21 Aralık 2012

Eğer bugün kıyamet kopacak ise

* Daha fazla M&M's yemediğim için

* Okumak istediğim , sırada bekleyen kitapları okuyamadığım için. Mesela açlık oyunlarının sonunda ne olacak bilmiyorum henüz.

* Nefret ettiğim insanlara daha fazla nefret kusamadığım için.

* Sevdiğim insanlara onları sevdiğimi daha fazla söylemediğim için.

* Geçen yaz Ören de yamaç Paraşütü yapmadığım için

* Moulin Rouge a gidemediğim için ( ah ahhh en çok bu oturdu bak içime yazarken )

* Geçen hafta patronlarımdan birinin kafasına bir şişe geçirmediğim için

* Daha fazla FENERBAHÇE maçı seyredemediğim için

* Len oğluma bi Playstation almadan gidiyoruz onun için.

* Canım köpeğimiz Alvin i başka bir aileye verdiğim için :(((((

* Daha fazla sarhoş olup dağıtmadığım için , kısmetse bu akşam dağıtacaktık ama bakalım :)

Oyyy ne melek insanmışım sevgili Mayalar Pişmanlıklarım bir elimin parmaklarını geçmiyor gördünüz mü? 11 olmuş gerçi ama neyse....

Ve anne; her maddeyi okuyup mana çıkartmaya çalışma olur mu :)))

Sevgiler herkese , kıyamet kopmaz ise 14:00 civarı görüşürüz


NOT: Saat 14:19 itibari ile ölmedik, ya da hepimiz alternatif bir evrendeyiz haberimiz yok. Neyse sonuç olarak ben M&M'S almaya gidiyorum. Görüşürüz....

14 Aralık 2012

Ve Beklenen Eşleşmeler

Yani umarim bekleniyordur :)
Lafi uzatmiyorum ve direk sonuclari acikliyorum. Amaaa anneler gibi son uyariyi yapmadan gecemeyecegim ; eger ki eslesen isimler arasinda hediyelesmeye vakit ayiramayacak ya da özen göstermeyecek olan var ise bana acil mail atsin ya da sonsuza kadar ortadan kaybolsun cok fena yaparim :))))
Herkes mutlu olsun!! Bu bir emirdir....
Yorum birakipta cekilise dahil etmedigim arkadaslar var, onlarda kusura bakmasin ama cekilis bloglarini hediyelesme etkinliklerinde pek aktif goremiyoruz ve ben kimseyi zor durumda birakmak istemem.

İyi ki lafi uzatmadim :))))

1. Cicileydi - Chic"o"latte
2. Pabloanddido - Sedef Bulucu
3. Acemi blogger - Crystall
4. Lüzumsuz İsler Uzmani - Neseli ve İncili Günler
5. Yeni Baslangiclar - Çitlembik
6. Yeliz - Venüsün Dünyasi
7. Hamide - Dilek Afyon Avci
8. Agresif Prenses - Ev Kusu
9.Hayat Paylastikca Guzel - Asli ( kafdagininardinda)
10. İnci Tanesi - Çağla Deniz Dönmez
11. Düş Kızı - Tosbaginin Dunyasi
12. Didem Kılıç - Yasemince
13. Karin Sen Cankan - Melishhe
14. Kitap Delisi Gizem - Bir Ayda Masali
15. Keçece - Ugurlu Kelebek
16. Merve - Gülsah
17. İlaydadan Hobiler - Sumela Şahin
18. Zeynebin Sandigi - Bricitconsungunlugu
19. Fistikli Tombi - Özlem Cacim
20. Şahane bir Kadın - Aslının Dunyasi
21.Ada ve Deniz - Mavi Umut
22. Tubitoos - Cagla Beycan
23. DrWilldone - Uzun Kirpik
24. Nyuu - Reyhane
25. Dilara - Sandukam
26. Denizin Yildizi - Keske Gercek Olsa
27. İremce - Zeynep Özmen Ünlü

Veeeeee gelelim söz verdigim gibi katilimcilardan 2 kisiye verecegim yilbasi paketini kazananlari aciklamaya....
Tum adalet duygumla annem ( bir ayda masali) kardesim ( yeni baslangiclar ) arkadasim (merve) yi cekilise dahil etmedim ki haksizlik yapildi sanilmadin.

Ve kazananlar
yazim sirasina gore numaralandirdim. 22 numara Çitlembik ve 43 numara Zeynep Özmen Ünlü cansizkelebek@gmail.com a adres bilgilerinizi yazarsaniz paketlerinizi Pazartesi gunu yollayabilirim.

Birazdan herkese mail atacagim eslestikleri kisilerle iletisim kurabilmeleri icin. Dilerim ki 2013 e keyifli ve ince dusunulmus hediyelerle gireriz :)




05 Aralık 2012

Murpy Kafası

Ölüp gidip mezarında rahat edemeyen nadir şahsiyetlerden biri olan sevgili Murphy ne kafa ile yaratmış bu kanunları diye araştırırken neler buldum neler.
He Manyak mısın? Nereden aklına geldi diye soranınız var ise kendisini pek bi severim ve kanunlarının hala bal gibi geçerli olduğuna inanır ve yaşarım.
Murphy Kanunları da ne olaki diyenler ya da hatırlayamayanlar burdan buyrun ;



Peki Murphy amca manyak mıymış bunlarla uğraşmış derseniz. Değilmiş kardeşler deli de manyak da değilmiş.Salağın biri adamı çok sinirlendirmiş. Bknz:

"Edward Murphy 1949'da; insan bedeninin en fazla ne kadar ivmeye dayanabileceğini bulmasını sağlaması gereken, U.S. Air Force'un roket nakliye programı için mühendis olarak test alanında bulunuyordu. Çok pahalı olan bu deney sırasında denek üzerine 16 adet ölçüm cihazı bağlandı. Birisinin tüm cihazları yanlış bir yöntemle bağlaması, deneyin başarısız olmasına yol açtı. Bu deneyim Murphy'nin temel kanununu oluşturmasını sağladı."

Şimdi bu adama kim haksızsın arkadaşım hep de olumsuz düşünüyorsun diyebilir ki?
Ama ben araştırdım buldum demek isteyen olursa ya da arkadaşım ben her tereyağlı ekmeğim yere düştüğünde kendisinin ve ceddinin kulaklarını çınlatmak istiyorum , fotoğrafını bi görsem daha tazyikli çınlatabilirim diye acı çeken varsa ahanda Edward Murphy amca.... Yakışıklı da çocukmuş :)

Bir de bunu buldum ki çok mantıklı :))
Şöyle ki:
*Kediler her zaman 4 ayak üstüne düşer.
*Tereyağlı ekmeğinse hep yağlı kısmı halıya denk gelir.
Pekiiii ya bir kedinin sırtına tereyağlı ekmek bağlarsanız ne olur?


Kedi dört ayak üstüne düşmeye çalışacak, ancak Murphy yasasına göre tereyağlı ekmeğin yağlı yüzü de aynı şeyi deneyecektir. Bu durum bir paradoksa sebep olur. Bazı düşünürler şakayla karışık biçimde kedi-tereyağlı ekmek sisteminin yere yakın bir mesafede havada asılı kalacağı ve sistemin yerin hemen üsünde asılı biçimde kalacağı, enerjinin korunumu dolayısıyla da düşmeden kazanılan enerjinin korunarak sistemin kendi ekseninde dönmesine sebep olacağını iddia eder.


