21 Mayıs 2015

Kitap Yorumu - Konstantiniyye Oteli

2015 yılının favori yazarlarıma iyi gelmediğini düşünmeye başladım.
İlk önce Hande Altaylı'nın Delice'si  şimdi Livaneli'nin Konstantiniyye Oteli.

Kitabı çıktığı gün adeta Tazmanya canavarı misali koşarak hatta kendi etrafımda dönerek almaya gittim.
Çünkü, Livaneli özeldir. 
Sizi hiç yanıltmaz. En kötü diyeceğiniz kitabını bile seversiniz.

Konstantiniyye Oteli de benim hafızamda vasat ama güzel olarak kalacak.

Kitabımızın kahramanı -sanırım- Zehra. Buradaki "sanırım" benim için kitabın özeti oldu.
Zehra büyük bir şirkette Yönetici Asistanı olarak çalışıyor. Ama biz kitabı Zehra'nın ağzından değil yazarın ağzından okuyoruz.
Kah Zehra'nın hayatına kah patronu Ergun beyin hayatına kah Otel çalışanlarından Garip'in hayatına dalıyoruz.
Ergun beyin yabancı ortağı ile ortak olduğu Konstantiniyye Oteli'nin açılış gecesindeyiz. Düşünün ki bir balo salonunun en kuytu ve en yüksek yerinde , tüm konukları izleyebileceğiniz bir yerdesiniz. Anlatıcı size hangi masada oturan ne demiş , kim kimi sevmemiş, kim kimi kiminle aldatmış , kimin ne sırrı varmış anlatıyor da anlatıyor.
Gıybet gıybet üstüne anlayacağınız. 
Tüm konukların ve hatta yüzyıllar önce yolu oradan geçmişlerin anılarına, karakterlerine , gizli sırlarına şahitlik ediyoruz. Şahitlik ederken de sanmayın kı sıkılıyoruz, Haşa! Livaneli'nin kalemine hakaret olur bu , kitap adeta akıp gidiyor boğazımızdan.
An gelipte kitap bittiğinde öylece kalakalıyorsunuz ama , festival filmi tadında yani. Hani şimdi sor bana bu kitap ne anlattı , bilemem. 

Es geçmemesi gereken konuları yazmış da o konulara uygun karakterlerini hazırlayıp hepsini bir kitaba koymak istemiş gibi. E bu kadar çok karakteri de ya düğünde ya böyle şaşalı bir açılışta bir araya toplayabileceğinden üstünkörü bir otel inşa etmiş sanki.

Kitap benim susuzluğumu gidermedi vesselam

Bu kalabalık kadro bana sıkça Ayfer Tunç'un Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi kitabını anımsattı.  O kitabı da okurken büyük keyif alıp bittiğinde e ne oldu şimdi ben ne okudum hissine kapılmıştım.

Şimdi düşünmeyin ki Damla bu kitabı sevmedi. Sevdim ama bayılmadım.

Benim baştacı Livaneli kitabım hep Serenad kalacak , anlaşıldı.

Ve eleştirmeden geçemeyeceğim bir konu , Doğan Kitap sanırım masraf olmasın diye en ucuz kağıda baskı yapmış olmalı ki sayfayı çevirirken bile kenarları yırtılıyordu. Hani uçaklarda dağıtılan ucuz dergilerin sayfaları gibi düşünün , bakınca arka taraf görülecek gibi incecik. Bir Livaneli kitabına yakışmayacak şeyler bunlar.
Bir de şu kitapların ciltli versiyonlarını neden sonradan çıkartıyorsunuz acaba diye sormak istiyorum kendilerine. Evde her Livaneli kitabından bir ciltli bir normal karton kapaklı var sayenizde!

*Livaneli'nin 24 Mayıs saat 15:00 de Kanyon D&R da imza günü var. Ben kitaplarım , plaklarım , cdlerim ile sıraya sabahtan girmeyi düşünüyorum. Gelecek olanlar varsa haberleşelim, kahveler benden.



21 yorum:

  1. BEN DE BEN DE GELİYORUM!!!
    demek isterdim ama Ankara'dayım
    buraya beklerim kendisini
    ben bayılıyorum ilk sırada Mutluluk ikincisinde Serenad var
    yeni kitabın ise ortalarındayım
    sana tamamen katılıyorum
    birçok şeyi aynı anda aktarabilmek için bu şekilde yazdığını düşünüyorum ben de
    yine de zülfü okumak iyi geliyor su gibi akıyor
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mavianne; Umarım gelir :)
      Mutluluk , Livaneli'nin okumadığım tek kitabı. Öncesinde filminiz izleme gafletinde bulunduğumdan uzun yıllar sonraya bıraktım kitabı :)
      Sevgiler,

