04 Haziran 2014

Bay Daldry'nin Tuhaf İstanbul Yolculugu

Bir falcı
" Hayatında , başka herkesten çok yer tutacak adamın , var olup olmadığını bilmesen bile hayatın boyunca arayıp durduğun adamın , birkaç saniye önce arkandan geçip gittiğini " 
söylemiş olsa. Ve
"Sende iki hayat var , biri senin bildiğin hayat , diğeri de çok uzaklarda İstanbul'da , uzun zamandır seni bekliyor. Bu iki yaşantının hiçbir ortak yanı yok. Ve sana bahsettiğim adam , öteki hayat yolunun üzerinde bir yerlerde bekliyor, bugün sürdürdüğün hayat yolu üzerinde hiçbir zaman görünmeyecek. Ama asla unutma : Eğer bu yolculuğu sonuna kadar sürdürürsen , hakikat bildiğin şeyden geride bir şey kalmayacak. "
dese ne yapardınız? Londra'daki hayatınızı geride bırakıp kendinizi bir falcının sözü ile , hiç bilmediğiniz bir şehirde geçmişinizi ve hayatınızın aşkını aramaya cesaret edebilir miydiniz?

Alice , yaşamını koku tasarlayarak , yeni parfümler icat ederek kazanan bir burun.
Bir Noel akşamı huysuz, sivri dilli ve oldukça aksi ressam  kapı komşusu Bay Daldry den , İstanbul'da onu hayatının aşkına ulaştıracak altı kişiden ilki ile tanışana kadar , yol arkadaşı olma teklifi alır.
Başlarda tereddüt etse de Bay Daldry'nin teklifini kabul eder. Ve İşte Bay Daldry'nin Tuhaf İstanbul Yolculuğu böylece başlar.

Yerleştikleri Pera Palas oteli , pek meraklı rehberleri ve 1950 lerin İstanbul'u sizi büyülü bir atmosfere sürüklemeye yetecek.

Kitap hakkında daha fazla ayrıntı vermek istemiyorum. Okuyup tüm macerayı hissedebilmenizi dilerim.

Masal gibi ilerleyen bu hikaye bana -nedense- çokça Livaneli'nin Serenad'ını hatırlatsa da büyük keyifle okudum. Size de şiddetle tavsiye ederim.

Kitapta en sevdiğim sözü de buraya not etmeden yazıyı bitirmek istemem
sf: 162 Hayır zaten elinde kızım , sen evetin peşinden koş 

Ve hislerime tercüman olan Huysuz Bay Daldry'nin sözleri
sf:36 Hangi günün bayram olacağını ya da olmayacağını nasıl bilebiliriz ki? Kim kalkmadan evvel iyi bir gün geçireceğini bilebilir? Kendini mutlu olmaya zorlamak , bunu hayli ikiyüzlüce buluyorum.  

Marc Levy'e olan sevgim blogumun ismi ile aşikar olsa da her kitabını bu kitap gibi zevkle okuyamam. Yıllar geçse de unutmayacağım nadir kitaplardan biri oldu Bay Daldry'nin Tuhaf İstanbul Yolculuğu . 

21 yorum:

  1. "Hangi günün bayram olacağını ya da olmayacağını nasıl bilebiliriz ki? Kim kalkmadan evvel iyi bir gün geçireceğini bilebilir? Kendini mutlu olmaya zorlamak , bunu hayli ikiyüzlüce buluyorum."

    Bu cümleler epey düşündürdü. İki yüzlü olmayı seçmek de bir seçenek ama değil mi?
    Mutlu olmaya çalışmadan mutlu olduğu zamanları, sorgusuz mutluluk zamanlarından daha az ise insanın elinde, iki yüzlü olmayı da göze alır çünkü...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ponti; iki yüzlülük değilde kendini kandırmak olarak değerlendiriyorum ve bence bazen çok çok gerekli olabiliyor. Haksız mıyım ?

      Sil
  2. Bende bayıldım "hayır zaten elinde kızım sen evetin peşinden koş". Kesinlikle ilk fırsatta okuyacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kadriye ; Ne haklı ama di mi ? Umarım sen de beğenirsin.

      Sil
  3. Şİmdi Can gürsesin kitabını sipariş verdim *.* bu da başka sefere :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. nabrut , çok merak ediyorum Can Gürses hakkında ne düşüneceksin. Okurken beni hatırla o duvarlarda bir yerdeyim ...

      Sil
  4. acayip merak ettirdin damlacık, en kısa sürede :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. fatoş , dilerim okur bolca da keyif alırsın canım :)

      Sil
  5. Nasıl güzel bi konusu var bu kitabın :)
    En kısa zamanda okumam lazım umarım hemen bulabilirim :)
    Çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seyma Tanıs; aslında ben "aa Marc Levy'e bak yeni kitap çıkartmış , bana hiç haber vermiyor" diyip konusunu okumadan kaptım kitabı ve pişman da olmadım :)

      Sil
  6. Yaz için okunası bir kitap . Alacağım inşallah. Teşekkürler efendim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emrah , sen de kitapları yazlık-kışlık ayıranlardan mısın :D

      Sil
  7. Şimdi sen Serenad'ı anımsatıyor dedin ya hani.. İlk kitap alışverişinde sepete eklenir bu kitap. :-*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. rmmbr , aslında benden başka birinin daha okuyup benziyor mu benzemiyor mu diye yorum yapmasını isterdim. Yollasam okur musun kitabımı ? Geri alırım ama bak :D ben bir kaç yeri çizmiştim belki sen de bir kaç satır bulursun ?

      Sil
  8. marc levy çok severim bir ara peşpeşe okumuş sonra bıkmıştım galiba yoksa neden ara vermişim ki okumaya..
    çok da merak ettiğim bir ktiaptı bu da sende de bi huy var acayip merak ettiriyorsun :)
    hani kitap elimde olsa şu dk başlayacağım.
    bu arada keşke gerçek olsa ne güzeldi di mi ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Syhn , Keşke Gerçek olsa efsaneydi ,nasıl romantik nasıl sevimli. Hani gerçekten Keşke Gerçek Olsa yani :)
      Ben bir tek Gölge Hırsızını sevememiştim

      Sil
  9. 1950'ler, İstanbul ve Pera Palas Oteli daha ne olsun. Kapağı da güzelmiş. Yalnız Bay Daldry'nin sözünü başka ünlü birinden daha duymuştum sanki. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güven , ya itiraf ediyorum bana da bir yerden tanıdık geliyor. Yahu kitap da Serenad'ı acayip anımsattı bana zaten , esinlenmiş yada dilim varmıyor ama daha fazlasını mı yapmış ne ? Bi okusanız biriniz de siz de yorum yapsanız :)

      Sil
  10. sf:36 Hangi günün bayram olacağını ya da olmayacağını nasıl bilebiliriz ki? Kim kalkmadan evvel iyi bir gün geçireceğini bilebilir? Kendini mutlu olmaya zorlamak , bunu hayli ikiyüzlüce buluyorum.

    ne kadar hoş ve anlamlı di mi ? ben de öyle hissediyorum bazen

    YanıtlaSil

Bi yorumunuz varsa alırım.



Special design for Keşke Gerçek Olsa by GeCe