Murphy amca ile ilgili düşüncelerinizi yazarsanız okur burdan :)

Yılbaşı Hediyeleşmemize
de katılmayı unutmadınız e mi?

26 Kasım 2012

Yeni Yıl Gelmeden

Yaklaşık 3 yıldır blog yazıyorum. Buna bir kaç yıl da okuyucu olduğum dönemi eklersek ciddi bir keyif ve alışkanlık benim için blog dünyası.
Burda Kitaplaştık, Bardaklaştık, Hediyeleştik ve Şallaştık(ben katılamadım ama keyifle izledim).
Tamam keyifsizlikler yaşadığımız zamanlar oldu mu oldu. Ama çok güzel insanlar tanımadık mı bu sayede? Şahsen nasıl güzel insanlar tanıdığımı saysam bitmez. Onun için karar verdim YILBAŞI HEDİYELEŞMESİ yapmaya.

Ha şimdi ay ben katılmam ya cılkı çıktı insanlar cevap vermiyor sonra diyenler, biliyorum zaten kimler diyecek :) zorla katıltırım affetmem! O cevap vermeyecek insanları da öğrendik artık zaten, katılımları kabul edilmeyecek!

Ay bu nasıl olacak şimdi ben ilk defa bir çekilişe-hediyeleşmeye katılacağım diyenler gel canım sen de gel.

Aman ne alakasız işler bunlar be diyenler ,sağ üstte çarpı işareti var bebeğim bas ona bakiyim!

Katılım basit yine eniştemi dürt kaynımı öp falan yok. İstediğiniz şekilde hediyeleşebilirsiniz. Tek şart saygı çerçevesinde olması. Gidip de bir kartpostal vermeyelim olur mu ;) Kitap olabilir, yılbaşı temalı ev eşyaları olabilir , aksesuar olabilir şal, takı vs. Olabilir de olabilir yani sınır yok. Önemli olan gönlünüzden kopan zarif hediyeleri güzelce paketleyip eşleştiğiniz kişiye yollamanız.

Haydi;
*Katılıyorum yorumu bırakın ama yorumunuzda mail adresiniz olsun. İsimsiz yorumları dahil etmeyeceğim.

Katılanlar arasında 14 Aralık da eşleştirme yapacağım. Önümüzde 2 haftadan fazla vakit olur iletişim kurabilmek ve kargolaşmak için.

Veee Hediyeleşmeye Katılanlar arasında 2 kişiye ben de AYRICA hediye vereceğim.Ama süpriz, vallahi sormayın içinde bolca kitap ,kremler,losyonlar ve daha neler neler olan bir sepet hediye olduğunu söylemeyeceğim. :)

Baştan söyleyeyim, TAKİP ETMEYECEK, SONRADAN (YALANDAN)MAZERET BİLDİRECEK, HATTA VE HATTA KENDİNİ YOK EDECEK var ise hiççç kendini yormasın! Çok kötü ifşa ederim ,yakasını bırakmam.

Not: Karşılıklı hediyeleşme koşullarını yerine getiremeyecekler lütfen hediye var diye katılmasın , söyleyin ben size hediye yollayayım, zevkini kaçırmayın olayın :p

Tek ricam var: Siz de bloglarınız da paylaşın ki kalabalık olalım olur mu ?





22 Kasım 2012

HALBUKİ

Sabah ne güzel uyanmıştım....
Gecenin bir yarısı işten gelen koca sabah tek hamlede , yok yok 5 hamlede , şaka yaptım 18 hamlede nasıl uyandırılır oyunu oynamamıştım.
Bu zaten başlı başına bir mucize , düşünebiliyor musunuz ey insanlık 9 yıllık evlilik hayatımda ilk defa eşim tarafından uyandırılıyorum. Neyse bunu not ettim her yıl aynı gün aynı saatte yastığa çiçek bırakacağım.

Ve ben uzun zamandır ilk defa siyah kaşe eteğimi giymiş, altına topuklu çizmelerimi de geçirmiştim. Aaaa kadına benzemiştim!

Sevgili ile sabah kahvaltımızı arabanın içinde sahilde (evet ergen olabiliyoruz bazen)yapmış , mutlu mesut işe gelmiştim.

Kahvemi yaparken bir aynaya bakayım dedim , mini bir dikiş atmış etek de. Moralimi bozar mı? Asla!

Kahveyi erteledim , oturdum eteğimi diktim , sorun yok.Sonra makyajımı yaptım. Herşey mükemmel!

Ellerimi yıkadım ,sildim. Çöp kutusuna eğildim peçeteyi atacağım....

Etek gitti sandınız di mi ?

Yanıldınız!!

Kafamı kaldırırken aynanın ucuna kafamı öyle şiddetli çarptım ki hayatımın 20 dakikasını hatırlamıyorum. Sanırım hayatın " yok o kadar da mutlu olma len , otur oturduğun yere " deme şekliydi.

Ağlayarak tepindiğim yerden kalktım , aynaya baktım. Allahım aynada bir yansıma var ama bu ben olamam, ancak akan Rimel! reklamı olabilir.

Ama pes etmedim, yüzümü yıkadım , makyajımı tekrar yaptım.

Evet kahve içiyorum. Başım zonkluyor , muhtemelen yardım ama dokunamıyorum çok acıyor.

Sonuçta manyak mıyım niye yazdım ben bunları?

Tırstım vallahi başıma bir şey gelir ise buradan haberi olsun herkesin başımı vurdum ben !!!
He işte aynen Firat gibi kafam şu an :(


19 Kasım 2012

Kitap Fuarında bir CAN :)

İlk önce kitap fuarının ne demek olduğunu anlattım, sonra kitap yazarlarından imza alabileceğini. Zaten malumunuz takip edenler bilirler Can beyin kitap yazma hayali var.(Burda anlatmıştım) Kitabın ismi bile hazır ama içerik henüz oluşmadı :)

Kitap fuarı ve imza kısmı Can'ı heyecanlandırmaya yetti de arttı bile. Deli gibi para biriktirdi, sevdiği kitapların yayın evlerini ve yazarlarını ezberledi.

Yalnız içine dert olmuş, birkaç gün önce bana dedi ki ; "Anne imza alırken de ekstra para ödüyor muyuz? Eğer ödüyorsak imza almasak da imzaya vereceğimiz paralarla da kitap alsak olur mu ?"
Garibim nasıl korkmuş istediği kadar kitap alamayacak diye :))) İmzaların ücretsiz olduğunu duyunca bir rahatladı ki sormayın. :)

Sonuç olarak dün fuardaydık , Can ve ben kendimizi bir standdan diğerine attık.Anne Epsilona da gidelim, Anne Can Yayınlarına da gidelim , Anne bak ne kadar ilginç bir kitap hadi bunu da alalım derken Fuardan çıkarken annenin sağ kolu tutmuyordu. Sanırım elimde ki poşetler rahat 20-25 kilo olmuştu.

Azıcık kitap almışız! Bir bagaj dolusu kadar.