      Sil
  2. serenad gerçekten harikaydı.. çok etkileyici gelmişti bana da.
    kitaplar ilk çıktığında nedense pek okuyasım gelmiyor. :)
    livaneli, okunası değerli bir yazar..
    bu kitabı da ilerde okurum artık.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şahin Shirin Erdem; Popüler kitaplara uzak dururum normalde ama bazı istisnalara kayıtsız kalamıyorum. Serenad herkese bir noktadan dokunmuş , ne güzel :)

      Sil
  3. benim ilk sıram kardeşimin hikayesi.
    serenad etkisinin diğer kitapları kötü etkilediğini düşünürüm bilmem bana katılır mısın?
    bir kedi bir adam bir ölüm kitabı ki ödüllü falandır daha sıkıcı olamaz hiçbir kitabı bu arada :)
    ayrıca damla bu yazısında, okuyun ama çok da acele etmeyin demek istemiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Syhn ; Oyyy ne stresli kitaptı , ne sinir olmuştum kardeşine! Tırnaklarımı yiyerek okumuştum bütün kitabı.
      Son Ada da mesela aşırı bir misyon sorumluluğuyla yazılmış bence ama sıkıcılık konusunda ödülü ben de bir kedi bir adam bir ölüm'e veriyorum :)
      Sonuç: Biz ödüllü edebiyattan ne anlarız :P

      Sil
  4. ne güzel de özetlemişsiniz kitabı. Ben de şimdilerde ortalarındayım kitabın ama ne kardeşimin hikayesi gibi heyecanla şimdi nolacak diye sayfaları yutuyorum ne de serenad gibi içime işleyen bir hikaye var diyebiliyorum. Güzel bir kitap ama dediğiniz gibi çok fazla dağılmış konu sanki küçük küçük öyküler okuyorum birbirinden bağımsız ve kitabın asıl karakteri Zehra'yı unutuyorum çoğunlukla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sihirli süpürgeee ;kesinlike katılıyorum size. Herkesi tanıdık ama kimseyi tanımadık kitapta. Hani yıllar sonra anlat desen anlatılmaz.

      Sil
  5. Günümüz Türkiye'sinin insanını çok güzel anlatıyor bence.
    Kitabın kağıdı konusunda haklısınız. Çok ince, bir acayip.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sezer eser perker ; belki yıllar sonra yaşayacak nesile yol gösterici olacaktır , haklısın.
      İmza gününde ciltli halini alacağım , o da öyle mi merak ediyorum.

      Sil
  6. aynı fıkırdeyım canım bzaen damakta ıstenılen tat olmaz ya heh ıste oyle...yazılarını okumayı ozlemısım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kuzununannesi;ben de senin yorumlarını özlemişim canım :)

      Sil
  7. Damla bu kitapta bir son olacak değil mi ?
    Ortalarına geldim tahminimce bugün yarın biter.
    Ama şimdiden söyleyeyim Emre ilerleyen sayfalarda masum kuzu bile olacak olsa kitapta en uyuz olduğum karakterdi.
    Sevişirken sosyoloji mi konuşulur ya :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu soruna gerçekten cevap vermemi istediğini sanmıyorum.
      Öptüm , kib , bye :D

      Sil
  8. Bir bütün olarak değil ama bölüm bölüm kitabı çok beğendim. Otel açılışında kahramanların bir şekilde birbirine baglanacagini umuyorum. Şu an ortalardayim. Umarım hayal kırıklığına uğramam. Her bir karakterin hikayesinin yarım kalmış hissi uyandırmak okur olarak hızımı yavaşlatsa da sonuçta Livaneli nin kaleminden çıkan bir kitabı okumak da özel tabii. Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  9. Müziğini yıllardır sevdiğim Livaneli'nin yazarlığını çok geç keşfettim malesef. Şimdilerde sıklıkla okuduklarım arasına girdi...

    YanıtlaSil
  10. Kitabın ortalarındayım hikayeler akıcı merakla okuyorum fakat sonlara doğru nasıl bağlanacağını merak ediyorum doğrusu.

    YanıtlaSil
  11. En yakın zamanda okuyacağım...

    YanıtlaSil
  12. kitab bana gore iyi bir ahcinin elinden cikmis asureye benziyor. Yorumlari okuyunca haksiz olmadigimi anladim.

    YanıtlaSil
  13. Bana yavan geliyor Livaneli; kızmayın ama.Belki bir ön yargı, hani aydın, beyaz Türk algısı..Serenad bile beni çok çarpmadı. Böyle okuyunca da sizleri, bir daha mı okusam diyorum ama yok,okuyacak onlarca kitap var sırada.
    Herkese keyifli okumalar.

    YanıtlaSil
  14. Çok yanıldım...Diğer kitaplarından aldığım lezzeti bulamadım...Bitmrk bilmiyor böyle oluncada...

    YanıtlaSil

Bi yorumunuz varsa alırım.



Special design for Keşke Gerçek Olsa by GeCe