06 Mayıs 2014

Kamera Arkası

Çok çok zaman önce Nabrut demişti ki ;
- Yazılarınızı nasıl bir ortamda yazıyorsunuz? , Bilgisayarınızın masa üstünde hangi resmi kullanıyorsunuz? yazsanıza.

Tabi yazacak tembellikte sınır tanımayan ben olunca aradan ay geçti neredeyse ama bugün bu yazıyı bitirip yayınlayacağım inşallah ( saat 00:09 yayınlayamadı)

Yazmaya başladığım günden bu güne kadar bilgisayarımı kucağıma alıp da ay hadi bi yazı yazayım diyebildiğim bir anım olmadı.
Gereksiz yerde , gereksiz zamanlarda gelir aklıma yazmak istediklerim. Çoğunlukla da dar vakitlerde.
Mesela kesin işim vardır o an bi çıtır kahve molasında yazarım , ya da işten çıkmama 10dk vardır o 10 dk da destan yazma isteği bastırır.
Evdeysem kesin en uykum olduğu ve hatta yatağa yatmış uykuya teslim olmaya bir kala zamanlarda "kalkıp şunu yazsam keşke" derim.

Yazılarımı taslaklarda tutmayı sevmiyorum , buna kendimi bir türlü alıştıramadım. Eğer bitiremeyeceğimi fark edersem ilk önce defterime yazıyorum , orada toparlayıp bitirdikten sonra bilgisayara geçiyorum. Sanırım bu konuda biraz geri kafalıyım.

O zamanlar için işte baş ucumda hep bir sürü defterim vardır. Ve illaki o günlerde okuduğum kitabım ve İpad ve Bilgisayar ve... Tamam kabul ediyorum başı kalabalık uyumayı sevenlerdenim :)

Bu aralar Kırmızı defterimi kullanmayı seviyorum. Defterlerimin benim için bir ayrımı yok , yani şu deftere notları diğerine sevdiğim şiirleri yazayım falan demiyorum. O an içimden hangisine yazmak istersem ona yazıyorum. Yıllar sonra her şey karman çorman bir sürü deftere dönüşecek ve ben okurken büyük keyif alacağım , sanırım yani .

Yazmaya karar verdiğimde salonun orta yerine kuruluyorum , yanımda illaki bir atıştırmalık - dün akşamın şanslısı Carte d'or Karamel -Waffle dı- not defterim ve en sevdiğim kalemim - canım Elif'ten hediye- olmalı.



 Ve bilgisayarımın masaüstü fotoğrafı. Bu fotoğraf için kitap yazabilirim , ilk gördüğümde resmen nefesim kesildi. Bana verdiği duyguyu size anlatmam mümkün değil...


Fotoğraf canım arkadaşım Merve Ayer'in  objektifinden. Kendisinin haberi yok fakat çok yakın zamanda masaüstümden evimin duvarına geçmesi için  çalışmalara başlayacağız :)  Fotoğraflarını buraya tıklayarak takip edebilirsiniz.

30 yorum:

  1. Ne güzel içtenlikli bir yazı olmuş, yazma konusunu çok seviyorum, hatta yazınsal bir blog daha açıp açmama konusunda her gün bir ikilem yaşıyorum, ama ben taslak işini seviyorum neden mi, çünkü insanın o an hemen oracıkta not alamadığı şeyleri bazen kaçırabiliyor, küçük bir not defteri ya da kayıt cihazı hoş olabilir. Onları temize çekmek bana hep zahmetli gelmiştir. Bu güzel paylaşım için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. gooogoook ; ne kadar içten bir yorum bu böyle , teşekkür ederim :)
    Temize geçirme durumu gerçekten sıkıntı ama bu konuda haklısın . Temize geçerken beğenmeyip vazgeçtiğim kaç yazım var kim bilir ...

    YanıtlaSil
  3. Seviyorum bu tip yazıları, başka sevdiğim bloglardaki kadınlarla aramdaki ortak noktaları bulmayı, farklılıklara şaşmayı, yeni fikirler edinip, yeni şeyler keşfetmeyi... :) Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selen , aynı hislerdeyiz. Kim ne derse desin ben de çok sıcak buluyorum bu tür "mimsel" yazıları :) Yazılarından sevdiğimiz insanların gerçek hayatlarından parçalar görmek garip bir duygu.
      Bir de çantamda ne var yazıları mesela .favorim ama henüz yapmaya cesaret edemedim :))) Çok meraklıyız çokkk...
      Sevgiler

      Sil
  4. Merhaba,
    Böyle postaları da seviyorum çünkü severek okuduğumuz blog sahiplerini daha iyi tanımamızı sağlıyor. Ayrıca ben de merak ederim insanların nasıl ortamlarda yazılarını yazdığını. Belki ben de bir ara böyle bir posta yazmalıyım:) Etrafta yiyecek veya eşlik edecek bir kalem defter kitap olması güzel oluyor. Masaüstü fotoğrafı da gerçekten mühimdir, zaman zaman ruh halime göre değiştirmeyi severim ben de. Sizin fotoğraf gerçekten de büyütülüp asılmalık bir fotoğraf.
    Mutlu kalın.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuğba'nın Dünyası ; bir üstteki yoruma yazdığım cevapta nerdeyse aynı kelimeleri kurmuşum , ne tuhaf :)
      Fotoğrafı duvara asmayı başarırsam onu da yayınlarım.
      Bu arada keşke herkes yapsa böyle bir yazı , bayılarak okurum ki hepsini. Kesinlikle sen de yazmalısın :)
      Sevgiler