Ama itiraf ediyorum işin en zevkli kısmı eve gidip aldıklarımızı incelemekdi.
Hele ki babamızın kapıyı açıp elimizdekileri gördüğünde ki tepkisi görülmeye değerdi. Sadece "bütün paranızı harcadınız di mi?" diyebildi. Can'ın cevabından sonra kalp krizi geçirmesi an meselesiydi.
-Evet baba bitirdik ama haftaya tekrar gideceğiz tam gezemedik !!

Helal sana oğlum bee...


Not: bu fuarın genel yazısı , bir de Yitik Ülke standında geçirdiğimiz bir zaman dilimi var ki nasıl güzel insanlarla tanıştık.O da yarına.






15 Kasım 2012

Yapmayın Beyler

Hikayemizin kahramanları Memo ve Damla , buyrun maceralarına. Okuyun ,gülün,sinirlenin, aynı biz diyin ve kendi Yapmayın beyler listenizi Yorumlara yazın ;)

Yapmayın beyler dizimiz yeni maceralarla sürecektir.

Yolununu bilmediğiniz bir yere giderken;
M: Sağdan mı aşkım?
D: Dön bakalım sağdandır herhalde.
M: E aşkım yanlış döndük işte senin yüzünden soldanmış.
Arkadaşım ben sana kesin bu yoldur demedim ki ben de senin gibi ilk defa gidiyorum. Sordun cevap verdim. Yapmayın,Kendi beceriksizliğinizi bize yüklemeyin.


M: Burası tek yön mü hayatım?
Biz de sizinle her sabah aynı yoldan ve hatta aynı araç içerisinde geçiyoruz.Yapmayın ne olur?

Günlerden Pazartesi ...
M: Bu haftasonu plan yapmayalım aşkım. Şöyle pijamalarımızla bütün gün film izleyelim.
Günlerden Cumartesi ...
M:Yarın hepimiz mangal yakalım çardakta nasıl olur? Eğleniriz hem.
Saf D: Aaaa ne güzel olur.
M: Tamam zaten biz etleri hazırlattık, içkileri de aramızda topladığımız para ile alacağız.
Hala Saf D: Siz kim pardon?
M: Ben,Ali,Veli,Kırkdokuz,Elli ve eşleri.

Şimdi bu plansız program mı oluyor ne oluyor?Yapmayın, Allah mazallah eşinizin gazabına uğrama şansınız yüksektir.


M:Ben banyoya giriyorum canım.
D:Tamam Aşkım , Bornozunu al.(Kadın başına geleceği bilir çünkü)
M:Tamam , Nerde?
Hayır bornozların nerede olduğunu bilmemenizi yargılamıyorum da en fazla 3 seçeneğiniz vardır evde bornoz bulabilmeniz için. Bari 2 seçeneği deneyip bulamazsanız sorun!
D:Aşkım yatakodasının kapısında asılıyor ya!!
M: Ya tamam girdim ben sen getirirsin.
İşte bu GOL ,Yapmayın!!




31 Ekim 2012

KİTAPMATİK

Tamam belki ismi bu olmayabilir ama dün akşam annemleri otobüse bindirirken gördüm bu makinayı.


Oha Damla daha yeni mi gördün diyenler varsa aranızda bilmiyormuş gibi davranın moralimi bozmayın olur mu ?
Ben çok otobüs seyahati yapmıyorum ama sık sık seyahat eden annem bile şaşırdığına göre yeni bir uygulama. Keşke her yerde olsa metroda v.s. Belki insanlar gördükçe okumak ister.
Parayı atıyorsunuz ,istediğiniz kitabın numarasını tuşluyorsunuz ve hooop kitap düşüyor aşağıya.Metrodaki abur cubur makinaların mantığı ile aynı.
Fyatları da dışarıdaki fiyatlara göre uygun sanırım 5,10,15 tl. Yani bildiğim birkaç kitap vardı D&R da daha pahalı.



E peki ben içeriğini nasıl öğreneceğim de alacağım diyen olursa onu da düşünmüşler. Yanına tüm kitapların konuları hakkında bilgi verici bir pano asmışlar.



Ben çok sevdim bu kendisini , siz de sevin istedim ;)


23 Ekim 2012

Sevmem


Tatilin hızlı geçenini ( şimdiden uyarayım da ben)

Çocuğun çok konuşup , çok bilenini (bugün bir kız çocuğu gördüm ,çocuk değil yürüyen panter emel mübarek car cara car )

Blogger ın aynaya bakmadan şu katagori de en iyi blog olmaya adayım hadi beni pohpohlayın diyenini. ( yavrum zaten hak ediyorsan veririz oy bi sal kendini bi rahatla)

Evdeyken değil işteyken yağan yağmuru. ( yağ şöyle ben evdeyken de kitap kahve battaniye keyfi yapabilelim di mi )

Doğtaş 'ı . Çatladı diye 2,5 ayda değiştirdiği aynayı kırık olan ile değiştireni. (Ben tükendim sen de tüken inşallah Doğtaş. Allah seni nasıl biliyorsa öyle yapsın)

Kitabın kalın olanını. ( 1Q84 ömrümü yedin gerdin beni)

Hep ben ben diye konuşanı.Bir nasılsını çok göreni. (arada durduk yere siz de sorun arkadaşım)

Cep telefonunu evde unutma kafasını. Hatta her şeyi unutabilme kapasitemi. (Balık yağı alıcam ama onu da unutuyorum)

Sezen Aksu dinlemeyi. Sevmediğimi duyanın uzaylıymışım gibi bakmasını ( Nilüfere falan da katlanamam bak )

Trafikte ki öküzleri ( bir gün inip dövücem o olacak)

Basketbol becerisi olan çocukların annelerini ( ne var benim oğlum daha yeni öğreniyor , bi sabredin saygı duyun di mi )

Bayramda 1 maaş ikramiye vermeyen patronu ( Kabul edin hiç fena olmazdı)


Ek olarak içmeyi severim ama sarhoş olmayı da sevmem Pacman gibi ;)



Şimdilik listem bu kadar. Bu listeyi haftalık yapmayı planlıyorum.Sizin bu hafta sevmediklerinizi de alalım hadi.

19 Ekim 2012

Ton Balıklı Sandviç

Biz liseliydik , bir zamanlar.

5 sıkı kız arkadaş. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen.




Biz okulun önüne kadar gidip " yok yeaa bugün gitmeyelim " deyip geri dönendik.

Okul çıkışları Taksim'e gidip hep aynı kafede hep aynı ton balıklı sandviç yiyendik.

Her haftasonu aynı kafede buluşup saatlerce Scrabble oynayandık.

Ayrılırken ağlayan , kavuştuğumuz da sımsıkı sarılandık.

Biz;
"garson olcak biz anne yaaaa" diye tutturan , servis dersinde sarhoş olup sınava sarhoş giren, sarhoş olduğu için önündeki açık kitaptan kopya çekmeyi başaramayandık.

Biz aşık olduğumuzda mutluluğu paylaşan , aşkımız suya düştüğünde kalbimizi kırana hep birlikte nefret duyandık.

Sonra biz yapmam dediğimiz herşeyi bir bir yaptık.

