07 Mart 2014

#DamlaninPlaklari 25



Küçük bir balkondu aslında
Baştan sona 10 adım ya var ya yok !
Gözünüzde büyütmeseniz iyi edersiniz 10 adım dediysem henüz 9-10 yaşındayım ...

İlk gördüğümde geceydi
Sanırım biraz da soğuktu hava, nasıl korkunç gelmişti...
Ev boş , kocaman bir balkon , kapkaranlık gökyüzü ve belki biraz gök gürültüsü
Ben çok korkarım gök gürültüsünden  , sizi bilemem...
Allahım demiştim ben bu balkona adımımı atamam ki!

Sonra biz o eve taşındık , yerleştik ve bahar geldi
Bir gün korktuğum o balkon bana o kadar güzel göründü ki bir baktım balkondayım ...
Ama nasıl heyecanlı , sanki az sert bassam yere balkon çökecek öyle ürkek
Bir ses duydum o an
Dalga sesi ...
Boyumun yettiğince tentelerin arasından uzattım kafamı

İşte orada
Dünyanın en güzel manzarası ...
Bir sandalye çektim ama kapıya yasladım , hani düşersem kapıdan içeri düşeyim diye
-Peh matematik zekamı hafife alanlar utansın-

Bacaklarım titreyerek çıktım sandalyeye
Sırtımı da kapının pervazına yaslamayı ihmal etmedim

O anı hiç unutmuyorum
Uçsuz bucaksız bir deniz vardı orada
Hani elimi uzatsam tutacağım o kadar yakın
Nasıl dalgalı
Nasıl hırçın
Kıyıdaki kocaman kayalıklara vurdukça dalgalar bembeyaz oluyordu etraf

O an anladım korktuğum gök gürültüsü  değil bu dalgaların kıyıya vururken çıkarttıkları sesti.

Günler boyu denedim
Hep daha yakına koydum sandalyemi
Hep daha fazlasını  gördüm denizin , dalgaların , köpüklerin

Ve bir gün işte tam da balkon demirlerinin yanında çıktım sandalyeye
Deniz ile aramda sadece o balkon demirleri
Kuşlar öterken  , hafif bir rüzgar esti önce
Sonra kuşların cıvıltısı daha da arttı ...
Deniz çok daha dalgalı , ben çok daha mutluydum
Güneş tam yüzüme vuruyordu
Sonra bir şey oldu
Açtım kollarımı aynı o cıvıldayan kuşlar gibi
Kanatlarım ürkek  ...

Uçtum gördünüz mü?



24 yorum:

  1. gördüm ben o minik kızı... uçuyordu etekleri uçuşarak... yüzünde kocaman gülümseme...
    dalgalarla dansediyordu, hayatla dansettiği gibi...
    İyi hafta sonların olsun küçük kız ;) Mutluluk saçındaki rüzgar olsun...

    YanıtlaSil
  2. Mutluluktan saçlarımız uçuşsun güzel kadın , güneş içimizi ısıtsın ...

    YanıtlaSil
  3. senin ilham kaynağın ne yazacağım diye baktığın o beyaz sayfalar sanırım prensesim.nasıl özledim değerlim kıymetlim ben seni ,uçtuğunu gördümde tutamadım beee:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay evet galiba öyle , karnıma ağrılar giriyor her Cuma sabahı :)

      Sil
  4. Merhabalar,
    Paylaşımınızı çok beğendim. Ellerinize emeğinize sağlık. Bloğunuzu da izlemeye aldım. Bana da bekliyorum. Güzel paylaşımlarda buluşmak dileğiyle. Sevgilerimi bıraktımmmm…..:))

    YanıtlaSil
  5. Çocukluğuma götürdü beni,duygulandım...

    YanıtlaSil
  6. Bazen kırılmış parçalarım birleşiyor bir hikayede....
    Düşmedin değil mi? :'(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hala havadayım , bazen kanatlarım çok sert çarpıyor yere kanıyorlar ama sarıyorum yaralarımı ...

      Sil
  7. Sonun bildiğim bir öyküyü okuyor gibiydim. Sona gelmeden biliyordum uçacağını ve bir kaç kelime önceden uçmaya karar verdiğini anladığım için sebepsiz yere mutlu oldum. Sonuçta biz hep uçmak istedik öyle değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşamın bir manası da özgür olmak değil mi ? Hep savaş verdiğimiz ...
      Klavyemden dökülenleri tahmin edecek dostlarla dolsun etrafım ben daha isterim ki ....

      Sil
  8. çok güzel anlatmışsın ama yaaa :)

    YanıtlaSil
  9. ben de uçtum yazınla kalemine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutluluk çocuk yüreğimizde GeCe ,senin de yorumuna sağlık :)

      Sil
  10. Damla kadınlar gününü kutlarım sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Meltem'cim çok teşekkür ederim , ne kadar incesin!

      Sil
  11. Kadınlar günün kutlu olsun :))) Eğer bunlar müzikse günümüzdekiler ne demek gerek değil mi? :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :)
      Ah hem de ne ? Çok klişe ama eskiden her şey çok daha kıymetli ve güzelmiş bence ...

      Sil
  12. Damlacım bu yazını okumamın uzuuuunca bir hikayesi var. (Tamam çok da uzun değil kabul ediyorum.) Ama neler oldu bir bilsen. Malum işe yerinde telden girip okuyabiliyorum ancak. (Patron çok meraklı, ekranları izliyor.) Ne güzel telden açmışım. Video da çalışıyor müziği de dinliyorum oh ne güzel derken sen telefon donup kal öyle. Kendine gelmesi yarım saatimi aldı. Sonra yeniden sayfana giriş yaptım yazıyı bir kez daha okudum. Bu kez müziksiz. Dışarda yağmur yok ama yazıyı okurken içimde Yeni Türkü'nün Yağmurun Elleri şarkısı.. Nasıl fısıldıyor kulağıma.. Tam yorum kısmına geldim yorum yapacağım. Bu kez odama girenler çıkanlar bitmek bilmedi. (küfür etmedim) Kararlıydım ve o yorumu yazacaktım. Yazdım da. Ama sonra ne oldu biliyor musun? Şimdi yazıya tekrar baktığımda yorumumu göremedim. Sanırım yorumu yazınca "yayınla" tuşuna basmamışım. :D Ah bu beenn.. :P

    Ve şu anda fonda Sezen var, ne diyor biliyor musun?

    Yol arkadaşım gördün mü duydun mu olup bitenleri?
    Kıskanıyor insan bazen basıp gidenleri..
    Yalnız aşmışız iyice üstelikte alışmışız,
    Hiç beklentimiz kalmamış dosttan bile..

    Ne alaka di mi? Alakası olsun diye yazmadım zaten. İçimden geldi. :P

    Kanatların hiç kırılmasın.. Uç uçabildiğin kadar.. ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tüm aksiliklere rağmen tekrar gelip yazmış bir de ya , canımsın Elif'İm ya.... Seviyorum seni
      Yağmur'un Elleri de ne güzel şarkıdır ama di mi ?
      Sayende Sezen seveceğim neredeyse (ama neredeyse)!

      Sil
  13. Teoman'ın Mavi Kuş ile Küçük Kız şarkısı eşliğinde de bu yazı güzel gidermiş aslında. :) Normalde sıkılıyorum bu tarz yazılarını okurken bloggerların ama farklı bir üslubun var okutuyor valla. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güven aldığım en güzel yorumlar listesine girebilir bu yorum , gerçekten ...
      Çok teşekkür ederim :)

      Sil

Bi yorumunuz varsa alırım.



Special design for Keşke Gerçek Olsa by GeCe