Notre Dame De Paris ile aylar suren geri sayimimiz dun aksam son buldu. Darisi The Phantom Of The Opera'ya . O da Nisan 2015 de geliyor bu arada, çok değil 360 gün civarı bir süre kaldı :)
Notre Dame De Paris'in geleceği konuşulduğunda herkesin bir yorumu vardı pek tabi.
Evet ,Orjinal kadro degildi
Evet ,Fransizca degildi
Evet ,Yan yatti
Evet ,Camura batti
derken , gozlerim yasli ciktim salondan. Bir de gercek kadrosu ile kendi dilinde izlesem ambulanslik olabilirdim demek ki !
Evet kadro mukemmel degildi , hele ki Notre Dame'in kamburu yani Quasimodo'yu oynayan arkadasin mimikleri aci ceker gibi degil daha cok aglamaya mi geldik bacim ,kop kop kop modundaydi. Zerre keder gormedim yuzunde.
Esmeralda cok hoşdu ama ,hakkini da vermis simdi ne yalan soyleyeyim.
Müzikalin konusu hakkinda fikir sahibi olmayanlar var ise sitesi ve broşüründe yazan şu;
"Çingeneler tarafından katedrale bırakılan kambur, çirkin ve sağır bir çocuk ve en sevdiği yer olan katedralin çan kulesi. Ta ki kalbinde birşeyler hissetmesini sağlayan o güzel çingene kızı Esmeralda'yı görene kadar…"
Notre Dame 'ın kamburunu bilmeyen yok zaten ,hikaye Esmeralda isimli bir çingeneye aşık olan 3 erkeğin hikayesi. Hatta dort erkeğin...
Şimdi oturup Viktor Hugo'ya ders verecek değilim ama insan yahu başka hatun mu yokmuş bu ne entrika diye de düşünmüyor değil :)
Neyse sulandırmayayım ....
Sahne şovları ,dansçılar efsaneydi. Boylesi bir dans performansı beklemiyordum acikcasi, bir ara muzikalden kopup danscilari izlemeye bile basladim. Başlı başına izlenebilecek kalitede bir dans gosterisi sundular gercekten.
Ve muzikler ...
Bir cok muzigine asina oldugumuz muzikal ,hic fikri olmayanlara bile su sarki ile tanidik gelecektir.
Ama biz ingilizce izledigimiz icin sarkiyi bu versiyon ile dinledik ;
Belle is the only world from DAMLA ŞAHİN on Vimeo.
pek tabi Fransızcanın o dayanılmaz cazibesi yanında esamesi okunmaz ama elimizdeki ile mutlu olduk iste.
Geçen sefer Cats'i izlemeye gittigimde orta sıralardaydım , bu sefer yerim ikinci sıradaydı. Oyunculara bu kadar yakın olmak çoğu yönden çok güzelken , sahnenin biraz yüksek olmasından dolayı bazı sahnelerde kafayı uzatmak zorunda kaldım. Fikir vermesi açısından görüş açımı da çektim. Nasıl da düşünceli blogger'ım ama :)
Ciddi anlamda enfes bir görsel şölendi.
Biz onları ayakta alkışlarken onlar da sahne arkasını bize tanıtmaya başladılar.
Hatta bir ara şair Gringoire rolündeki sevimli insan bize o çok sevdiğimiz şarkılardan birini Fransızca seslendirdi.
Demek onlar da farkındalar bu müzikalin mükemmel halinin Fransızca olduğuna.
Notre Dame De Paris İstanbul from DAMLA ŞAHİN on Vimeo.
Normalde ne bu tür organizasyonlarda telefonu çantamdan çıkartmam bile ama baktım herkes kaydediyor , sırf buraya koymak için çektim ben de... Zaten geç kalmışım gördüğünüz gibi
Bu da sahnede son dakika çekebildiğim toplu kare , üzerine tıklayıp biraz daha büyütebilirsiniz :
Daha meraklıları Zorlu PSM in facebook sayfasında paylaştığı sahne arkası görüntüleri için TIKlayabilir.
Çıkarken herkes " ay ingilizce değil de fransızca olsaydı iyiydi yaaa" diyerek salonu terk etti.
Sinir oldum , cevap veremedim ya ,buradan yazayım bari ;
Arkadasim Fransizcasi vardi da biz mi gitmedik , az kanaatker olun yahu !
Gösteri 4 Mayıs'a kadar devam ediyor , bence hala geç kalmış sayılmazsınız.
Müzikal severler için bir iyi haberim daha var ki ,2015 Nisanda gelecek The Phantom Of The Opera'dan önce 2014 Ekimde de Beauty and the Beast müzikali gösterime girecek. Biletler şimdiden satışa çıktı bile ...
Alıntı: son iki fotoğraf hariç digerleri Zorlu PSM Facebook sayfasından alınmıştır.
Hepsini dinledim. Çok güzel hepside. Ben hiç müzikale gitmedim. Ama bundan sonra gidebilirim. Emeğine sağlık efendim.