Sonra biz büyüdük. O sıralar, aşklar,dersler ve hatıralar nasıl geride kalıp sararmaya yüz tuttuysa biz de sarardık solduk. Ben olduk , o olduk.
Herkes kendi hatasını sırtına yüklenip yoluna devam etti.

Kimse birbirinin en güzel anında yanında olamadı,hep ıskaladık,kaçırdık.

"Birbirinin hayatına dokunmaktan zevk almayı özleyen" bireyler olduk çıktık.

Sonra bir araştırma okudum ben dün tam da ton balıklı sandviç yerken diyor ki ; arkadaşlıkların ömrü 5 ila 7 yıldır.Bu durumda biz hiç böyle olamayacak mıyız ?



Sevgili Bilim adamları işiniz gücünüz yok saçma şeyleri araştırmaya bayılıyorsunuz ama bence haklısınız. Totomuzu da yırtsak hayata yeniliveriyoruz bir yerden sonra. Ama bir ton balıklı sandviç burnumuzun direğini sızlatmaya yetiyor Naberrr?

Siz şimdi yok aşkı ömrü 3 yıl ,arkadaşlıklar 5 yılı boşverinde burun neden sızlar onu söyleyin.

İmza : Romantik Cuma insanı Damla

12 Ekim 2012

İlk Dersimiz

Sevgili oğlum;
Dün senin doğum günündü. Dayına benzeyip holigan olmaman için!! baban sana sevgili efsane Can Bartu'nun (bilmeyenler var ise hem basketbol hem futbol oynamış canımız efsanelerimizdendir ) formasından yaptırdı. Artık sen de bir 7 numarasın... Bununla yetinmedik tabi yine Holigan olmaman için!! ben de sana Fenerbahçe Ülker-Khimki maçına bilet aldım.

İlk önce pasta üfledik.

Daha sonra maça koştuk.



Ve günün dersi olarak öğrendiklerin;

* Rakip ataktayken hep bir ağızdan "yuhhhh" diye bağırılır. Hatta becerebilenler ıslık çalarlar. Daha küçüksün ıslık çalamıyorsun sorun yok. Sen yuhhh diye bağırsan da yeter şimdilik.

* Stadyumda ki herkes bizim ailemizdendir. Kardeşimizdir.

* Maç çıkışı yapılan tezarühatlar dağarcığına yeni kelimeler eklemiş olabilir. Bunlara eşlik etmiş de olabilirsin ama stadyumdan dışarı adım attığında bütün küfürlerin üzerine sünger çekilir.

*Ve Joker hakkı : Baktın baban sana yamuk yapıyor en kalabalık ve sessiz anda babanı göstererek "aaa burda GS li var" diye bağırılır. Birgün uygulamak isteyebilirsin diye öğrettik ama sen yine de joker hakkını saklı tut.

Dayının dediğini yap yaptığını yapma oğlum :) Yok yok dediğini de yapma sen en iyisi :)



Buraya yazıyorum ki unutma hiçbirini. Seni Seviyorum Annen ...

11 Ekim 2012

Ama bu hiç adil değil

- Ben de Saftirik gibi kitap yazacağım anne dedi.

Durduk yerde...

- 7 kitaplık bir seri olacak.İsmi " AMA BU HİÇ ADİL DEĞİL" . Sonra yazmaya devam etmek istersem başka bir kitap ismi ile devam edeceğim.

Ba ba ba baaaa!!

- Neyse ben gidip bir şeyler karalamaya başlayayım.

Dedi ve gitti.

Anne şaşkın , anne mutlu , anne içinden kahkaha atmakta...

Sonrası hayaller ,hayaller...


02 Ekim 2012

Dikkat: Ağır Fanatizm İçerir!


Aşkım 3 yıldır ehliyetim var, Allah için güzel de araba kullanıyorum ama malum şu paralel parketme olayı hep sorun olmuştur benim için.

Erkek kişisi: Takma kafana canım,her kadının problemi paralel park.

Kadın kişisi: Yok ,artık benim problemim değil hayatım. Çünkü ben dün akşam çözdüm o işi.

Erkek kişisi : Hayatım sitede paralel park edebileceğin bir yer yok ki nasıl çözdün? nerde çalıştın?

Kadın kişisi: Dün gece Alex'i ziyarete gittik de Acarkente. Tabi sen çalışıyorsun rahatsız etmeyeyim diye aramadım.Neyse konumuz bu değil zaten. Ha işte orda yol kenarına park etmem gerekiyordu o telaşla ilk bulduğum yere hem de mis gibi park ettim. Bak hatta hatırası bile var.Gerçi döndüğümüzde arkada ki araba çıkmış ama vardı yani. Fotoğraf gösterilir hemen .



Dün gecenin bi yarısı evinden çıkıp Alex e gitmiş bi Fenerbahçenin itiraflarını okudunuz. Park olayı ile kafasını bulandırıp itiraf ettim. Ohh içim rahatladı.Gerçi KGS kartını bulamayıp OGS den kaçak geçtiğimi söylemeyi unutuum. Ayy tamam unutmadım, unutmuş gibi yaptım. Artık çaktırmadan ödeyeceğiz cezayı.

Hayır şimdi desem ki "aşkım biz dün Acarkent e gittik" 40 araba laf edecek yok aklın yok senin ,Fenerbahçe diye diye öleceksiniz, Fenerbahçe sizi kurtaracak sanki . Alex gider yenisi gelir tırı vırı şeyler.

Sonuç: Olay karambole geldi, tek laf edemedi.:D

Yeri gelmişken ;

Sevgili Aziz Başkan;
Seni severim ,babam gibiydin benim için. Hapse girdin yanında olduk. Çıktın sevindik , ben yaşlanmışsın diye ağladığımı bilirim tv karşısında. Ama bu şımarıklığın lüzumu yoktu. O koltuk totona yapışmış olabilir ama elbet yapıştığı yerden çıkartacak biri bulunur.
Şimdi görüyorum ki seni hapse sokan ego fabrikalarından hiç farkın kalmadı. Bence sen yavaştan Aykutunu da al yola koyul. Dün gece biz Alexin yanındaydık, sana onca taraftar maniler yazmış ki duymak istemezsin ben de buraya yazamam. Daha fazla çirkinleştirme bizi. Ha bir de Aykuta benden selam . Zaten oldum olası sevmezdim onu.


NOT: Aşkım bu yazıyı okursan söz cezayı Batu ödeyecek tamam mı ? Kızma yani sağlığına zarar.

27 Eylül 2012

Kurumsalız demekle olmuyor

Sosyal hayatimizin tavan yaptigi, herseyin allanip pullanip onumuze sunuldugu bir dunyadayiz.

Ultra ince dilimlenmis dogal urunlerle harmanlanmis muhtesem organik ekmek aliyoruz mesela

İsin asli o degil sevgili okur uyan. Bal gibi mahalle firini ekmegi cikar icinden ama fiyati 5 katidir.

O fiyati da verirsin ki bir problem olur ise kurumsal bir firma bu itiraz eder hakkimi ararim, zaten ne olabilir ki koskoca firma beni kandiracak degil ya dersin.
Biz de oyle yaptik, gidip x bir mobilyaci dan alisveri yapacagimiza en az 1000 tl fark ile koskoca "kurumsal" bir firmadan yatak odasi takimi aldim.

