DSC_0161 Nasıl ? Sonu görünmüyor değil mi :D

Ama yukarıda göreceğinz manzara bu merdivenlere değer gerçekten.

DSCF0174

Yine de bu 8958 tane(attım) dik merdiveni döne döne  indiğinizde ayakta durabileceğiniz anlamına gelmiyor… Şekil 1 a. herkes pert!

 

DSCF0186

 

PARC GÜELL

Bus Turistic ile Parc Guell duragında  indiğinizde karşınızdaki her sokak sizi Parc Guell e çıkartacak. Burası için ciddi bir yokuş vara vs. diye okumuştum ama yok öyle bir şey ben diyim.

Sokakların kalabalığını izlerseniz kendinizi işte tam bu kapıda bulacaksınız;

IMG_0925

27 yıl oldu şu kıza resmi çeken kişiye bakmasını öğretemedim ya yanarım ona yanarım.

Masallardaki şeker evleri gerçek yapmış  Gaudi amca. Zaten Gaudi olmasa Barselona bomboş ,anlamsız bir şehir olurmuş bence. Yatsınlar kalksınlar Gaudiye dua etsinler.

DSCF0249

Parkın girişinde ki meşhurrr Kertenkeleye acıdım yemin ederim. Resmen izdiham vardı önünde. Gitmeden izlediğim bir video da çocuk “yakında yumurtlarsa şaşırmam” demişti , haksız sayılmaz gerçekten :D

Tabi bu bizim kendisi ile fotoğraf çektirmediğimiz anlamına gelmiyor …

Ve şimdi fark ettim ve açıklamak isterim ki biz eşlerimizle gittik Barselonaya , hayır fotoğraflarda hep Gizo ben varız garipsemeyin yani. Eşler alıştı siz de alışın :)

IMG_0928 Parc Guell i ben çok sevdim , burayı görmeden Barselonadan ayrılmayın derim.

He bu arada şu duvardaki kovuklara oturmayanı dövüyorlarmış… Kapısında da Hamile ve sakatlar oturamaz yazmayınca sonuç biraz tuhaflaştı tabi…

page

Parc Güell de bolca yürüyebilirsiniz, ferah ve bir o kadar keyifli… Meşhur moziklerden yapılmış upuzun  bankda oturup şehre şöyle bir kuşbakışı bakın bakalım. (sanki söylemesem kimse bakmayacak, bu gezi postu işi bana göre değil mi ne? )

Hayır ben mutlu olsum siz de olun diye uğraşıyorum çok mu ?

DSCF0250

Park da dolaşırken minik bir ev çıkacak karşınıza ,atatürk ilk öğretimi geçince solda , ıyhhh tamam özür dilerim. Burası işte Meşhurrr Gaudi nin evi imiş. Biz Sagrada Familia da bilet alırken seçenekler arasında buranın da bileti vardı. Ama girip girmeyeceğimiz belli olmadığından almamıştık. Burada kişi başı 5€ verdik, ama Sagrada Familia da toplu bilet alsak daha ekonomik olabilirdi.

Sonuca gelirsek Boş yere 5€ vermeyin derim. Terzii kensi söküğünü dikemezmiş misal Gaudi çalışmaktan evine vakit ayıramamış sanırım. İçeride size “vay anasını Gaudi amca” dedirtecek tek çöp yok.

Bir ayna,bolca sandalye ,bembeyaz duvarlar ,mermer merdivenler,bomboş bir yatak odası ;

IMG_3806   IMG_0958 IMG_3807

IMG_0955

O kadar fotoğrafını çekecek bir şey bulamadık ki son halimiz içler açısı, kim kimi neden ve niçin çekiyor belli değil ;

IMG_0959 Parc Güell de bolca seyyar satıcı vardı. Ama o kadar hızlı ve çeviklerki geçerken alırız demeyin sakın aynı yerde bulmak imkansız. Sürekli mekan değiştiriyorlar. Zira bizim boşanma sebebimiz olabilirlerdi kendileri.

-Hakim bey amca bi gün park güell de geziyoruz , bir tane magnet beğendim bu deyyus dedi ki dönüşte alırız. Dönüşte bi baktık yerinde yeller esiyor. :D

Bu amcayı görünce seyyar satıcıları unuttum ya dua etsin Memo bey bence …

IMG_0971

Adam sanat yapıyor orada bizimkisi “eşek”. Vallahi bu fotoğrafı görüyorsan sanatçı bey amca şahsen ben kendisi eşek kardeşim adına özür dilerim :D

 

Ve an itibari ile GEZME-TOZMA kısmının sonuna gelmiş bulunuyoruz… Yarın ALIŞVERİŞ ve YEME-İÇME var. Hala bu satırları okuyan sabır küpleri varsa tabi :)) Tamam uzun oldu biraz farkındayım…

Farkında olmak da birşey ama di mi?



Special design for Keşke Gerçek Olsa by GeCe