YanıtlaSilEmrah ; Beğenmene çok sevindim. Ben müzikal izlemeye DVD ler ile başladım , şimdi geldikçe sahnede canlı izliyorum hepsini. Bence sen de seversin :)
SilHer biri ayrı güzel :)
YanıtlaSilMüzikale gitmedim ama Notre Dame kamburuna yaptığın yorumu çok sevdim :)
Gitmek görmek lazım :)
Çok teşekkürler bizimle de paylaştığın için :)
Şeyma'cım teşekkür ederim , kesinlikle imkan varsa kaçırmamak lazım her birini.
Silamaninnnnn :))
YanıtlaSilseni okurken bile heyecan yaptım ;)
Darısı diğerlerinin başına...
Şebnem'cim heyecan yapılmaz mı ya , Memo'nun beni boşamayacağını bilsem bir kere daha seyretmek isterdim bitmeden ama o riski alamam :D
SilMüzikalden hiç anlamam ama müzikler tam kitap okumalık...
YanıtlaSilAbdullah bey , kitap okumak kadar zevkli bir duruma bu müzikleri yakıştırdıysanız müzikalden anlamadığınıza inanmam mümkün değil :)
SilBizim eğlence anlayışımız lunaparklar hayvanat bahçeleri doğa gezileri şimdilik. Ne zaman böyle etkinliklere geri dönücez merakla bekliyorum
YanıtlaSilGece; bir ara bizde de öyleydi.Yaş 8-9 olsun büyümek istemenin verdiği heves ile sana eşlik etmek isteyecektir :) Ya da babası ile gezerken sen de için rahat bu tür organizasyonların keyfini sürebilirsin. Ama az daha sabretmen lazım saki :)
Silinsanlarin hepsi fransıza biliyor muymuş ki yaw? :S
YanıtlaSilkendimi çok ezik hissettim :)
elbette orjinal dil gibisi var mı, hele fransızca gibi insanı ne konuştuklarını anlamasan bile etkileyen bir dilse söz konusu olan.
bu arada şu başka kadın mı yok olayını hugo başlatmış demek. dizi ve filmler de öyle olur ya :)
Syhn ; yahu sorma , Türküz ya her iyi şey hakkında " mükemmeldi AMA"ile başlayan cümleler kurma yükümlülüğümüz var. :)
Silne güzel anlatmışsın bayılıyorum bu sanatsal yönüne :)
YanıtlaSilben de senin yorumlarına bayılıyorum Maviye iz süren :)
SilBenim ilk tanışmam 1996, Walt Disney yapımı çizgi filmi ile oldu. Sekiz yaşında izlerken nasıl bayıldıysam hâlâ aklımdadır. Müzikali ise Belle şarkısı hariç hiç ilgimi çekmedi nedense. Sanırım yabancıların müzikallerine mesafeliyim biraz. Yalnız içimde kaldı, şu Zorlu'da birini seyredeceğim orası ayrı konu. :))
YanıtlaSilGüven ; orada da var mıydı İlluminati :D
SilBence Zorlu sahnesini bir kere de olsa deneyimlemeli senin gibi bir sanatsever. Devlet Opera ve Balesinin de oyunları oluyor bu sahnede , güzel bir bahane olabilir bence :)
Ne kadar şanslısın :) Çok sevindim giden bir kalemden birebir yorum almayı..Ben de çok istedim gitmeyi fakat tarihleri ayarlayamadım..Notre Dame de Paris ve Phantom of the Opera' nın bende de ayrı bir yeri vardır..Çok araştırdım Fransızca DVD sini fakat bulamadım Türkiye' de..Bu konuda bilgin var mı :)
YanıtlaSilBöğürtlen Dünyası ; daha önceden haberim olsa salonun önünde satışı yapıldı Fransızca versiyonunun alırdım :)
YanıtlaSilEğer istanbulda isen 4 mayısa kadar uğrayıp satın alabilirsin bence.
:) :) Maalesef İstanbul'da değilim..Zaten yorumunu şimdi okudum..Keşke bilseydim..Neyse, bilgi için teşekkür ederim..Ben araştırmalara devam edeyim belki müzikalin buraya gelmesi ile DVD satışı yapılabilir..Sevgiler..
SilAh konunun en içi yananı olarak gelebildim.
YanıtlaSilO kısacık videoda zırladım desem inanır mısın? Herhalde "fransızca olmazsa olmaz" düşüncesinde biri olmama rağmen ben olsam ben de çok beğenirdim ingilizce halini. Ama bütün duygularımın temelinde izlediğim ilk hali olurdu eminim.
Garou'nun oyunculuğunu yakalamak çok zor. Bir de tek oyunculuk olsa neyse, hele ki o ses...
Seni ölümüne kıskanan biri olarak belki bir gün, bir yerde ben de izleyebilirim diye ümit ediyorum :)
Sevgiler.