Siparisim 15 gunde gelecekti , 16. Gun araddim siparisiniz gorunmuyor dediler.
Nasil arkadasim sen parayi niye aldin benden o zaman diye cirlayinca ben 2 gun sonra teslim ettiler.

Hii derseniz ki 16 gunde siparis edilip gelmeyen sey 2 gunde nasil geldi?
O da benim sesimin gurlugune ve sosyal medyanin gucune bakti.

Neyse ki yatak odama ulastim. 1 ay once fark ettim ki aynamin ahsap kenari gittikce catliyor. Sevgili Doğtas i aradim.
Hemen teknik servisi yolluyoruz dediler.
Bu hemen cevabi ile 1,5 aydir servis bekliyorum.

Gecenlerde isyanimi twitter uzerinden de dile getirdim. Dogtas yetkilileri ilgilendiklerini soylediler ama buyrun mesajin tarihine bakin.

Tavsiyem o ki Dogtas dan uzak durun. Surekli bir sorun mevcut. Hic ilgilenilmiyor ve her aradiginizda farkli bir bahaneleri oluyor.

Buraya da yazmak istedim cunku iyi seyleri reklam amacli ya da gonulden paylasiyoruz bloglarimizda. Bunlari da yazalim ki herkes okusun bilsin. Kurumsal gecinen firmalardan kendilerine ceki duzen versinler.

Bundan sonra ki ilk hedefim gidip aynayi magazaya bagis yapmak ve ilk mahalle mobilyacisindan aynisini yaptirmak olacaktir.

Sevgiler ...

24 Eylül 2012

Değişiyorum


* Sabah okul öncesi oğluma kahvaltı hazırlıyorum. Her sabah sektirmeden. Normali bu diyeceksiniz ama geçen sene pastaneyi zengin etmiştik.


*Ütüsüz kıyafet giymiyorum. Eskiden düzgünce katlar 1-2 kırışık olsa da umursamazdım. Şimdi imkanı yok ütüsüz eşya ile dışarı çıkamıyorum.


* Elektrik süpürgesine çocuğummuş gibi davranıyorum. Seviyorum , okşuyorum. Acımı bilenler bilir bilmeyenler buyrun okuyun. Yeni elektrik süpürgemi de yazacağım. Benim kadar acı çeken var ise sonunda mucizeyi buldum onlar da bulsunlar :))


*Deli gibi tiyatro bileti alıyorum.Düzenli yaşamayı beceremediğimden haftalar öncesinden tiyatroya bilet alıp gününü saatini uydurmak zor geliyordu. Artık gelmiyor ...


* Bilinçli alışveriş yapaya başladım. Cebimde ki parayı son kuruşuna kadar harcayan ben artık şu da cebimde kalsın deyip elimde ki muhteşem kazaklardan birini yerine bırakabilen bir tipe dönüştüm. (birini diyorum ama bak,hepsini değil :))


* Evde kendini kaybeden aile bireyleri yerine artık evde aradığı herşeyi yerinde bulabilen aile bireyleri var. Amaçsızca ortalığı toplayabilme kapasitem varmış yeni fark ettim.


Ve daha aklıma gelmeyen bir çok madde var.
Şimdi bu durumda ben sanırım ya yaşlanıyorum ya çıldırıyorum ya da ????



Ben ne oluyorum yawww :S



21 Eylül 2012

23 Eylul mü dedi biri?

Aaa benim dogumgunum

Gece sevgilinin durtuklemesi ile uyandım.(Ne o siz öpücüğü ile diyeceğim mı sandiniz, ilahiii. Neyse bu konuya girmiyorum.)
sevgilim dedi dayanamadım erkenden getirdim hediyeni. Bı actım ki su an ekranına tık tık yaptıgım iPad im bana göz kırpiyor. Nasıl mutlu uyudum ve dolayısı ile nasıl mutlu uyandım söylememe gerek bile yok sanırım.

E günlerden Cuma, son is gunü üzerine yetmezmiş gibi sevdiğim isyerimdeyim.

Elde var ikiiiiii

Sonra instagramdan bir baktım herkes doğumu kutluyor. Tanımadığım o kadar insan, yüzünüze tanışmadık ama hayatımdaki birçok insandan daha samimi yakınlar onlar bana.en güzeli çıkarsız tepkiler ,duygular var orda.

Elde var ūççç

İs bitti eve dönüş yolu başladı derken canım kocam geçerken bana uğra dedi. En sevdiğim karides roll den bir paket yaptırmış benim için.

Elde var dörttttttt

Sonra aksamustune kadar elime ulaşmayan canım kardesimin yolladığı kargoyu acmak için eve kadar bekleyemedim. E-5 in kenarında dörtlüleri yakıp hediye paketini açan kisi evet benim. İcinden aylardır beğenip bir türlü almaya fırsatımın olmadıgı çanta çıkınca çığlık atan da benim.

Elde var besssssss

Sonra mutlu olmaktan korkar ya insan, hani büyüklerin çok Gülme ağlarsın demesi gibi bir an dedim kötü birşeyi mı olacak yoksa....
Ama yokkkk tek parça evdeyim.

Mutluyum.

Birazdan canım arkadasım gelecek sushi bira keyfi yaparken de mutluluğuma mutluluk katılacak.
Kaç oldu yahu?

Ya da durun saymayayım keyfini çıkartayım. Galiba beni seven insanlar var bu dünyada.

Mod: ağzı kulaklarında
İyi ki doğmuştum be yaaaaaaa

Not: iPad den neden posta fotograf ekleyemiyorum ki? Bilen var ise yardım etsin be ne olur

Öperim hepinizi.

Bu Da böyle mutluluk sarhoşu bir post olsun. 2 güncuk sabrediverin bana...

09 Eylül 2012

Dedikodulu Mim

Şu Blogger camiasından tanıdığım en şeker insandır o. Sen kendini unutsan o seni unutmaz. Bol katılımlı en muhteşem etkinliğin fikir anasıdır. Candır.
Kimden mi bahsediyorum? Anlayan anladı zaten ama haydi hala tanımayan var ise bı tık ettiriversin bakalım.
Canım Dilara'cım beni mimlemişken cevaplamamak olmaz ;)
Sıkılacak olanlar başlığı okuyup kapatmıştır sayfayı ama hala burda olup "ay okuyup bitirsem mi ? ayıptır sanki yarım bıraksam hissedecek yahu " psikolojisini aşın anacım. Kendinizi de beni de kasmayın ,okumayın olur mu ?

Pişt ; biz bize kaldı isek haydi başlıyorum.

Günün nasıl geçti?
Bol bağırış çağırışla :D Evet Can'a ödev yaptırdım. Çok mu belli oluyor. Ve hatta sonra ben bu çocuğa çok bağırdım deyip vicdanıma tavan yaptırdım ve soluğu sinemada aldık. Bu arada sanmayın ki ödev yapılmadı , Yusuf yusuf kardeşler Can paşaya ödev yapmakta yardım etti.