      Sil
  5. Bu güzel yazıların bi şifresi olmalıydı zaten ;)
    Öptüm seni en komacanından hemde ♥

    YanıtlaSil
  6. Nabruta ve sana teşekkür ediyorum .Okurken keyif aldım. Bu arada masa üstün çok iyiymiş. Son olarak bilgisayarlarımız aynı model:D Emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emrah ; evet fikir annesi süper insan Nabrut , sen de yapsana böyle bir post :)
      Aynı model derken şu patlaya bilgisayar bu mu yoksa :o

      Sil
  7. harbi kitap yazdırır, alıp başımı gidesim geldi yaa

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. fatoş , sorma dur karşısında izle modundayım .

      Sil
  8. Bir adet "Mine Söğüt" mü gördüm ben orada? :)) En çok okumak istediğim kitabı, ama bir nasip olmadı :(
    Masaüstü fotoğrafınız gerçekten romanlık! Ben de pek bir sevdim :)
    Hep yazın olur mu? Ben okumaktan çok haz alıyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. parfümümün kokusu ; İlk Mine Söğüt Kitabım bu , yeni de bitti. Bir sürü hikaye var için de ara ara okunabilir bence. Ama hepsini aynı anda okuyunca insan hafif tırlatabiliyor , kitabın isminden de anlaşılacağı gibi içi pek aydınlık değil :)
      Yorumunuz için ayrıca çok çok teşekkür ederim ,çok mutlu oldum :))

      Sil
  9. Benim de aklıma en münasebetsiz zamanlarda gelir yazacak şey. Eğer o anda yazmazsam da unutuyorum ve hiç hatırlayamıyorum bi daha:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Handan , sen de bendensin desene :) Artık not alıyorum hemen , hatta araba kullanıyorsam sesli kaydediyorum falan ! Aştım kendimi ben :D

      Sil
  10. Keyif aldım :)

    YanıtlaSil
  11. Normalde ben de deftere yazdığım yazıları daha çok beğeniyorum, ama iki iş olduğu için üşeniyorum ve direkt bilgisayara yazıyorum. O zaman da yazı, deftere yazdıklarımdan biraz daha ruhsuz oluyor sanki.

    Masaüstü fotoğrafına da bayıldım, narsist olduğumdan ben kendi fotoğrafımı koydum. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güven ; ruhsuzluk konusuna istemesem de katılıyorum. Hissettiğin an yazmakla sonradan oturup geçmiş anları yazmak arasında ciddi farkla oluyor. Ben de yapıyorum çoğu zaman aynı hatayı.
      Masaüstü fotoğrafına da çok güldüm , e insan kendini sevmeli ama ne diyim :)

      Sil
  12. Kalem defter kullanarak yazmanın keyfine varan nadir insanlardansınız sanırım... Teknolojiye yenildi herşey...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abdullah Özer, teknoloji iyi hoş ve hatta olmazsa olmaz ama eski alışkanlıklar benim için asla terk edilecek şeyler değiller :)

      Sil
  13. Taslak olayına bende alışamadım. Aslında kesinlikle çok pratik olur. Düşünsenize çok işiniz olduğu günler. Hem bloguda uzun süre ihmal etmemiş oluruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kadriye ; çok haklısın ama taslak durumunda ben olaydan kopuyorum. Yazacaksam 1 nefeste yazmalıyım. Sadece seyahat yazılarımda taslak kullanıyorum o da çok uzun sürdüğü için :)

      Sil
  14. Yazıyorsun özendiriyorsun, hayret bişi yaaa!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özenin de siz de yazın diye yazıyorum kiii yazdın zaten :) Dayanamadın işte :d

      Sil
  15. Keyifli bir yazı ama daha çok fotoğraflardaki MacBook a ve iPad e odaklandım :D. Ikisi de süper cihazlar çok güzel görünüyorlar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gizli Birisi ; teşekkür ederim. Elim ayağım onlar benim:)

      Sil
  16. ne güzel bir yazı olmuş.sağolasın.
    okurken seni arka planda hayal ettim bu duyguyu bana geçirdin ^.^
    sonra bazı bazı kendimi buldum yazdıklarında :)
    her zaman yapamıyorum ama önce defterime yazdıysam o yazımın geri dönüşü daha fazla oluyor.demekki senin sırrında bu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nabrut ; sayende canım benim. Muhteşem bir fikirdi , iyi ki düşünmüşsün bu yazı dizisini.
      Çok eğlendim ben yazarken , senin de beğenmene sevindim :)

      Sil

Bi yorumunuz varsa alırım.



Special design for Keşke Gerçek Olsa by GeCe