İsim vermeden bahset;
Şimdi burda illaki blogger mı olmalı çekiştireceğimiz kişi onu çözemedim ama haydi öyle varsayalım.
Arkadaşım açmışsın bir blog , dünya kadar izleyicin var. İnsanlar sana yorumlar yapıyorlar , görüş bildiriyorlar. Sen de xzahmet olacak bi cevap ver be arkadaşım. Bu ne egodur.Gerçekten ilginç bir hayatın var ve insanlar seni kaşına gözüne ,giyimine kuşamına , muhteşem yazı diline bakarak okumuyorlar. Yıllardır yazıyorsun ama bunu henüz fark edememişsin.

Neden hep cam kenarı;
Bence cam kenarı prestijdir. Plan ,düzen işidir. 1 tık önde olmaktır.Rahat uyumaktır.

Bugun kendin için ne yaptım;
kahretti beni bu cümle şimdi. 10 dakikadır ekrana bakıyorum. Ve dehşetle fark ettim ki sanırım bir şey yapmadım :o

Twitter ana sayfanı aç ilk gözüne takılan;
Çatı Katı İlkay . Annecim bu ne enerji yahu. Ben 1 çocuk ile onun yaptıklarının yanından geçemiyorum.

Düşün ki o bunu okuyacak;
İnsanların düşüncelerini bilmek ürkütür beni. "O" da bilmesin.

Kahkaha atmana sebep olan karikatürler;
Karikatür sevmem. O seviyeye ulaşamadım henüz belki, bilemiyorum. Ama bu ara kahkaha attığım iş ilanları var sayılır mı ? Bak bakalım ...




Klavyeye bakmadan bir şeyler yaz;
yarın pazar huzur gunu
mumkunse ecdeb cıkmamalı

:))) evden olacaktı.

Bir cümle düşün sonra kelimelerin yerlerini değiştirerek yaz;
Aston Martin yarın sonuçlanacak almaya gitmeli çekilişi hemen

Ctrl+V yap;
Ctrl+V yap çıktı vallahi :)))

Okurken eğlenenler, sıkılanlar, okumasam da olurdu diyenler öperim efenim. Mutlu Pazarlar






29 Ağustos 2012

PİREZENTABIL ELEMAN ARANİYİ

Nedir Prezentable?
Belli bir kriterleri var mıdır ? Şu aşağıdaki 8 madde bir insanda mevcutsa tamamdır denilebilen mesela.

Yoksa kapanın elinde kalan ,kullananın anlamından haberi olmayan bir tabir mi?

Bence ikincisi.
Şimdilerde iş aramaya başlayan bendeniz bazı iş ilanlarını okurken çok eğleniyorum.
Misal;
*Eli ,yüzü düzgün
*Mikrosoft bilen
*Bekar
*İşe gelmeyi sorun etmeyecek
*Pirezentable
*Esnek saatler çalışacak Sekreter aranıyor. Cv nin resimli olması zorunludur.

Yukarıda ki ilanı tek bir müdahalede bulunmadan, copy -paste nimetlerinden yararlanıp kahkalarınıza sunarım ey okuyucu.

Bu tıpkı "ebeveyn banyosu" na benzedi sanki ne dersin?





24 Ağustos 2012

Çok Pis Bahane Üretirim

Tanıyanlar bilirler, hele ki tembel anımda isem yanımda biri kalp krizi geçirse sadece 112 yi ararım. O da telefon yakınımda ise. Böyle de vicdanlıyım ama bak.
Neyse....
Uzun zamandır bloguma birşeyler yazmadım. Bahanelerimi sıralıyorum.

Başta İNSTAGRAM var. Bütün sevdiğim blogcu canlarım orda. Mimler bile bile İnstagramda döner oldu bu yaz. Orda sohbet edip, orda anı paylaşır olduk.

Sonra İŞSİZLİK var. İş yerinde tümgün bilgisayar başındaydım.Atraksiyon bol ,macera sonsuz hele ki internet ışık hızındaydı. Sonra çok lazımmış gibi işi bıraktım.( bu ayrı bi post konusu ya neyse). Şimdi evde bir kere internete bağlanabiliyorsam 3 kere ttnet müşteri temsilcilerine bağlanıyorum. Ben aramaktan bıktım onlar aratmaktan bıkmadılar.

Derken araya TATİL girdi. Sanki evde bulunduğum her an bana tatil değilmiş gibi... Geçen seneki kabus tatilimi okuyanlar bilirler. Okumayı merak edenler için de çalıştım tam buraya link koydum.
Ama korkmayın bu sene monoton bir tatil yaşamadım.Çünkü monoton kelimesi az kalır. 65 yaşımda emekli halimle tatile çıksam nasıl olurun demosunu yaptım. Gezdiğim en ilginç yerin şu tabela ile açıklandığını belirtsem abartmadığım anlaşılır sanırım.



Sonracığıma (yazar burda iyice cıvır) evime döndüm. Kendimi Temizlik İşleri Ceo su olarak atadım. Kapı ziline de yazacağım "KAKILMIŞ SÜPÜRÜK" diye yakında.

Ve son olarak evimin tüm köşeleri Can bey tarafından zapt edildi. Malum 2 aydır anneannesinde olan Küçük tosba evine dönmüş olmasının verdiği şımarıklıkla yemek masasını macera çadırı ilan etti.

Ben mi?

Hayır kafayı yemedim. Yani HENÜZ yemedim.



24 Temmuz 2012

Psikolojik bir açıklaması vardır elbet....

Neyin mi?
Deli gibi Gerilim romanı okumanın.
Sıkı takipçisi olduğum kitap delisi Gizem in 19 Numaralı Koltuk u okuması ile başladı merakım. ve Neşter müziği ile devam ediyor.
Sırada okunacak kitaplarımın hepsi gerilim-macera türünde. Bu kitaplara bu sıralar herkesin okuduğu İntihar dükkanı nı da ekleyeceğim tatile çıkmadan veeee
serileceğim şezlonga etraftakiler pucca mucca okurken ben bu yavrucukları okuyup bitireceğim.



Hayır katil olma niyetinde değilim.
Hayır seri katil olacak kadar psikopatda değilim. (Zamanında ekmek bıçağı ile kardeşimi kovalamışlığım var ama ayrıntılara girmeyeyim şimdi :))
Galiba tatilim geldi artık yahu...

Bu arada Doğu Ekspresinde Cinayet ilk Agatha Cristie romanım olacak.Geçen günlerde yaptığımız sahafçılar baskını ganimetlerimizden :) Başka tavsiyesi olan var mı ?

19 Numaralı Koltuk u da bitirdim. Avrupa Yakası yayınlarından çıkmış. Bolca yazım hatası vardı kitapta. Bazı hikayeler gerçekten etkileyici idi. Bence okunası öyküler var içinde.

Bu da böyle bol kitaplı bir post oldu. Güzel bahaneler ile suskunluğumu da bozmuş olayım.

Sevgiler

05 Temmuz 2012

KONUŞMAYI BİLMEK

Mağaza Çalışanı ukalalığı diye bir gerçek var şu hayatta.

İnsanları yaptııkları işlerine göre yargılamam ama işlerine olan saygı ve sevgilerini bal gibi yargılarım arkadaşım. Kimse kusura bakmasın.

Kozmetik bölümünde çalışan hatunların kendilerini  Dior un torunu , Channel in varisi gibi görmelerinden bahsetmeyeceğim bile.

Pazar günü Macro dan alışveriş yapıyoruz. Kasaya geldim.

Kasiyer: Money kartınız var mı?

Ben: Var bir saniye.

Tam cüzdanımı açtım karta bakıyorum saniyeler geçmedi ki.

Kasiyer: Yoksa yapacak bir şey yok.

Hani zannedersin kocam falan da beni teselli edecek ama ses tonu o kadar iğrenç ki sanki yarışa girdik ve ben kartı bulamazsam büyük ödülü kaçıracağım.

Çocuğa döndüm en ters sesimle : Ben de biliyorum yapacak bir şey olmadığını dedim, lafıma devam edecekken geleceği görebilme kabiliyeti olan eşim araya girdi hadi hayatım poşetleyelim falan diye.

Yoksa ben seni yolmayı bilirdim ama neyse…

Ertesi gün bir giyim mağzasındayım. Kot şort bakıyorum.

Ben: X numarası yok mu şortun?

Mağaza çalışanı: Yok ama Y beden alıp daralttırabilirsiniz.

Ay vallahi mi yaaaa. Hiç benim aklım yok çünkü, düşünemedim. Şort girmiş indirime 16 tl ye düşmüş ben daralttırmak için alayım 5 katını terziye vereyim.

Velhasıl efenim şu ilandaki gibi kasiyerler aranmalı bence … “KONUŞMASINI BİLEN”

kasiyer

30 Haziran 2012

KİTAPLAŞALIM MI? SONUÇLAR

Evvettt beklenen sonuçları açıklıyorum efenim. Umarım sonuçlardan herkes memnun olur.
Lafı uzatmayacağım, eşleştirmelere hemen başlıyacağım ama bir şey belirtmek istedim.
Adres vermek konusunda sıkıntı yasayabilecek birkaç blogger arkadaşımız vardı bunun için kimseden adres istemedim. Eşleştiğiniz kişiyi mail yolu ile bildireceğim. Karşılıklı mail yolu ile adres paylaşımı yapabilirsiniz. Gizlilik de korunmuş olur böylece. Ama sorun olmaz diyenler adres bilgilerini cansizkelebek@gmail.com a mail atabilir. böylece daha hızlı kargolaşabiliriz.

Yorumlardan elediğim sadece 3 kişi var. Kusura bakmasınlar ne olur ama ne bir link ne de bir mail adresi bırakmışlar, blogları da yok. Eşleştikleri kişilere haksızlık olmasın diye eklemedim çekilişe. Bana ulaşırlar ise seve seve yardımcı olurum.

En çok sorulan soru da 3 kitap birden mi yollayacağız oldu. Burdan tekrar etmiş olayım ki sadece 1 kitap hediye edeceğiz. Yanına gönlünüzden kopan birşey olur ise tabi ki de ekleyebilirsiniz.

VEEEEEEEEEE BAŞLIYORUM...

MAVİ UMUT - BRİCİTCONSUNGÜNLÜĞÜ
KAYBOLMUŞ BİR DENİZKIZISEViLASLAN
MESUT KAYA - MORİÇE
YELDA - MAKYAJKUTULARIM
PABLOANDDİDO - GİZEMLE YENİ BAŞLANGIÇLAR
EFLATUN - ÇİTLEMBİK
MASAL - CANGZ
DERYA - Bİ DÜŞÜN
CESSİE - AMPHİTRİTE
MEN DE BOORBİG CERES
KARİN SEN CANKAN - SYLVİE RİBEL
NİLHAN - İLKNUR AKPINAR
BİRAZ ŞÖYLE BİRAZ BÖYLE - ACEMİ BLOGGER
HAYAL MEYAL - MADAM DÖ GONÇ
DARLA - KİTAP DELİSİ GİZEM
MADAM DÖ GONÇ'UN ARKADAŞI - ERDİ KARADENİZ
MUYURT - BAKIMLI OLMAK AŞKTIR
GULŞAH - DRWİLDONE
NESRİN - VOLANTE
DİLARA - BİR AYDA MASALI
RUZGARA DOĞRU - PİNUCCİA'NIN ARKADAŞI
BENZEMEZ KİMSE BANA- KESKE GERCEK OLSA
BAMBİ - NARÇELEN
PİNUCCİA - İREMCE
VE BEN - GRETA
KESMEŞEKER - SUZANGİA
HAVVA - BERRAK SIRAL

İşte bu kadar. Özellikle bana bu fırsatı veren canım Diloşuma çok teşekkür ederim. Ne de olsa etkinliğin anasıdır kendisi. 2 ay sonra sevgili Lavinia tekrar düzenleyecek etkinliği. Eğer katılmak isterseniz takipte kalın ;)

Bu etkinlik sayesinde bir sürü arkadaş edindim ,hepinize katıldığınız için teşekkür ediyorum.

KIZLARRRRR ( dilara,darla,bricit) umarım kızgınlığınız az biraz geçmiştir Göz kırpan gülümseme

25 Haziran 2012

Dost Olmak

Ona birşey olmasın sakın diye gözünün içine bakmaktır ...
Tek boy fotoğrafının dostun düşmesin diye ellerinden tuttuğun an çekilmesidir.



Hayatının en anlamlı imzalarından birini atmak demektir...


Evlilik cüzdanına ondan çok sevinmektir...


Her an kaynatabilecek bir mevzu var demektir...


Gerekirse kapısında nöbet tutmak ;


Ayakkabısını hazırlamak,bekarları unutmamak demektir...



Muhteşem dörtlü olmak demektir...




Koskoca 2 gün canın arkadaşın için koşturup,didinip yanyana bir boy fotoğraf çektirmeyi unutmak demektir....

Ve en önemlisi Eniştenin bu resme alışmaya çalışması demektir...Her kim bir dost ile evlenirse onlara yalnızlık haramdır.. Diğer dost Bonus olarak her kareye yapışmış demektir :)))


Bazen de eski günleri hatırlayıp gülümsemektir...


Seni çok çok çokkk seviyorum canım...

19 Haziran 2012

KONUMUZ ESTETİK

Yerçekimine direnemeyen vücutlarımız var bunu hepimiz biliyoruz.
Karşı koyamadığımız iradelerimiz de cabası.
Çevre faktörünü saymıyorum bile ....

Hangimiz pek haz etmediğimiz biri ile karşılaştığımızda -ay sen kilo mu aldın demedik ki ?
Ya da yaranmak istediğimiz biri olduğunda -tatlım ne kadar zayıflamışsın :))
Sonuç : Ye kürküm ye


Birbirimizi dış görünüşlerimize göre yargıladığımız şu devirde estetik uzmanlarının kapısında kuyruk olmasını yadırgayamayız değil mi ?

Ben de yadırgamadım zaten. Sevgili eşim 6 seans da 4cm incelince vayy be dedim. İnsanoğlu işte ne kadar çemkirsem de dış görünüşün bir önemi yok diye insan bi etkilenmiyor değil hani :)))

Komik bir aileyiz vesselam, son seansında katakulliye getirip beni de yanında izleyici olarak götüren beyim meğer Dr u ile bana kumpas kurmuş.

Seans sonrası oturmuş kahve sohbeti yaparken ayağa kalkmam ile - bacakları düzeltelim , karnı da alalım sesleri yükseldi odada. -Ben göbeğimle ve sütun bacaklarımla mutluyum naraları atsamda kimse pek oralı olmadı. Not: Cümlenin içersinde ki sütun kelimesi Bizanslıların kolon olarak kullandığı sütunlara eşdeğer olabilir ,aman olmayadabilir :)) Doktorumuzun -Hemen 10 seans x,y ve z programlarına başlıyoruz demesi ile kendimi yarın için randevu alırken buldum. Döndüğümde 2 bey (doktorumuz ve eşim) çocuk yapsak mı diye tartışıyorlardı :O
Bir an ne olduğumu şaşırdım. Kafamdan düşündüklerimden bir demet paylaşmam gerekirse ; beni yenileyip terk edecek, sonra bu adamla bi evlat edinip hayatlarına devam mı edecek? ya da kamera nerede benimle kafa buluyorlar v.b. oldu:)) Meğer beyler oturmuşlar ben 2. kere hamile kalırsam ne kadar kilo alırım onu hesaplıyorlarmış , ne desem bilemedim.
Olayın ciddi psikolojik boyutuna değinmiyorum şu an , tek fark ettiğim estetik merkezlerinde bayanlardan çok bayların ağırlıklı bulunması. Daha neler neler öğrendim 1 günde ,ne dedikodular inanamazsınız. Hepsini biriktirip dökeceğim burda ;))
Yani seanslara gideceksem sırf şurda 2 çift laf edelim diye :P




Sonuç : *Benim tavan özgüven hala yerinde
*Kızmak bir yere kadar , güzelleşme isteği bulaşıcıymış :)
*Madem benim için para harcamak isteyen bir kocam var neden kırayım ama di mi ;)
*Doktorumuz kiminle karşı karşıya olduğunun henüz farkına değil.
*Yarın ilk seansa gidiyorum.Dedikodularla döneceğim , maceralarım devam edecek takipte kalın ....

06 Haziran 2012

KİTAPLAŞALIM MI?

Evettt beklenen an geldi. Sevgili arkadasimiz biricik Diloşun baslattigi ve pek sevgili Mayanin 2. Sini duzenledigi etkinligin 3. ayagini baslatmaktan duydugum sevinci anlatamam:))))

Aslinda herkes az cok biliyor nasil devam ettigimizi ama birkac madde ile ozetleyeyim.
*Efenim etkinligimiz 6 Haziran itibari ile baslayip 30 Haziranda son bulacak.
*Etkinlige katilmak isteyenler bu postun altina mail adreslerini ve okumak istedikleri 3 kitap ismini birakabilirler. Amac pisti olmamak,okudugumuz kitaplar tekrar yollanmasin:)
*Etkinlik sonuclari icin cekilis yaparak eslestirecegim. Herkes karsilikli kitaplasacak.
*Tek sartim var , internetten alisveris yapip karsi tarafin adresi veriliyor. Bu sekilde yapmayalim lutfen. Urunun faturasi v.s. İcinde oluyor, hediyelesme degilde zorunlu bir olaymis gibi oluyor.
*Mumkunse gonlunden gecenler de bloglarinfa Etkinligi paylasabilirler ise cok sevinirim. Ne kadar kalabalik olursak o kadar zevkli olacaktir.
Not: Okul pikniginde oturum yazdim bu post u sirf merakla bekliyoruz hepimiz heyecanliyiz diye. Blogumu cok sevdigimi soylemismiydim? ;)

05 Haziran 2012

Ses Veriyorum

Çok sessiz kaldı blogum bu günlerde, ama geçerli bahanelerim var. Mesela ;

IMG_0773

Biz fotoğraf çektirdiğimiz de 32 diş meydanda olmazsa olmuyor Açık ağızlı gülümseme

Beni bilen bilir nefret ederim düğün dernek işlerinden. 10 kişiden fazla olan ortamlar bana göre değilidir,gereksiz gerilir mutsuz olurum ama bu sefer öyle olmadı.

Çünkü biricik arkadaşımı evlendirdik. Gelinlikli fotoğrafını koymuyorum buraya ki belki kendi blogunda yayınlamak ister. Bu resim Kınadan .

Yine de belirtmeden geçemeyeceğim arkadaşım ne gereksiz işler şu Kına , Nikah,Düğün işleri . Safi masraf yahu. Hadi Gizo tek bi Gelinlikle olayı kurtardı ama ben? Bu işler bana 3 çift ayakkabı 3 elbise ve bol eş dırdırına mal oldu Dil çıkaran gülümseme

Neyse suskunluğumun sebebini açıkladıktan sonra günümüze dönüyorum.

İşsiz Güçsüz bir insan olarak yarın itibari ile Kitaplaşma Etkinliğimizin 3. sünü yayınlayacağım herkes hazır mı ?

Yarın görüşmek üzere o vakit ben gidip temizlik ,ütü, yemek falan yapayım . Sahi yaaa tümgün evde olanlar siz ne yapıyorsunuz evde ,ben sıkılmaya başladım.

Bu arada yazdığım Elektrik Süpürgesi isyanımı birileri duymuş. Deneyip beğenirsem haber vereceğim arkadaşlar ,haber bekleyin Göz kırpan gülümseme

22 Mayıs 2012

Vicdan Azabı

Gecen Cuma işten cıktım , kestirme yol olan Zincirlikuyu mezarlıgına girdim. Hani su deli gibi yagmurun yagdigi saatler varya tam da o dakikalarda arabada tek basima gidiyorum.
Bir amca gördüm mezarlikta, en fazla 55-60 yaslarinda, nasil islanmis yagmurda...
İlk once yavasladim, korunakli bir yere kadar gotureyim dedim. Sonra dusundum yanima oturtsam dert, arkaya oturtsam ayri dert.
Amca da hissetti bence tereddutumu cunku bir an goz goze geldik.
Ama sonuc olarak cesaret edemedim, ve icim icimi de yedi gunlerce. Hala da yemekte.
Yatiyorum amca aklimda , kalkiyorum amca aklimda.
Simdi bizi bu hale getiren duzene lanet olsin, birbirimize yardim etmekten tıtsar olduk diye baslayacagim ama bu da icimi rahatlatmiyor.
Bak az once yagmur yagmaya basladi yine aklim takildi amcaya.
Ben size bisi diyim mi; yaz gelir amca tatile gider kurur kirkbin sefer, uzerine bronzlasir bile ben hala amcayi yagmurda biraktim diye kara kara dusunur dururum.

Benim bu salakliklarim bitmez arkadasim. Bir seferinde de annemin kemoterapi alacagi bi gun hastanedeyiz tam annemin serumu bitti hemsireye haber vermeye gidiyorumTeyzenin biri yolumu kesti, "yavrum beni tuvalete goturur musun" diye. Bi durdum ama sonra annemin serumunu haber vermem gerektigi aklima geldi. 2-3 dakika sonra gotureyim teyzecim dedim. Tamam dedi. İsimi bitirdim dondum ki teyze yok. Al sana koca bir vicdan azabi. Yillardir teyzenin yuzu aklimda, ara ara hatirlarim.

Biraz daha abartirsam psikopat cikacagim yeminle:S

Not:telefonumdan yazdigim ilk post bu, yanlislarim varsa affola. Yarin kontrol ederim hepsini



Special design for Keşke Gerçek Olsa by GeCe